.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 334 Numaralı Sicil (H. 1280-1329 / M. 1863-1911)
cilt: 99, sayfa: 263
Hüküm no: 276
Orijinal metin no: [93-3]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Bahriye mirlivalarından Mehmed Paşa ile boşandığı hanımı Madam Jozefin arasındaki davada Alman tercümanın bulunmasının caiz olmadığı

Ma‘rûz-ı bende-i dîrîneleridir ki,

Asâkir-i Bahriye mîrlivâlarından sa‘âdetlü Mehmed Paşa ile zevce-i mutallakası olup Almanya tâbi‘iyetini iddi‘â etmekte bulunan Madam Jozefin beyninde mütekevvin zevciyet da‘vâsında Almanî tercümanının bulunmasına lüzûm olup olmadığının ve emsâli hakkında olunacak mu‘âmelenin arz ve inbâsını âmir şeref-vârid olan 13 S sene 304 târihli ve yedi numaralı tezkire-i aliyye-i cenâb-ı meşîhat-penâhîleri Bâb-ı Âlî hukūk müşâvirlerine lede’l-havâle merkūmânın Osmanlı teba‘asından biriyle vukū‘ bulan izdivâcına mebnî tâbi‘iyet-i Osmâniyeyi ihrâz edip ahîren vâki‘ olan ıtlâkı keyfiyeti tâbi‘iyet-i kadîmesine rücû‘unu istilzâm etmeyeceğinden bahisle zikrolunan da‘vâda tercümanın bulunması câiz olmadığını ve bazı ifâdâtı hâvî tanzîm olunan mütâla‘anâmenin tercümesi leffen takdîm kılınmış ve da‘vâ-yı mezkûre ile emsâli haklarında ona göre îfâ-yı mu‘âmele olunması menût-ı re’y ve irâde-i aliyye-i cenâb-ı fetvâ-penâhîleri bulunmuş, ol bâbda emr u fermân hazret-i men-lehu’l-emrindir.

Fî 8 Rebî‘ülâhir sene 304 ve fî 23 Kânûn-ı evvel sene 302.

[94]

Hâriciye Nâzırı

Said Paşa

İstişâre Odası’nın fî 23 Kânûn-ı evvel târihi ve 1944 numaralı mütâla‘anâmesi tercümesidir.

Taraf-ı vâlâ-yı cenâb-ı meşîhat-penâhîden vârid olan melfûf tezkirede an-aslin Almanya teba‘asından bulunan Jozefin nâm hatunun zevc-i sâbıkı Mehmed Paşa aleyhine ikāme ettiği da‘vâda tercümanın hazır bulunması kānûnen câiz olup olmadığı istifsâr buyurulmuşdur. Tâbi‘iyet-i Osmâniye Kānûnu’nun yedinci maddesi iktizâsınca an-aslin Almanya teba‘asından biriyle vukū‘ bulan izdivâcına mebnî tâbi‘iyet-i Osmâniyeyi ihrâz etmiştir, ahîren vukū‘ bulan ıtlâk keyfiyeti ne Osmanlı ne de Alman tâbi‘iyet nizâmnâmeleri ahkâmınca merkūmenin tâbi‘iyet-i kadîmesine bi-hakkın rücû‘unu istilzâm etmedi, binâen-aleyh da‘vâ-yı mezkûre iki Osmanlı teba‘ası beyninde cereyân eylemekde olduğundan Almanya tercümanının hazır bulunması câiz değildir, bâ-husûs merkūme Jozefin’in da‘vâsı memâlik-i şâhânede ber-nehc-i şer‘-i şerîf vukū‘ bulan izdivâc ve tatlîka müstenid olmağla işin böyle olması zarûridir ve makām-ı mu‘allâ-yı meşîhat-penâhîye bu yolda cevâb i‘tâsı muvâfık-ı maslahatdır.