.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 211 Numaralı Sicil (H. 1278-1279 / M. 1862-1863)
cilt: 98, sayfa: 212
Hüküm no: 129
Orijinal metin no: [27a-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Vefât eden ekmekçi esnâfı kethüdâsı Hüseyin Hüsnü Efendi’ye ait françalacı fırınının müzâyede yoluyla satılması ve Zahîre Hazinesi’ne olan borçlarının ödenmesi

Habbâz

Kezâlik mahmiye-i İstanbul’da Hoca Paşa mahallesinde sâkin iken bundan mukaddem vefât eden mukaddemâ ekmekçi esnâfı kethüdâsı Hüseyin Hüsnü Efendi b. el-Hâc Mehmed Tahir b. zu‘amâdan Ömer Ağa’nın verâseti zevce-i menkûha-i metrûkesi Fâtıma Dilber Hanım bt. Abdullah ile sulbî sagīr oğlu Hasan Tahsin Bey ve sulbiye kebîre kızı Emine Nefise Perver Hanım ve sulbiye sagīre kızı Fâtımatü’z-zehra ‘ya münhasıra olduğu lede’ş-şer‘i’l-enver zâhir ve mütehakkık oldukdan sonra sagīrân-ı mezbûrânın tesviye-i emirlerine kıbel-i şer‘den bâ-hüccet-i şer‘iyye vasiyy-i mansûbları el-Hâc Mehmed Efendi b. Ahmed zevce-i mezbûre Fâtıma Dilber Hanım tarafından husûs-ı âti’l-beyânda vekîl-i müseccel-i şer‘îsi es-Seyyid Abdülhalim Ağa b. Süleyman ile zâtı ta‘rîf-i şer‘î ile mu‘arrefe olan bint-i mûmâ-ileyhâ Emine Nefise Perver Hanım hâzır oldukları hâlde meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde her biri teba‘a-i Devlet-i aliyye’nin Rum milletinden olduğu bâ-ilmühaber mütehakkık olan esnâf-ı merkūmeden bâ‘isü’r-rakīm nefsinden asîl Yanko v. Hıristo tarafından husûs-ı âti’l-beyânda tasdîka vekîl-i şer‘îsi Pandali v. İstanbo muvâcehesinde Âsitâne-i aliyye ve bilâd-ı selâsede vâki‘ ekmekçi ve uncu ve françalacı esnâfının kethüdâsı İbrahim Ağa b. Ahmed ile sâir mazbûtü’l-esâmî nizâm ustaları taraflarından mürsel vekîlleri esnâf-ı merkūme yiğitbaşısı es-Seyyid İsmail Efendi b. Mehmed Emin hâzır olduğu hâlde bi’l-vesâye ikrâr-ı tâm ve takrîr-i kelâm edip mahmiye-i mezkûrede Çarşamba pazarı nâm mahalde vâki‘ bir tarafdan Kasâb Köroğlu Vasil ve Aleko’nun kasâb dükkânı ve bir tarafdan Mustafa Bey konağı bahçesi ve bir tarafdan Kasâb Abdurrahman Ağa’nın kasâb dükkânı ve ba‘zen Yoğurtçu Hıristo’nun yoğurtçu dükkânı ve yine ba‘zen Tütüncü Nikola ve Manol’un tütüncü dükkânı ve tarîk-i âm ve taraf-ı râbi‘i yine tarîk-i âm ile mahdûd şehriye kırk guruş kirâlı Sultan Selim fırını demekle arîf bir bâb françalacı fırını derûnunda mevcûde beyne’l-esnâf gedik ta‘bîr olunur âlât-ı lâzime-i ma‘lûme müteveffâ-yı mûmâ-ileyh Hüseyin Hüsnü Efendi’nin hayâtında ile’l-vefât yedinde olup bin iki yüz altmış senesi Şevvali’l-mükerreminin on yedinci günü târihiyle müverraha ve ol târihde Dârü’l-hilâfeti’l-aliyye kādısı olan