İstanbul Mahkemesi 334 Numaralı Sicil (H. 1280-1329 / M. 1863-1911) cilt: 99, sayfa: 224 Hüküm no: 229 Orijinal metin no: [62-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. Tereke tahririnin vefattan bir hafta sonra mahkeme tarafından vârislere ihbarnâme gönderilerek yapılması Bâbıâlî Dâire-i Sadâret-i uzmâ Taraf-ı vâlâ-yı Meşîhat-penâhîye Tahrîr-i terekeye muhâlefet eden veresenin tahrîre icbâr edilmesi ve fakat bu mu‘âmelenin müteveffânın vefâtından bir hafta sonra tahrîr-i terekeye mübâşeret olunmak için mensûb olduğu mahkeme-i şer‘iye tarafından vârislere bir ihbârnâme gönderildikden sonra ihbârnâme târihinden i‘tibâren bir haftaya kadar tahrîre bed’ olunmadığı hâlde ihtârnâmeyi gönderen mahkemenin müzekkeresiyle zâbıta cânibinden icrâsı zımnında kaleme alınan fıkra-i nizâmiyenin mehâkim-i şer‘iye hakkındaki nizâmnâmeye tezyîli husûsuna Evkāf-ı hümâyûn nezâret-i celîlesinden vukū‘ bulan iş‘âr üzerine Şûrâ-yı Devlet karârıyla bi’l-istîzân irâde-i seniyye-i cenâb-ı pâdişâhî müte‘allik buyurulmuş ve zikrolunan fıkra-i nizâmiyenin sûret-i musaddakası leffen isrâ ve ol bâbda Mâliye ve Evkāf-ı hümâyûn nezâret-i celîlelerine ma‘lûmât i‘tâ kılınmış olmağla Bâb-ı Vâlâ-yı Meşîhat-penâhîlerince dahi ona göre îfâ-yı mu‘âmeleye himem-i aliyye-i Fetvâ-penâhîleri masrûf buyurulmak bâbında emr ü irâde hazret-i men-lehu’l-emrindir. Fî 22 Rebî‘ülevvel sene [1]301 ve fî 9 Kânûn-ı sânî sene [1]299. Bi’l-umûm mehâkim-i şer‘iye hakkındaki nizâmnâmenin üçüncü faslına zeyl olmak üzere kaleme alınan fıkra-i nizâmiye müsveddesi Mûcib-i tahrîr olan terekenin müteveffânın vefâtından bir hafta sonra tahrîrine bed’ olunmak için mensûb olduğu mahkeme-i şer‘iye tarafından vârislere bir ihtârnâme gönderilecek ve ihtârnâmenin târihinden i‘tibâren bir hafta hitâmına kadar vârisleri tarafından tahrîr-i terekeye mümâna‘at olunduğu hâlde ihtârnâmeyi gönderen mahkemenin müzekkeresiyle zâbıta cânibinden verese tahrîr-i tereke mecbûr edilecekdir. İrâde-i seniyye târihi Fî 14 Rebî‘ülevvel sene 1301 ve fî 1 Kânûn-ı sânî sene [1]299. Aslına mutâbıkdır Düstûr Encümeni