.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 334 Numaralı Sicil (H. 1280-1329 / M. 1863-1911)
cilt: 99, sayfa: 184
Hüküm no: 183
Orijinal metin no: [28-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Şer‘iyye ve nizamiye mahkemelerinin kendi alanlarındaki arazi davalarına bakması gerektiği

Taraf-ı vâlâ-yı Meşîhat-penâhîye

Ma‘rûz-ı bende-i dîrîneleridir ki,

Arâzî da‘vâlarına dâir tevârih-i muhtelife ile tastîr olunan tahrîrât ahkâmının yekdiğere mübâyeneti merci‘-i rü’yet-i da‘vâyı ta‘yîn emrinde mehâkimi terdîd ve ashâb-ı de‘âvîce müşkilâtı tezyîd etmekde ve Mecelle-i Ahkâm-ı Adliye ile Arâzî Kānûnnâme-i hümâyûnu mesâil-i şer‘iyeden mürekkeb ve müretteb olup mehâkim-i şer‘iye ve nizâmiyede düstûrü’l-amel tutulmakda olduğu gibi mehâkim-i nizâmiye temyîz ve istînaf misillü derecât-ı mu‘ayyene-i kānûniyeye münkasem olarak derece-i ûlâda zâyi‘-i hukūku mûcib hükümler inde’l-istînaf tekrîr-i tedkīkāt ile ta‘dîl ve ıslâh salâhiyetini hâiz olmalarına ve Arâzî Kānûnnâmesinin dördüncü maddesinde muharrer olduğu üzere arâzî-i memlûkeden iken şer‘-i şerîfe tevfîkan vakf olunmuş arâzîden mu‘âmelât-ı kānûniye cereyân etmeyip şart-ı vâkıf vechile amel olunmak lâzım geleceği cihetle evkāf-ı sahîhadan olan arâzî hakkında tahaddüs eden münâza‘âtın sarf-ı ahkâm-ı vakfiye-i ma‘mûlün-bihâsına tâbi‘ ve şer‘an rü’yete mütevakkıf bulunduğuna binâen ba‘demâ evkāf-ı sahîhadan bulunan müsakkafât ve müstagallât hakkında tekevvün eden de‘âvînin Müvellâ Nizâmnâmesi mûcebince müvellâ ma‘rifetiyle rü’yet ettirilmesi lâzım gelen husûsunun mehâkim-i şer‘iyede ve bunlardan mâ‘adâ kasabât ve kurâ beyninde mütehaddis hudûd ve sınır münâza‘âtının ve tapu ile tasarruf olunan arâzî-i mîrîye ve arâzî-i metrûke ve arâzî-i mevât ile tahsîsât kabîlinden olup arâzî-i emîriye ahkâmı cârî olan arâzî-i mevkūfe hakkında tahaddüs eden kâffe-i de‘âvînin mehâkim-i nizâmiyede rü’yeti Adliye Nezâret-i celîlesinden vukū‘ bulan iş‘âr üzerine Şûrâ-yı Devlet ve Encümen-i Mahsûs-ı Meşveret’de tezekkür ve tensîb kılınmış ve bu sûret ashâb-ı arâzînin te’mîn ve muhâfaza-i hukūku zımnında o misillü arâzî da‘vâlarının bir kā‘ide-i muttaride dâiresinde cereyânı maksadına müstenid bulunmuş olduğu misillü ba‘de ezîn o makūle da‘âvîden dolayı ashâbının taleb ve istid‘âsı üzerine gerek Bâbıâlî’den ve gerek hazîne-i evkāf-ı hümâyûndan emr-i âlî ıstâr ve i‘tâsına hâcet kalmayacağı cihetle mehâkim-i mahsûsasına havâle-i maslahat olunmak üzere doğrudan doğruya Adliye Nezâret-i celîlesine mürâca‘at olunması dahi cümle ikrârdan ve bi’l-istîzân müte‘allik buyrulan irâde-i seniyye-i cenâb-ı pâdişâhî iktizâ-yı âlîsinden olarak sûret-i hâl ta‘mîmen vilâyât ile sâir iktizâ edenlere bildirilmiş olmağla Bâb-ı Vâlâ-yı Fetvâ-penâhîlerince dahi ona göre îfâ-yı mu‘âmele-i lâzımeye himmet buyurulması bâbında emr ü irâde hazret-i men-lehu’l-emrindir.

Fî 28 Şa‘bân sene [1]296 ve fî 4 Ağustos sene [1]295.