sudûr-ı izâmdan Paşmakçızâde es-Seyyid İbrahim Efendi merhûmun imzâ ve hateminihâviye işbu bir kıt‘a hâmiş hüccet-i şer‘iyye ve kethüdâ-yı mûmâ-ileyhin takdîm eylediği bir kıt‘a ilmühaber nâtıklar olduğu üzere yedinde müstakillen mülkü ve ba‘de vefâtihî vasileri olduğum sagīrân-ı mezbûrân Hasan Tahsin Bey ve Fâtımatü’z-zehra Hanım’a ve zevcesi müvekkile-i mezbûre Fâtıma Dilber Hanım ve kızı hâzıra-i mûmâ-ileyhâ Emine Nefise Perver Hanım’a mevrûs olmağla ben bi’l-vesâye ve vekîl-i hâzır-ı mezbûr es-Seyyid Abdülhalim Ağa müvekkilesi mezbûre Fâtıma Dilber Hanım’a izâfetle bi’l-vekâle ve hâzıra-i mûmâ-ileyhâ Emine Nefise Perver Hanım dahi bi’l-asâle âlât-ı gedik-i mezkûru münâdî yediyle sûk-ı sultânî ve mecma‘-ı nâs olan mahallerde lede’l-müzâyede ve gıbbe inkıtâ‘ı’r-rağbe el-yevm semen-i misli idüğü cerîdede mazbûtü’l-esâmî kimesnelerin alâ tarîki’ş-şehâde ihbârlarıyla zâhir ve mütehakkık olan kırk dokuz bin yüz guruşa tarafeynden îcâb ve kabûlü hâvî şurût-ı müfside ve muvâza‘adan ârî bey‘-i bâtt-ı sahîh-i şer‘î ve safka-i vâhide ile asîl ve vekîl ve müvekkil-i merkūmân Yanko ve Pandali’ye bey‘ ve temlîk ve teslîm eylediğimizde onlar dahi ber-vech-i muharrer seviyyen iştirâ ve temellük ve tesellüm ve kabz u kabûl eylediklerinden sonra müteveffâ-yı mûmâ-ileyh Hüseyin Hüsnü Efendi’nin hayâtında zimmetinde Zahîre Hazinesi’ne on üç bin sekiz yüz guruş deyni olduğu mütehakkık olmağla semen-i mezkûr kırk dokuz bin yüz guruşun on üç bin sekiz yüz guruşunu deyn-i mezkûre mahsûben hazine-i mezkûrede kabza memûruna edâ etmek üzere ben bi’l-vesâye ve vekîl-i hâzır-ı mezbûr es-Seyyid Abdülhalim Ağa bi’l-vekâle ve hâzıra-i mûmâ-ileyhâ Nefise Perver Hanım dahi bi’l-asâle asîl ve vekîl ve müvekkil-i merkūmân Yanko ve Pandali’ye emr ve tarafımızdan tevkîl eylediğimizde onlar dahi kabûl ve ber-vech-i meşrûh edâ-i deyne ta‘ahhüd edip semen-i merkūmun bâkīsi olan otuz beş bin üç yüz guruşu dahi bize tamâmen def‘ u teslîm biz dahi yedlerinden bi’l-vesâye ve bi’l-vekâle ve bi’l-asâle ahz u kabz ve müteveffâ-yı mûmâ-ileyhin defter-i kassâmına idhâl eyledik ba‘de’l-yevm sâlifü’l-beyân âlât-ı gedik-i mezkûrde vasîleri olduğum sagīrân-ı mezbûrân Hasan Tahsin Bey ve Fâtımatü’z-zehrâ’nın ve müvekkile-i mezbûre Fâtıma Dilber Hanım ve hâzıra-i mûmâ-ileyhâ Emine Nefise Perver Hanım’ın aslâ ve kat‘â alâka ve medhalimiz kalmayıp asîl ve vekîl ve müvekkil-i merkūmân Yanko ve Pandali’nin ale’l-iştirâki’s-seviy mülk-i müşterâları ve hakk-ı sırfları olmuşdur dedikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer‘î mâ-vaka‘a bi’t-taleb.

Fî 20 Muharrem sene 1279

Şuhûdü’l-hâl: Eş-şahidune’s-sabıkūn