İstanbul Mahkemesi 211 Numaralı Sicil (H. 1278-1279 / M. 1862-1863) cilt: 98, sayfa: 231 Hüküm no: 142 Orijinal metin no: [30a-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. Vefât eden Süleyman Fikri Efendi’ye ait ekmek fırını ve değirmeni hisselerinin müzâyede yoluyla satılması Habbâz fırını Kezâlik mahmiye-i İstanbul’da Molla Gürani kurbünde Koruk Mahmud mahallesi ahâlisinden olup mahrûse-i Tunus’da misâfiren sâkin iken bundan mukaddem vefât eden ekmekçi esnâfından Süleyman Fikri Efendi b. Mehmed Said b. Ahmed’in verâseti zevce-i menkûha-i metrûkesi Zeliha Hanım bt. Mehmed Said ile mezbûreden mütevellidler sulbî sagīr oğlu Mehmed Şükrü ve sagīre kızları Emine Hayriye ve Âişe Saniye’ye münhasıra olduğu lede’ş-şer‘î’l-enver zâhir ve mütehakkık oldukdan sonra sıgâr-ı merkūmûnun min kıbeli’l-üm ceddeleri ve tesviye-i emirlerine kıbel-i şer‘den bâ-hüccet-i şer‘iyye vasîleri zâtı ta‘rîf-i şer‘î ile mu‘arrefe olan Âişe Hanım bt. Abdullah zâtı ta‘rîf-i şer‘î ile mu‘arrefe olan mezbûre Zeliha Hanım hâzıra olduğu hâlde meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde mahmiye-i mezkûre mahkemesi muhzırânından Edirneli Ahmed Ağa b. Abdullah mahzarında esnâf kethüdâsı İbrahim Ağa b. Ahmed ile mazbûtü’l-esâmî nizâm ustaları taraflarından mürsel vekîlleri esnâf-ı merkūme yiğitbaşısı es-Seyyid İsmail Efendi b. es-Seyyid Mehmed Emin hâzır olduğu hâlde bi’l-vesâye ikrâr-ı tâm ve takrîr-i kelâm edip zikr olunan Koruk Mahmud mahallesinde vâki‘ bir tarafdan Ahmed b. Mesud menzili bahçesi ve iki tarafdan tarîk-i âm ve bir tarafdan müteveffâ-yı mezbûrun rub‘ hisse menzili ile mahdûd Fâtıma Hanım bt. Yusuf’un bi’l-icâreteyn taht-ı tasarrufunda olan şehriye yirmi guruş kirâlı Koruk Mahmud fırını demekle arîf bir bâb ekmekçi fırını ve ona merbût derûnunda vâki‘ şehriye yirmi beş guruş kirâlı beş horoslu bir bâb ekmekçi değirmeni derûnlarında mevcûde beyne’l-esnâf gedik ta‘bîr olunur yirmi re’s bârgir ve onlara tâbi‘ sâir âlât-ı lâzime-i ma‘lûmenin on beş re’s bârgir ve onlara isâbet eden âlât-ı sâiresi âharların yedlerinde mülkleri olup mâ‘adâ beş re’s bârgir ve onlara îcâb eden âlât-ı sâiresi dahi bin iki yüz altmış dört senesi şehr-i Rebî‘ülâhiri’nin yedinci günü târihiyle müverraha ve ol târihde Dârü’l-hilâfeti’l-aliyye kādısı olan sudûr-ı izâmdan Kevâkibîzâde Mehmed Said Efendi merhûmun imzâ ve hatemini hâviye işbu bir kıt‘a mübâya‘a hücceti ve kethüdâ-yı mûmâ-ileyhin takdîm eylediği bir kıt‘a ilmühaber mantûklarınca müteveffâ-yı mezbûr Süleyman Fikri Efendi’nin hayâtında ile’l-fevt yedinde mülkü ve ba‘de fevtihî sıgār-ı mezbûrûn ile hâzıra-i mezbûre Zeliha Hanım’a mevrûs olmağla ben bi’l-vesâye hâzıra-i mezbûre Zeliha Hanım dahi bi’l-asâle zikr olunan beş re’s bârgir ve onlara îcâb eden âlât-ı sâiresini münâdî yediyle sûk-ı sultânî ve mecma‘-ı nâs olan mahallerde lede’l-müzâyede ve gıbbe inkıtâ‘ı’r-rağbe