İstanbul Mahkemesi 334 Numaralı Sicil (H. 1280-1329 / M. 1863-1911) cilt: 99, sayfa: 179 Hüküm no: 177 Orijinal metin no: [25-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. Memur tayinlerinde iltimastan kaçınılıp sadece ehil ve layık olanların tercihi Der-zamân-ı Tevfik Beyefendi hazretleri Bâbıâlî Dâire-i Sadâret-i uzmâ Taraf-ı âlî-yi Meşîhat-penâhîye Ma‘rûz-ı bende-i dîrîneleridir ki, Ma‘lûm-ı sâmî-i hazret-i Fetvâ-penâhîleri buyrulduğu vechile mesâlih-i devletin hüsn-i cereyânı vesâit-i icrâiye olan me’mûrînin sınıfı mesleğinde yetişmiş ehil ve erbâb ve mü’temen zevâtdan intihâb ve ta‘yînine mütevakkıf olduğu cihetle devâirce bir me’mûriyet açıldıkda teselsül kā‘idesine ri‘âyetle en ehak ve elyak olanların nasbı lâzım gelir iken rivâyât-ı vâkı‘aya nazaran ba‘zı dâirelerde bu kā‘ideye ri‘âyet olunmayıp açılan me’mûriyetlere açıkda bir takım nâ-ehillerin iltimâs ve ta‘yîn kılındığı anlaşılmış ve bu sûret matlûb olan hüsn-i idâreyi te’mîn edemeyeceği derkâr bulunmuşdur. Her dâirenin nîk ve bed ahvâli ol dâirenin nâzır ve reisine âid bulunduğu cihetle emr-i intihâbda kā‘ide-i meşrû‘âsına ri‘âyet olunması taht-ı mecbûriyetde ise de tervîc-i mültemesât dahi bir dereceye kadar mecbûriyet hükmünü almasına ve hükm-i zaman ise bu gibi ef‘âl ve ahvâle gayr-ı müsâ‘id bulunmasına binâen iltimâs beliyyesinin külliyen men‘i irâde-i kat‘iye-i hazret-i pâdişâhî iktizâ-yı âlîsinden bulunmuş ve her dâirece refâkat ve ma‘iyyet me’mûrlarının emr-i intihâbı dâiresine âid olup açılan me’mûriyetlerden birine doğrudan doğruya taraf-ı eşref-i hazret-i pâdişâhîden bir zâtın nasb u ta‘yîni irâde ve fermân buyrulduğu hâlde irâde-i resmiyesi ale’l-usûl Bâbıâlî vesâtatıyla teblîğ olunacağı derkâr bulunmuş olduğundan ba‘demâ her dâirece me’mûriyet açıldı[kd]a teselsül kā‘idesine ri‘âyetle mutlaka ehak ve elyak olanların intihâb ve ta‘yîni sûretinin usûl ittihâzıyla her nereden olur ise olsun tahrîren veyâ şifâhen iltimâs vukū‘ bulur ise reddiyle beraber ma‘rûz-ı huzûr-ı âlî kılınmak üzere keyfiyetin Bâbıâlî’ye iş‘âr ve iltimâsnâme var ise onun da aynen tisyâr olunması ve şâyed yine iltimâs üzerine me’mûr ta‘yîn olunduğu bir sûretde haber alınır <> veyâhûd o hizmete mülâzım ve müstahık bulunan tarafından iddi‘â vukū‘ bulur ise o misillü ihbârât ve müsted‘iyâtın nazar-ı i‘tibâr ve i‘tinâya alınarak sübûtu hâlinde iltimâs üzerine nasb olunan zâtın derhâl azl ü ihrâcıyla yerine müstahıkkı ta‘yîn olunarak âmirinin mesûl tutulması tensîb kılınmış ve bi’l-istîzân irâde-i ma‘delet-âde-i hazret-i cihân-bânî dahi ol merkezde şeref-sudûr buyrularak keyfiyet ta‘mîmen devâir ve vilâyâta bildirilmiş olmağla Bâb-ı Vâlâ-yı Meşîhat-penâhîlerince dahi ona göre îfâ-yı mu‘âmeleye himmet buyurulması bâbında emr ü irâde hazret-i men-lehu’l-emrindir. Fî 19 Cemâziyelevvel sene [1]296 ve fî 29 Nisan sene [12]95. Hayreddin