.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 211 Numaralı Sicil (H. 1278-1279 / M. 1862-1863)
cilt: 98, sayfa: 295
Hüküm no: 193
Orijinal metin no: [40a-2]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Seyyid Hacı Mehmed Efendi b. Seyyid Hüseyin’in simitçi dükkânını satması

Tavuk pazarında simidçi

Âsitâne-i sa‘âdet âşiyâne ve bilâd-ı selâse mahkemelerine bâ-fermân-ı âlî mine’l-kadîm merbût olan duhâncı gediklerinden mâ‘adâ gerek Dersaâdet ve gerek bilâd-ı selâse-i mezkûrede kâin ber-vech-i mülkiyet tasarruf olunmakda bulunan her nev‘ gediklerin mübâya‘a ve ikrâr-ı mülk ve hibe ve irsen intikāl misillü kâffe-i mu‘âmelâtı ve vukū‘ bulan muhâkemâtı münhasıran ve mahsûsan İstanbul Mahkemesi’nden icrâ ve iktizâ eden i‘lâm ve hüccet-i şer‘iyyeleri ancak mahkeme-i mezkûre tarafından i‘tâ olunmak ve gedikât ashâbının rızâ ve muvâfakatları olmadıkça kadîm mülk kirâları tezyîd olunmamak ve senedât-ı sahîha ve mu‘tebere ile ber-vech-i mülkiyet tasarruf olunmakda bulunan gediklerin müstakır oldukları mahalden ihrâc ve imhâsı zımnında mülk sâhibleri tarafından da‘vâya tasaddî olunur ise hükkâm-ı şer‘-i şerîf cânibinden istimâ‘ olunmaması bâlâsı tuğrâ-yı garrâ-yı hazret-i cihân-bânî ile muvaşşah ve müzeyyen bir kıt‘a nizâmnâme ve bâ-fermân-ı âlî müesses olan nizâm-ı müstahsene muktezâsından bulunduğuna binâen mahrûse-i Galata’ya muzâfe kasaba-i Beşiktaş’da Kılıç Ali Paşa mahallesinde sâkin es-Seyyid el-Hâc Mehmed Efendi b. es-Seyyid Hüseyin b. Abdullah tarafından husûs-ı âti’l-beyânda ikrâra vekîl olduğu Beytü’l-mâl kassâmı ketebesinden es-Seyyid Mustafa Naim Efendi b. Halil ve Beytü’l-mâl kavvâslarından Vefalı Ali Ağa b. Ali şehâdetleriyle ber-nehc -i şer‘î sâbit olan Beytü’l-mâl odası ketebesinden el-Hâc İbrahim Efendi b. Mustafa meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde Eğin kazâsına tâbi‘ Ergü? karyesinde sâkinler bâ‘isetü’l-kitâb Fâtıma ve Ümmügülsüm ve Âişe ve Esma benât-ı Ebubekir bin Mehmed ve Ebubekir ve Mehmed ve Yasemin Hatun evlâd-ı İbrahim ve Halil ve Ahmed ve diğer Fâtıma Hatun evlâd-ı Mahmud ve Mustafa bin Mehmed ve diğer Mustafa ve diğer Âişe Hatun ibneyi. Hasan taraflarından husûs-ı âti’l-beyânda tasdîka vekîl-i şer‘îleri Câmeşûycu es-Seyyid el-Hâc Hamza bin es-Seyyid Ahmed mahzarında çörekçi ve simidçi esnâfının kethüdâsı rif‘atlü Ömer Celaleddin Ağa b. Mehmed hâzır olduğu hâlde bi’l-vekâle ikrâr-ı tâm ve takrîr-i kelâm edip müvekkilim mûmâ-ileyh es-Seyyid el-Hâc Mehmed Efendi mahmiye-i İstanbul’da Tavuk pazarı nâm mahalde vâki‘ bir tarafdan Şekerci Hüseyin Ağa’nın berber