.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Kısmet-i Askeriye Mahkemesi 19 Numaralı Sicil (H. 1109-1110 / M. 1698-1699)
cilt: 58, sayfa: 93
Hüküm no: 22
Orijinal metin no: [7a-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Müteveffa Abdullah Efendi’nin hanımı Râbia Hatun’a olan mehir bedelinin terekesinden ödenmesi

Husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde istimâ‘ ve tahrîr[i] iltimâs olunmağın savb-ı şer‘den me’zûnen Mevlânâ es-Seyyid Abdullah Efendi b. İbrahim irsâl olunup ol dahi mahmiye-i İstanbul’da Hoca Üveys mahallesinde sâkin iken bundan akdem vefât eden Abdullah Efendi b. Mustafa’nın hayâtında sâkin olduğu menziline varıp zeyl-i kitâbda muharrerü’l-esâmî Müslimîn huzûrlarında akd-i meclis-i şer‘-i şerîf ettikde müteveffâ-yı mezbûrun zevce-i menkûha-i metrûkesi olup zâtı ma‘rifet-i şer‘iyye ile ârifân müteveffâ-yı mezbûrun etbâ‘ından mahalle-i mezbûrede sâkin İbrahim Çelebi b. Halil ve Sefer Çelebi b. Ali Efendi ta‘rîfleriyle mu‘arrefe olan hâfızatü’l-kitâb Râbia bt. Abdullah meclis-i ma‘kūd-ı mezbûrda müteveffâ-yı mezbûrun sagīre kızı Âişe’nin tesviye-i umûruna vasiyy-i muhtârı olmağla terekesine vaz‘-ı yed eden Şa‘bân Çelebi b. Mehmed mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip zevcim müteveffâ-yı mezbûr târîh-i fevtinden beş sene mukaddem tezevvüc murâd ettikde iki bin sağ akçe mehr-i müeccel tesmiyesiyle beni tezevvüc ve kabûl ettikden sonra meblağ-ı mezbûr cihet-i mezbûreden bana vâcibü’l-edâ deyni olduğunu hâl-i kemâl-i sıhhatinde fevtinden iki ay mukaddem huzûr-ı Müslimînde ikrâr ve işhâd edip akd-i nikâh beynimizde kāim iken meblağ-ı mezbûru kable’l-edâ fevt olmağla yed-i vasîde olan terekesinden taleb ederim suâl olunsun dedikde gıbbe’s-suâl ve’l-inkâr müdde‘iye-i mezbûreden sıdk-ı makāline beyyine taleb olundukda udûl-ı Müslimînden mu‘arrifân-ı mezbûrân li-ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup isre’l-istişhâd fi’l-hakīka müteveffâ-yı mezbûr târîh-i fevtinden beş sene mukaddem tezevvüc murâd ettikde iki bin sağ akçe mehr-i müeccel tesmiyesiyle işbu müdde‘iye-i mezbûreyi tezevvüc ve kabûl ettikden sonra meblağ-ı mezbûr cihet-i mezbûreden müdde‘iye-i mezbûreye vâcibü’l-edâ deyni olduğunu hâl-i kemâl-i sıhhatinde fevtinden iki ay mukaddem bizim huzûrumuzda ikrâr ve bizi işhâd eyledi biz bu husûsa bu vech üzere şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyü her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye ettikde ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle olmağın gıbbe’t-tahlîf mûcebiyle ba‘de’l-hükm vâki‘ hâli mevlânâ-yı mezbûr mahallinde tahrîr ma‘an irsâl olunan Hasan Çelebi b. Abd[ullah] ile meclis-i şer‘a gelip alâ-vukū‘ihi inhâ etmeğin kayd-şüd.

Fî 17 min-Muharrem sene 1110

Şuhûdü’l-hâl: Şa‘bân Efendi b. Hüseyin, Abdullah Efendi b. Abdülbaki, Ebubekir Efendi b. Mehmed, el-Hâc Abdurrahman Efendi b. Abdullah.