.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 334 Numaralı Sicil (H. 1280-1329 / M. 1863-1911)
cilt: 99, sayfa: 280
Hüküm no: 296
Orijinal metin no: [103-3]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Dersaadet ve bilâd-ı selâsedeki piyade ve süvari saka gedikleri sahiplerinin ellerinde bulunan eski senedlerin bazı mahkemelerce kabul edilmediği

Taraf-ı Âlî-i Hazret-i Meşîhat-penâhî’ye,

Ma‘rûz-ı bende-i dîrîneleridir ki,

Dersa‘âdet ve bilâ[d]-ı selâsede bulunan piyâde ve suvârî sakā gedikleri ashâbına bâ-irâde-i seniyye tebdîlen verilmiş olan senedât-ı cedîdenin hüccet-i şer‘iyeye müstenid ve umûm gedikler hakkındaki nizâm ahkâmına muvâfık olduğuna dâir Rumeli Kādıaskerliği’nden ve Mahkeme-i Teftîş’den i‘tâ edilmiş olan i‘lâmlar üzerine bazı mehâkim-i şer‘iyece senedât-ı mezkûrenin mu‘teber tutulmamakta [104] olduğundan ve bu ise irâde-i seniyye ve nizâmnâme-i mahsûs ahkâmına münâfî ve gedik ashâbının dahi ziyâ‘-ı hukūkunu müeddî bulunduğundan bahisle bazı ifâdeyi hâvî Şehremâneti’nin Dâhiliye Nezâret-i celîlesiyle muhâbereli tezkiresi üzerine zât-ı âlî-i fetvâ-penâhîleriyle bi’l-muhâbere cereyân eden müzâkerâtı mutazammın Şûrâ-yı Devlet Tanzîmât Dâiresi’nden i‘tâ olunan mazbatada emânet-i müşârün-ileyhânın iş‘ârâtında doksan târihli nizâmnâme ahkâmına tevfîkan Dersa‘âdet ve bilâd-ı selâsede vâki‘ piyâde ve suvârî sakā gedikleri ashâbının yedlerinde bulunan ve kırk yedi târihinden mukaddem tevârih ile müverrah olan senedât-ı atîka komisyon-ı mahsûs ma‘rifetiyle bi’t-tedkīk sıhhatleri tebeyyün edenler için senedât-ı cedîde tanzîm ve muhâsebece tescîl edilerek ashâbına i‘tâ edilmiş ve şimdiye kadar nizâm-ı mezkûr ahkâmınca icrâ-yı mu‘âmele edilmekde bulunmuş ise de bu makūle senedât bazı mehâkim-i şer‘iyece mu‘teber tutulmamakda olup bu ise hem hükm-i nizâmı hem de gedik ashâbını hukūk ve vezâifin muhîll idiğinden ve zikrolunan nizâmnâmenin hükmü usûlen fesh ve ilgā edilmediğinden ona tevfîk-i mu‘âmele lâzımeden bulunduğu gösterilmiş olduğu gibi cevâb-ı vâlâ-yı meşîhat-penâhîlerinde dahi mevzû‘-ı bahis olan senedât mehâkim-i şer‘iyece i‘tibâr edilmemiş sâlifü’l-beyân doksan târihli nizâmnâmenin mehâkim-i şer‘iyeye teblîğ olunmamasından düstûrda dahi münderic bulunmamasından ileri gelmiş olduğu beyân olunmasına mebnî îcâb eden mehâkim ve me’mûrîn-i şer‘iyeye teblîğ ve i‘tâ olunmak üzere mezkûr nizâmnâmenin bir sûretinin makām-ı vâlâ-yı meşîhat-penâhîlerine irsâli ve emânet-i müşârün-ileyhâya bu vechile ma‘lûmât verilmesinin dahi nezâret-i müşârün-ileyhâya havâlesi tezekkür olunduğu gösterilmiş ve nezâret-i müşârün-ileyhâya iş‘âr-ı keyfiyet edildiği gibi mezkûr nizâmnâmenin bir sûreti leffen irsâl-i sûy-ı sâmî-i fetvâ-penâhîleri kılınmış olmağla icrâ-yı îcâbına himem-i aliyye-i meşîhat-penâhîleri derkâr buyurulmak üzere emr u fermân hazret-i men-lehu’l-emrindir.

Fî 27 Zilhicce sene 305 ve fî 22 Ağustos sene 304.

Sadrıa‘zam

Kâmil

Sakālar hakkında olan 20 Şa‘bân sene 83 ve fî 15 Kânûn-ı evvel sene 82 târihli nizâmnâme sûretidir.