dükkânı ve bir tarafdan merhûm Hüsrev Paşa kavvâsbaşısı Akreb demekle meşhûr Ahmed Ağa’nın aşçı dükkânı ve bir tarafdan merhûm Reşid Paşa Haftân ağası Mehmed Ağa menzili ve taraf-ı râbi‘i tarîk-i âm ile mahdûd merhûm Defterdâr Abdüsselam Efendi Vakfı müsakkafâtından mezbûr Ebubekir Ağa’dan müntakil müvekkilûn-ı merkūmûnun taht-ı tasarruflarında olan şehriye on guruş kirâlı bir bâb simidçi dükkânı derûnunda mevcûde beyne’l-esnâf gedik ta‘bîr olunur âlât-ı lâzime-i ma‘lûme akd-i âti’z-zikrin sudûruna değin bin iki yüz yetmiş altı senesi Saferi’l-hayrının yirminci günü târihiyle müverrah ve ol târihde Rumeli kādıaskeri olan es-Seyyid Hasan Tahsin el-Hüseynî Beyefendi merhûmun hatemini hâvî işbu bir kıt‘a i‘lâm-ı şer‘î ve kethüdâ-yı mezbûrun takdîm eyledği bir kıt‘a ilmühaber mantûklarınca yedimde şirâen ve müstakillen mülk ve hakkım olmağla ben ber-minvâl-i muharrer mâlik olduğum âlât-ı gedik-i mezkûru yüz elli sehm i‘tibârıyla on beş sehimden altmış sehm hisse-i şâyi‘ası müvekkilât-ı merkūmât Fâtıma ve Ümmügülsüm ve Âişe ve Esma Hatunlara ve on ikişer sehimden yirmi dört sehm hisse-i şâyi‘asını müvekkilân-ı mezbûrân Ebubekir Ağa ve Mehmed’e ve altı sehm hisse-i şâyi‘asını müvekkile-i merkūme Yasemin Hatun’a ve on ikişer sehimden yirmi dört sehm hisse-i şâyi‘asını müvekkil-i mezbur Mustafa’ya ve on sehm hisse-i şâyi‘asını müvekkil-i mezbûr diğer Mustafa’ya ve beş sehm hisse-i şâyi‘asını dahi müvekkile-i mezbûre diğer Âişe Hatun’a tarafeynden îcâb ve kabûlü hâvî şurût-ı müfside ve muvâza‘adan ârî bey‘-i bâtt-ı sahîh-i şer‘î ve safka-i vâhide ile iki yüz on iki bin guruşa bey‘ ve temlîk ve teslîm eylediğimde onlar dahi ber-vech-i muharrer iştirâ ve temellük ve tesellüm ve kabz u kabûl eylediklerinden sonra semeni olan meblağ-ı merkūm iki yüz on iki bin guruşu vekîl-i mezbûr tamâmen bana def‘ u teslîm ben dahi yedinden bi’t-tamâm ve’l-kemâl ahz u kabz edip mebî‘-i mezkûrun tağrîr ve gabnine müte‘allika da‘vâdan müvekkilûn-ı merkūmûnun zimmetlerini ibrâ-yı sahîh-i şer‘î ile kabûllerini hâvî ibrâ vü ıskāt eyledim ba‘de’l-yevm âlât-ı gedik-i mezkûrda benim aslâ ve kat‘â alâka ve medhalim kalmayıp müvekkilûn-ı mezbûrûn Fâtıma ve Ümmügülsüm ve Âişe ve Esma Hatunlar ve Ebubekir ve Mehmed ve Yasemin Hatun ve Halil ve Ahmed ve diğer Fâtıma Hatun ve Mustafa ve diğer Mustafa ve diğer Âişe Hatun’un ber-vech-i meşrûh mülk-i müşterâları ve hakk-ı sırfları olmuşdur dedi dedikde gıbbe.

Fî Gurre-i Zilhicce sene 1278

Şuhûdü’l-hâl: Muhzır el-Hâc Salih Ağa b. ( ), Muhzır Feyzullah Ağa b. ( ), Muhzırlar kethüdâsı Ömer Ağa b. ( ), ve gayruhum