el-yevm semen-i misli idüğü cerîdede mazbûtü’l-esâmî müslimîn alâ tarîki’ş-şehâde haberleriyle zâhir ve mütehakkık olan kırk beş bin guruşa tarafeynden îcâb ve kabûlü hâvî şurût-ı müfside ve muvâza‘adan ârî bey‘-i bâtt-ı sahîh-i şer‘î ve safka-i vâhide ile bâ-izn-i şürekâ mezbûr Ahmed Ağa’ya bey‘ ve temlîk ve vech-i lâyıkıyla teslîm eylediğimizde ol dahi ber-vech-i muharrer iştirâ ve temellük ve tesellüm ve kabz u kabûl eyledikden sonra müteveffâ-yı mezbûr Süleyman Fikri Efendi’nin hayâtında zimmetinde Zahîre Hazinesi’ne otuz beş bin guruş deyni olduğu mütehakkık olmağla semen-i merkūm kırk beş bin guruşun otuz beş bin guruşunu deyn-i mezkûre mahsûben hazine-i mezkûrede kabza memûre edâ etmek üzere ben bi’l-vesâye hâzıra-i mezbûre Zeliha Hanım dahi bi’l-asâle mezbûr Ahmed Ağa’ya emr ve tarafımızdan tevkîl eylediğimizde ol dahi kabûl ve ber-vech-i meşrûh edâ-i deyne ta‘ahhüd edip semen-i mezkûrun mâ’adâsı olan [on] bin guruşu tamâmen [bize] def‘ u teslîm biz dahi yedinden bi’l-asâle ve bi’l-vesâye tamâmen ahz u kabz ve müteveffâ-yı mezbûrun defter-i kassâmına idhâl eyledik ba‘de’l-yevm sâlifü’l-beyân beş re’s bârgir ve onlara îcâb eden âlât-ı sâirede sıgâr-ı mezbûrûn ile hâzıra-i mezbûre Zeliha Hanım’ın aslâ ve kat‘â alâka ve medhalleri kalmayıp mezbûr Ahmed Ağa’nın mülk-i müşterâsı olmuşdur dedikde gıbbe’t-tasâ[dî]k mezbûr Ahmed Ağa meclis-i şer‘-i münîrde bâ‘isetü’l-kitâb mezbûre Zeliha Hanım mahzarında ikrâr-ı tâm ve takrîr-i kelâm edip ben dahi ber-minvâl-i muharrer ânifen şirâen mâlik olduğum sâlifü’l-beyân beş re’s bârgir ve onlara îcâb eden âlât-ı sâiresini tarafeynden îcâb ve kabûlü hâvî şurût-ı müfside ve muvâza‘adan ârî bey‘-i bâtt-ı sahîh-i şer‘î ve safka-i vâhide ile bâ-izn-i şürekâ kezâlik kırk beş bin guruşa mezbûre Zeliha Hanım’a bey‘ ve temlîk ve vech-i lâyıkı üzere teslîm eylediğimde ol dahi ber-vech-i muharrer iştirâ ve temellük ve tesellüm ve kabz u kabûl eyledikden sonra benim Zahîre Hazinesi’ne zimmetimde otuz beş bin guruş deynim olmağla semen-i mezkûr kırk beş bin guruşun otuz beş bin guruşunu deyn-i mezkûrume mahsûben hazine-i mezkûrede kabza memûre edâ etmek üzere [30b] mezbûre Zeliha Hanım’a emr ve tarafımdan tevkîl eylediğimde ol dahi kabûl ve ber-vech-i meşrûh edâ-i deyne ta‘ahhüd edip semen-i mezkûrun mâ’adâsı olan on bin guruşu tamâmen bana def‘ u teslîm ben dahi yedinden bi’t-tamâm ve’l-kemâl ahz u kabz eyledim ba‘de’l-yevm zikr olunan beş re’s bârgir ve onlara îcâb eden âlât-ı sâiresi mezbûre Zeliha Hanım’ın mülk-i müşterâsı ve hakk-ı sırfı olup benim aslâ ve kat‘â alâka ve medhalim kalmamışdır dedikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer‘î mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Fî 24 Safer sene 1279 Şuhûdü’l-hâl: Muhzır Mehmed Ağa b. ( ), Muhzır Feyzullah Ağa b. ( ), Muhzır el-Hâc Yusuf Ağab. ( ), Tahtacı el-Hâc Salih Ağab. ( ), ve gayruhum