Birinci madde: Dersa‘âdet ve bilâd-ı selâsede mevcûd olan çeşmelerin gedikleri ba‘demâ ferâğ ve intikāl vukū‘unda evvelki gibi yalnız sakābaşı taraflarından hâmiş ile yürütülmeyip o makūle ferâğ ve intikāl ve kasr-ı yed hâmişleri şehremânetinden tahrîr ve temhîr olunarak ona göre sakābaşı ve ser-kethudâ bulunanlar tarafından dahi temhîr olunup sakābaşı ve ser-kethudâlığa âid olan binde otuz guruş harc kemâ-fi’s-sâbık ahz u istifâ olunacakdır.

İkinci madde: Bilâ-veled fevt olanların gedikleri mahlûl olup fîmâ-ba‘d sakābaşılar tarafından müceddeden kimesneye gedik senedi verilmeyeceğinden ve bu sûretle gedikleri tedrîcen bütün bütün mahv edileceğinden bu makūle münhal olan gedik kangı çeşmede ise yeri açık kalmamak ve ecânibden kimesne karışmamak ya‘ni mevcûd olan sakālar tenâkus ve tezâyüd ettirilmemek üzere battal olan gediğin yerine işleyecek sakā yedine ol çeşmenin nâmına emânet-i mezkûreden ruhsat tezkiresi verilip tezkire-i mezbûrenin bir sene hükmü olacak ve senesi hitâmında atîki bi’l-ahz tebdîlen ve müceddeden tezkire verilerek yoklaması icrâ olunacakdır.

Üçüncü madde: Müceddeden gedik senedi i‘tâsında mu‘accelesi ve ferâğ ve intikāl vukū‘unda alınan harc ve avâid şimdiye kadar sakābaşılar ile başkethudâ bulunanlara âid ise de ba‘de-ezîn mezkûr gediklerden usûlüne tevfîkan yalnız kasr-ı yed vukū‘unda birinci maddede beyân olunduğu üzere te‘ahhüd olunan harc alınıp münhal olan gediklere mukābil ve gerek lüzûmu hâlde verilen ruhsat tezkirelerinden mu‘accele nâmıyla bir gûne avâid alınamayacakdır.

Dördüncü madde: İkinci maddede beyân olunduğu vechile elde olan gedik senedâtı kâmilen münhal olup arkası alınıncaya kadar binde on guruş hesâbıyla şehriye mahsûs olan gedik icârelerinin kadîmi gibi mutasarrıflarına i‘tâsı ol gedikte işleyen sakānın vazîfe-i zimmeti olacak ve bir vakitde icâra zam ettirmeğe mutasarrıflarının hak ve salâhiyeti olacaktır.

Beşinci madde: Ashâbı uhdesinde bulunan gedikler kâmilen mahlûl olduktan sonra dahi çeşmeler serbest bırakılmayıp bilâ-tezkire hâricden kimesneye sakālık ettirilmeyecek ve çeşmeler taht-ı imtiyâzda bulundurulması Hüdâ-negerde harîk vukū‘unda her koldan müretteb olan suvârî ve piyâde sakālar tertîb ve sevklerine halel gelmemek maksadından ibâret olmasıyla bu bâbda ser-kethudâ bulunanların sakābaşıdan ziyâde ve bizzât îfâ-yı hizmete [105] sa‘y eylemeleri vazîfe-i me’mûriyetleri olduğundan tertîbât-ı mezkûreye bir vakitde halel getirilmemek ve hilâfı vaz‘ u hâlât vukū‘unda ser-kethudâ ma‘rifetiyle men‘ u def‘ olunarak sebeb her kim ise icrâ-yı tedîbi zımnında kethudâ-yı mûmâ-ileyh iktizâsına göre cânib-i hükûmetden mu‘âvenet olunacak ve bu vesîle ile ser-kethudâ bulunanlar dahi efrâd-ı esnâfa bir gûne te‘addî ve rencîde edemeyecekdir.

Altıncı madde: Hüdâ-negerde harîk vukū‘unda sakā esnâfının yine kadîmi gibi harîk mahallerinde ve güzergâh-ı cenâb-ı pâdişâhî olan mahallerde lede’l-iktizâ su nakli zımnında îfâ-yı hizmet etmeleri vazîfe-i zimmetleri olduğundan hilâfı hareketde bulunanlar olduğu takdîrde sakābaşılar ve ser-kethudâları ma‘rifetiyle tedîb ve mütenebbih olmayanları sakālıktan tard ve teb‘îd edilecekdir.

