İstanbul Mahkemesi 211 Numaralı Sicil (H. 1278-1279 / M. 1862-1863) cilt: 98, sayfa: 315 Hüküm no: 209 Orijinal metin no: [43a-3] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Ayşe Hatun b. Abdüsselam’ın vefât eden kocasından miras kalan tütüncü dükkânı hisselerini diğer miraçılardan Hacı Mehmed Ağa’ya satması
Tütüncü mübâya‘ası
Âsitâne-i sa‘âdet âşiyâne ve bilâd-ı selâse mahkemelerine bâ-fermân-ı âlî mine’l-kadîm merbût olan duhâncı gedikleriyle gerek Dersaâdet ve gerek bilâd-ı selâse-i mezkûrede kâin ber-vech-i mülkiyet tasarruf olunmakda bulunan her nev‘ gediklerin mübâya‘a ve ikrâr-ı mülk ve hibe ve irsen intikāl misillü kâffe-i mu‘âmelâtı ve vukū‘ bulan muhâkemâtı münhasıran ve mahsûsan İstanbul Mahkemesi’nden icrâ ve iktizâ eden i‘lâm ve hüccet-i şer‘iyyeleri ancak mahkeme-i mezkûre tarafından i‘tâ olunmak ve gedikât ashâbının rızâ ve muvâfakatları olmadıkça kadîm mülk kirâları tezyîd olunmamak ve senedât-ı sahîha ve mu‘tebere ile ber-vech-i mülkiyet tasarruf olunmakda bulunan gediklerin müstakır oldukları mahalden ihrâc ve imhâsı zımnında mülk sâhibleri tarafından da‘vâya tasaddî olunur ise hükkâm-ı şer‘-i şerîf cânibinden istimâ‘ olunmaması bâlâsı tuğrâ-yı garrâ-yı cihân-bânî ile muvaşşah ve müzeyyen bir kıt‘a nizâmnâme ve bâ-fermân-ı âlî müesses olan nizâm-ı müstahsene iktizâsından bulunduğuna binâen mahmiye-i İstanbul’da Aksaray kurbünde Gureba Hüseyin Ağa mahallesinde sâkin iken bundan mukaddem vefât eden duhân tüccârından el-Hâc Ebubekir Ağa b. Ali bin Molla Osman’ın verâseti zevce-i menkûha-i metrûkeleri Âişe Hatun bt. Abdüsselam ve Emine Hürmüz Hatun bt. Abdullah ile mezbûre Emine Hürmüz Hatun’dan mütevellidler sulbî kebîr oğulları tütüncü esnâfından el-Hâc Mehmed Ağa ve Ahmed Emin Ağa’ya münhasıra ve tashîh-i mesele-i mirâsları on altı sehimden olup sihâm-ı mezkûreden birer sehimden iki sehmi zevcetân-ı mezbûretân Âişe Hatun ve Emine Hürmüz Hatun’a ve yedişer sehimden on dört sehmi dahi mezbûrân el-Hâc Mehmed Ağa ve Ahmed Emin Ağa’ya isâbeti lede’ş-şer‘î’l-enver zâhir ve mütehakkık oldukdan sonra zâtı ta‘rîf-i şer‘î ile mu‘arrefe olan mezbûre Âişe Hatun meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde bâ‘isü’l-kitâb mezbûr el-Hâc Mehmed Ağa mahzarında tütüncü esnâfının kethüdâsı es-Seyyid el-Hâc Mehmed Latif Efendi b. İsmail ile mazbûtü’l-esâmî on nefer müslim ve beş nefer hıristiyan lonca ihtiyârları taraflarından mürsel kethüdâ vekîli Ahmed Efendi b. Osman hâzır olduğu hâlde ikrâr-ı tâm ve takrîr-i kelâm edip mahmiye-i mezkûrede İbrahim Paşa hamamı