|
İstanbul Mahkemesi 334 Numaralı Sicil (H. 1280-1329 / M. 1863-1911) cilt: 99, sayfa: 357 Hüküm no: 391 Orijinal metin no: [152-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Yabancı devlet tebaasından mülk sahibi olanların emlaklarının tevarüs ve intikali
Bâb-ı Fetvâ
Dâire-i Meşîhat-i İslâmiye
Mektûbî Kalemi
Aded: 5
İstanbul Kādılığı’na
Semâhatlü Efendim Hazretleri,
Memâlik-i şâhânede istimlâke me’zûn olan ecânibin emlâkden hakk-ı tevârüs ve intikāle nâiliyetleri keyfiyetince tekevvün eden ihtilâfât ve bundan dolayı süferâ cânibinden vukū‘ bulan mürâca‘at üzerine cereyân eden tedkīkāt ve müzâkerâtı hâvî Şûrâ-yı Devlet Mülkiye Dâiresi’nden tanzîm ve i‘tâ ve Meclis-i Mahsûs-ı Vükelâ’da mütâla‘a olunan mazbatada dermeyân olunduğu üzere maslahat esâsen üçe munkasım olup birincisi teba‘a-i Devlet-i Aliyye’den bir şahsın uhdesindeki emlâk ve akāra teba‘a-i Ecnebiye’den olan evlâd ve ekāribinin hakk-ı tevârüs ve intikāli maddesi olarak bu gibilere devletçe bir gûne hakk ve salâhiyet verilmemiş ve şimdiye kadar hiçbir tarafdan i‘tirâz vukū‘ bulmamış olduğundan bu bâbdaki mu‘âmelâtın kemâ-kân cereyân etmesi ve ikincisi teba‘a-i Ecnebiye uhdesindeki arâzî-i emîriye ve mevkūfe ve icâreteynli akārât ve müstegallât ve mukāta‘alı emlâkin teba‘a-i Devlet-i Aliyye’den olan vârislerine dahi intikāli te‘âmül iktizâsından olduğundan te‘âmül-i mezkûr vechile mu‘âmeleye devam olunması muktezî bulunduğu ve asıl mevzû‘-ı bahis olan mesele memâlik-i şâhânede emlâk-ı sırfeye mâlik olan bir Ecnebi’nin hîn-i vefâtında tâbi‘ olduğu devletden başka biri? muhtelif devlet teba‘asından evlâd ve ekāribinin de emlâk-ı sırfe-i mezkûreden hissedâr edilip edilmemesine mütedâir olan üçüncü kısmından ibâret olarak vâkı‘an düvel-i Ecnebiye’den bazıları memâliki dâhilindeki emlâk ve arâzînin hakk-ı tasarrufunu kendi teba‘asına hasretmiş olduğu gibi bazıları dahi ecânibe bu hakkı i‘tâ ile beraber bazı kuyûd ile takyîd ve bazısı da buna dâir vaz‘ ettiği nizâmâtı îcâb-ı hâle göre ta‘dîl edip hukūk-ı düvel ahkâmınca bir hükûmetin iktizâ-yı menâfi‘ine göre yâhûd menâfi‘-i mütekābile esâsı üzerine bu gibi nizâmâtı vaz‘ ve ta‘dîle salâhiyeti derkâr bulunmuş ise de Hükûmet-i Seniyye kavânîn-i mevcûde ile ileride vaz‘ edeceği nizâmâta tâbi‘ olmak şartıyla memâlik-i şâhânede ecânibe hakk-ı istimlâki bahş ve ihsân buyurmuş ve ihtilâf-ı dâr mesele-i şer‘iyesi arâzî-i emîriye ve mevkūfe ve musakkafât ve müstegallât-ı vakfiyenin intikālinde mâ bihi’t-tatbîk olmayıp bunların sûret-i tasarruf ve intikāli