Yedinci madde: Sakābaşı ve kethudâ bulunanlar efrâd-ı esnâfa kayd ve terkīn ve sâir husûsât için ilmühaber verdiklerinde bir gûne harc alınmayıp fakat hâricden birinin efrâd-ı esnâfa hîn-i duhûlünde bir def‘alık olarak mahâllin şerefine göre beher neferden yolluk nâmıyla elli guruşdan nihâyet yüz elli guruşa kadar alınan harc kadîmi vechile ahz edilecek ve bunun yirmi [guruş] nân para sahibi olan sakābaşıya ve yirmi guruş başkethudâlara ve on guruş dahi çavuşlara verilip kusûru bölükbaşılara âid olacakdır ve bu vesîle [ile] kimesneye te‘addî ve rencîde olunmayacakdır.

Sekizinci madde: Zikr olunan gedikler senedleri ashâbı yedleriyle şehremânetine celb olunup sebt-i defter ettirilmiş olunduğundan ber-mantûk-ı defter mahdûd ve mu‘ayyen olan gediklerden başka gedik senedi olup da dâhil-i defter olmamış ve ashâbı yedlerinde kalmış sened olduğu hâlde işbu nizâmnâmenin i‘lânı târihinden i‘tibâra alınmış bir gün zarfında şehremânetine kaydettirilecek ve müddet-i mezkûreden sonra o makūle sened getirilir ise amel ve i‘tibâr olunmayacağı misillü ba‘demâ ferâğ ve intikāl ve kasr-ı yed hâmişleri sakābaşı ve ser-kethudâ mührüyle temhîr olunduktan sonra şehremânetinden dahi temhîr ve tasdîk olunmadıkça makbûl ve mu‘teber olmayıp sahîh nazarıyla bakılmayacakdır.

Dokuzuncu madde: Sakālık san‘atına teba‘a-i Ecnebiye’den bulunanlar kabû[l] olunmayacakdır.

Onuncu madde: Sakālık hizmetinde bulunacaklar ahâlînin emniyet ve i‘timâd edeceği adamlardan olacak ve bunların bir gûne sû-i hâl ve hareketlerine dâir ahâlî-i mahalle tarafından şikâyet vukū‘unda şehremânet-i behiyesi ma‘rifetiyle ba‘de’t-tahkīk hizmetlerinden tard ve ihrâc ile yerine diğeri intihâb ve ta‘yîn kılınacaktır.

Onbirinci madde: Her sakā merbût olduğu çeşmelerin su yollarına dâimâ dikkat ederek bir gûne bozukluk zuhûr eylediği takdîrde derhâl o çeşmenin su yolcusuna haber verip ta‘mîr ettirecek ve eğerçi su yolcular tarafından tekâsül ve iğmâz olunur ise şehremânet-i behiyesine bildirilmek üzere sakālar kethudâsına beyân-ı keyfiyet olunacakdır.

Onikinci madde: Sakālar kırbalarını tekmîl doldurup müşterilerini ızrâr etmemelerine şehremânet-i behiyesinden mütemâdiyen nezâret [ve] dikkat olunacakdır.

Onüçüncü madde: Her sakā merbût bulunduğu çeşmelerin taşlarına mahâll-i sâiresinin ve isti‘mâl eylediği kırbalarının tahâret ve nezâfetine dâimen ve müstemirren dikkat edecekdir.

Ondördüncü madde: Ahâlî-i mahalleden ücret ile su taşımağa muktedir olamayan bazı fukarâ ve zu‘afânın çeşmelerden su almasına sakā tarafından mümâna‘at olunmayacakdır.

Onbeşinci madde: Sakālar bir çeşmenin bulunduğu mahalleye veyâhûd diğer mahalleye su taşıdıklarında mesâfelerine göre ahâlî-i mahalle hazır oldukları hâlde şehremânet-i behiyesi ma‘rifetiyle mu‘tedil bir fîât vaz‘ olunacakdır.

Onaltıncı madde: Sakānın bazısının kırbası küçük ve bazısının büyük olmayıp bir şekil ve cesâmetde olacakdır.

Onyedinci madde: Gedik sahibi olup îfâ-yı hizmete gayr-ı muktedir veyâhûd âhar kisb ü kâr ile meşgūl bulunan sakālar sakālığını îcâr ettiği takdîrde îcâr-ı şehrîsinin mikdârı şehremânet-i behiyesi ma‘rifetiyle ta‘yîn olunacakdır.