Bab Mahkemesi 46 Numaralı Sicil (H. 1096 - 1097 / M. 1685 - 1686) cilt: 19, sayfa: 579 Hüküm no: 711 Orijinal metin no: [125a-1] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır. Ümmühâni bt. Yusuf’un kendisi ve müvekkilleri adına Ömer Bey b. Ebûbekir’e yaptığı menzil satışından tarafların anlaşarak vazgeçmeleri Husûs-ı âti’z-zikrin mahallinde ketb [ü] tahrîri için savb-ı şer‘den irsâl olunan Ebûbekir Efendi b. el-Hâc Abdülkerim mahmiye-i İstanbul’da Kâtib Şemseddin mahallesi sükkânından iken bundan akdem vefât eden Abdülkādir Ağa b. Mehmed’in zikri âtî menzile varıp zeyl-i kitâbda muharrerü’l-esâmî müslimîn huzûrlarında akd-i meclis-i şer‘-i nebevî eyledikde mahmiye-i mezbûrede Voynuk Şucâ‘ mahallesi sükkânından Ömer Bey b. Ebûbekir tarafından husûs-ı âti’z-zikri ikrâra vekîl-i müsecceli olan Abdülbâkī Ağa b. Abdülganî meclis-i ma‘kūd-ı mezbûrda müteveffâ-yı mezbûr Abdülkādir Ağa’nın verâseti zevce-i metrûkesi Ümmühâni Hâtun ile sulbî kebîr oğlu olup Beç seferinde esir olan Sâlih Ağa’ya ve âhar oğlu İbrahim Ağa’ya ve sulbiye kebîre kızı Emetullah ve Afîfe’ye münhasıra olup kable’l-kısme mezbûre Afîfe dahi fevt olup verâseti vâlidesi mezbûre Ümmühâni Hâtun ile karındaşları mezbûrûn Sâlih Ağa ve İbrahim Ağa ve Emetullah’a münhasıra olduğu şer‘an zâhir ve müte‘ayyin oldukdan sonra kendi tarafından asîl ve mezbûr Sâlih Ağa sefer-i mezbûra gider oldukda vekâlet-i mutlaka ile vekîl etmekle tarafından ber vech-i muharrer vekîl olduğu kendi zâtını dahi ârifân mahrûse-i Galata müzâfâtından İstinye nâhiyesine tâbi‘ Boğazkesen kal‘asında Arpa emîni mahallesi imâmı Mehmed Efendi b. Ali ve müezzin el-Hâc Osman b. Mehmed şehâdetleriyle şer‘an sâbit olan mezbûre Ümmühâni Hâtun ve yine kendi tarafından asîl ve kız karındaşı mezbûre Emetullah Hâtun tarafından husûs-ı âti’z-zikre vekîl olduğu zât-ı mezbûreyi dahi ma‘rifet-i şer‘iyye ile ârifân mezbûr el-Hâc Osman b. Mehmed ve Mehmed Çelebi b. Abdurrahman şehâdetleriyle şer‘an sâbit olan merkūm İbrahim Ağa mahzarında bi’l-vekâle ikrâr-ı tâm ve takrîr-i kelâm edip mûrisimiz müteveffâ-yı mezbûrun ile’l-vefât ebniyesi mülk ve hakkı ve arsası merhûm Mi‘mâr Sinan Ağa vakfından mukāta‘a-i ma‘lûme ile taht-ı tasarrufunda olup zikr olunan Kâtib Şemseddin mahallesinde vâki‘ işbu bir tarafdan merhûm Sultan Süleyman Hân medresesi ve iki tarafdan vakf-ı mezbûrdan olan menzil ve dekâkîn ve bir tarafdan tarîk-i âm ile mahdûd hâriciyye ve dâhiliyye büyût-ı adîdeyi müştemil menzilin ebniyesi mezbûr İbrahim Ağa ve Ümmühâni Hâtun bundan akdem müvekkilim mezbûr Ömer Bey’e asâleten ve vekâleten üç bin beş yüz guruşa bey‘ ve teslîm ve kabz-ı semen ve arsasını meccânen ma‘rifet-i mütevellî ferâğ ve tefvîz edip ol dahi iştirâ ve tesellüm etmişidi hâlâ akd-i mezbûru beynlerinde bi’t-terâzî fesh ve ikāle edip müvekkilim mezbûr Ömer Bey’e def‘ ve teslîm ol dahi ahz u kabz eyledi fîmâ ba‘d husûs-ı mezbûra müte‘allika her birinin âhar ile vechen mine’l-vücûh da‘vâ ve nizâ‘ı yoktur dedikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer‘î vâki‘ hâli Mevlânâ-yı mezbûr mahallinde sebt [ü] tahrîr ve ma‘an irsâl olunan Ahmed Beşe b. Abdullah ve Mehmed b. İdris ile meclis-i şer‘a gelip alâ vukū‘ihî inhâ etmeğin mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-sâlis min Şevvâli’l-mükerrem li sene seb‘a ve tis‘în ve elf. Şuhûdü’l-hâl: Şuhûd-ı sâbik[ūn].