|
Bab Mahkemesi 46 Numaralı Sicil (H. 1096 - 1097 / M. 1685 - 1686) cilt: 19, sayfa: 559 Hüküm no: 682 Orijinal metin no: [119a-3] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Hüseyin Beşe b. Mehmed’in alacak iddiasında haksız olduğu
Mahmiye-i İstanbul’da Azebler mahallesinde sâkin Hüseyin Beşe b. Mehmed meclis-i şer‘-i şerîfde işbu bâ‘isü’l-kitâb bostanî el-Hâc Mehmed b. Mehmed mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip işbu hâzır bi’l-meclis Ahmed Çelebi b. Ahmed Efendi zimmetinde yedimden iştirâ ve kabz eylediği at bahâsından yirmi guruş hakkım olmağla merkūm Ahmed Çelebi târih-i kitâbdan yedi sene mukaddem meblağ-ı mezbûrun on iki buçuk guruşu için beni merkūm el-Hâc Mehmed üzerine üçümüz bir meclisde iken havâle-i sahîha ile havâle ol dahi havâle-i mezbûreyi kabûl etmeğin hâlâ merkūm el-Hâc Mehmed’e suâl olunup meblağ-ı mezbûr on iki buçuk guruşu bi hükmi’l-havâle bana edâya tenbîh olunmak matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl merkūm el-Hâc Mehmed cevâbında târih-i kitâbdan iki sene mukaddem ben hacc-ı şerîfe gider oldukda müdde‘î-i mezbûr ile beynimizde havâle-i mezbûre ve sâir mu‘âmelât-ı şettâ için hesâb görüldükde mezbûr Hüseyin’e edâ ve teslîm ol dahi yedimden istîfâ ve ahz ettiğinden sonra târih-i sânî-i mezbûra gelince beynimizde cereyân eden ahz u i‘tâ ve mu‘âmelât-ı şettâ ve sâir hukūk-ı ma‘lûme ve mechûle[ye] müte‘allika âmme-i da‘vâdan her birimiz âharın zimmetini ibrâ-i âmla ibrâ ve iskāt eyledik deyû def‘le mukābele eyledikde gıbbe’l-istintâk ve’l-inkâr mezbûr el-Hâc Mehmed’in def‘-i mezbûruna muvâfıka beyyine taleb olundukda mahmiye-i mezbûrede Kasab İvaz mahallesinde sâkin Solak Mehmed Çelebi b. Abdullah ve Âşık Paşa mahallesinde sâkin Osman Çelebi b. Abdullah nâm kimesneler li ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup istişhâd olunduklarında fi’l-vâki‘ merkūm el-Hâc Mehmed târih-i kitâbdan iki sene mukaddem hacc-ı şerîfe gider oldukda müdde‘î-i mezbûr Hüseyin ile beynlerinde havâle-i mezbûre ve sâir mu‘âmelât-ı şettâ için hesâb görüldükde mezbûr el-Hâc Mehmed’in zimmetinde ba‘de küllî hesâb mezbûr Hüseyin’e beş guruş [119b] deyni kaldığı zâhir olmağla merkūm el-Hâc dahi meblağ-ı mezbûr beş guruşu işbu merkūm Hüseyin’e bizim huzûrumuzda edâ ve teslîm ol dahi yedinden istîfâ ve kabz ettiğinden sonra târih-i merkūma gelince beynlerinde [cereyân] eden ahz u i‘tâ ve mu‘âmelât-ı şettâ ve sâir hukūk-ı ma‘lûme ve mechûleye müte‘allika âmme-i da‘vâdan işbu müdde‘î-i mezbûr Hüseyin merkūm el-Hâc Mehmed’in zimmetini ibrâ-i âmla ibrâ ve iskāt eyledi biz bu husûsa bu vech üzre şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyû her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye ettiklerinde ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiyye şehâdetleri makbûle olmağın mûcebince ba‘de’l-hükm müdde‘î-i mezbûr Hüseyin bî-vech mu‘ârazadan men‘ olunup mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-sâbi‘ aşer min Ramazâni’l-mübârek li sene seb‘a ve tis‘în ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: İbrahim Çelebi b. Ahmed, Mehmed Çelebi Çorlulu, Ali b. Bâli, Mehmed Çelebi b. İdris.
|