nizâmât-ı mahsûsa ve mukarrerât ve te‘âmüle mübtenî ve istimlâke me’zûn olan ecânib hakkında şimdiye kadar mer‘î bulunmuş olduğuna ve memâlik-i şâhânede sâkin ecnebilerden vefât edenlerin veresesi de Ecnebi olduğu hâlde emvâl-i menkūlelerine Hükûmet-i Seniyyece müdâhale olunmayarak konsolatoları ma‘rifetiyle vârisleri beyninde taksîm edilip yalnız uhdelerindeki emlâkin mu‘âmele-i intikāliyesi Defterhânece icrâ kılınmakta olduğu cihetle bu bâbda nazar-ı dikkate alınacak cihet nizâmât-ı Devlet-i Aliyye’ye tamamıyla tevfîk-i mu‘âmele kazıyyesi olup emlâk-i sırfenin tevârüs ve intikālinde devletçe mer‘î olan kānûn ise mirasa müte‘allik olan mesâil-i şer‘iyeden ibâret ve ihtilâf-ı dâr meselesi de bu cümleden olmasına ve yekdiğere te‘âvün ve tenâsur üzere bulunan hükûmât-ı Ecnebiye arasında mâni‘-i irs olan ismet ve velâyetin adem-i inkıtâ‘ı sebebiyle ihtilâf-ı dâr mutasavver olmayıp fî-zamâninâ düvel-i müttehâbe beyninde mu‘âhedât ile mün‘akid sulh ve müvâlât bâkī ve kā‘ide-i te‘âvün ve tenâsur mer‘î oldukça onları mûrisleri uhdesindeki emlâkin hakk-ı tevârüsünden mahrûm etmek kābil olamayacağına binâen arâzî-i emîriye ve mevkūfe ve musakkafât ve müstegallât-ı vakfiyenin intikālinde mer‘î olan nizâmât ve te‘âmül vechile kemâ-kân mu‘âmele edilmesi ve emlâk-i sırfe ile alım satımda [153] emlâk-i sırfe gibi mu‘âmele cereyân etmekte olan mukāta‘alı arsalar üzerindeki mülk ebniye ve eşcâr ve kürûmun tevârüs ve intikāli mu‘âmelâtı dahi miras hakkındaki taksîmât-ı şer‘iyeye tevfîkan îfâ ve bu mu‘âmelenin muhtelif ve beynlerinde sulh ve müsâlemet müstakarr olan devletler teba‘asından vârisleri bulunan Ecnebilerin uhdesindeki emlâk-i sırfe hakkında da tatbîk ve icrâ olunması ve bu bâbda ecânib tarafından hakk-ı mükteseb şekline ifrâğ olunabilecek bir gûne yanlışlık vukū‘a getirilmemesine fevka’l-gāye i‘tinâ kılınması husûslarının Defter-i Hâkānî Nezâret-i celîlesine teblîğine meclis-i mezkûr karârıyla bi’l-istîzân irâde-i seniyye-i cenâb-ı hilâfet-penâhî şeref-müte‘allik buyrularak nezâret-i müşârün-ileyhâya teblîgāt icrâ ve Adliye ve Evkāf-ı Hümâyûn Nezâret-i Celîlelerine de ma‘lûmât i‘tâ kılındığı bâ-tezkire-i sâmîye-i sadâret-penâhî iş‘âr buyurulmasına mebnî hükm-i irâde-i seniyye bi’l-umûm hükkâm ve nüvvâb-ı şer‘iyeye teblîğ ve izbâr kılınmış olmağla ber-mantûk-ı emr u fermân-ı hümâyûn-ı mülûkâne îfâ-yı mu‘âmeleye himmet buyurulması siyâkında tezkire-i senâverî terkīm kılındı efendim.
Fî 23 Receb sene 1326 ve fî 7 Ağustos sene 1324.
Şeyhülislâm
Mehmed Cemaleddin
|