sırasında vâki‘ bir tarafdan Hasan Ağa’nın nalinci dükkânı ve bir tarafdan Arabistan Ordu-yı Hümâyûnu müşîri devletlü Abdülhalim Paşa hazretlerinin konağı ve tarafeyni tarîk-i âm ile mahdûd merhûmân İbrahim Paşa-yı Atîk ve Serrâc İshak vakıfları müsakkafâtından zevcim müteveffâ-yı mezbûr el-Hâc Ebubekir Ağa’dan müntakil mezbûrân el-Hâc Mehmed Ağa ve Ahmed Emin Ağa’nın mütevellileri temessükleri mantûklarınca bi’l-icâreteyn taht-ı tasarruflarında olan şehriye dört guruş kirâlı eshâm muhâsebesi kaleminde İbrahim Ağa ismine mukayyed bir bâb [43b] tütüncü dükkânı derûnunda mevcûde beyne’l-esnâf gedik ta‘bîr olunur âlât-ı lâzime-i ma‘lûme müteveffâ-yı mezbûr el-Hâc Ebubekir Ağa’nın hayâtında ile’l-vefât bin iki yüz elli sekiz senesi Zilhicceti’ş-şerîfesinin on sekizinci günü târihiyle müverraha ve ol târihde Dârü’s-saltanati’s seniyye kādısı olan sudûr-ı izâmdan Gelenbevîzâde Mehmed Said Efendi merhûmun imzâ ve hatemini hâviye işbu bir kıt‘a hüccet-i şer‘iyye ve kethüdâ-yı mûmâ-ileyhin takdîm eylediği bir kıt‘a ilmühaber mantûklarınca yedinde müstakillen mülkü ve ba‘de vefatihî ber tashîh-i mezkûr benimle mezbûrûn Emine Hatun ve el-Hâc Mehmed Ağa ve Ahmed Emin Ağa’ya mevrûs olmağla ben âlât-ı gedik-i mezkûrdan ber-minvâl-i muharrer mâlike olduğum bir sehm hisse-i şâyi‘amı tarafeynden îcâb ve kabûlü hâvî şurût-ı müfside ve muvâza‘adan ârî bey‘-i bâtt-ı sahîh-i şer‘î ve safka-i vâhide ile bâ-izn-i şerîkân-ı mezbûrân iki bin guruşa mezbûr el-Hâc Mehmed Ağa’ya bey‘ ve temlîk ve vech-i lâyıkı üzere teslîm eylediğimde ol dahi ber-vech-i muharrer iştirâ ve temellük ve tesellüm ve kabz u kabûl eyledikden sonra semeni olan meblağ-ı merkūm iki bin guruş[u] tamâmen bana def‘ u teslîm ben dahi yedinden bi’t-tamâm ve’l-kemâl ahz u kabz edip mebî‘-i mezkûrun tağrîr ve gabnine müte‘allika da‘vâdan tarafeynden her birimiz âharın zimmetini ibrâ-yı sahîh-i şer‘î ile kabûlümüzü hâvî ibrâ vü ıskāt eyledik ba‘de’l-yevm âlât-ı gedik-i mezkûrun ber tashîh-i merkūm bir sehm hisse-i şâyi‘a-i merkūmesinde benim aslâ ve kat‘â alâka ve medhalim kalmayıp yedi sehm hisse-i şâyi‘ası mukaddemâ irsen ve bir sehm hisse-i şâyi‘ası hâlen şirâen ki cem‘an sekiz sehm hisse-i şâyi‘ası mezbûr el-Hâc Mehmed Ağa’nın mülk-i mahz ve hakk-ı sırfı olmuşdur dedikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer‘î mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.
Fî Gurre-i Şa‘bân sene 1279
Şuhûdü’l-hâl: Muhzır Şakir Ağa b. ( ), Muhzır Mustafa Ağa b. ( ), Muhzır Süleyman Ağa b. ( ), Muhzır İsmail Ağa b. ( ), ve gayruhum
|