Kısmet-i Askeriye Mahkemesi 19 Numaralı Sicil (H. 1109-1110 / M. 1698-1699) cilt: 58, sayfa: 373 Hüküm no: 258 Orijinal metin no: [68b-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. İbrahim Çelebi’nin vefat eden Abdurrahman Ağa’da alacağı olduğunu ispat ettiği Kezâlik akd-i meclis-i şer‘-i şerîf ettikde mahmiye-i mezbûrede Cafer Ağa mahallesinde sâkin hâfızü’l-kitâb İbrahim Çelebi b. Abdi meclis-i ma‘kūd-ı mezbûrda Hadîce Hatun’un zevci devletlü Beyhan Sultan hazretlerinin kethüdâları iken bundan akdem vefât eden Abdurrahman Ağa b. Şa‘bân b. Abdullah’ın evlâd-ı sıgārlarına kıbel-i şer‘den mansûb vasî nasb olunan Ali Efendi b. Ahmed ile mezbûre Hadîce tarafından husûs-ı [âti’]l-beyânda vekîl-i müsecceli el-Hâc Hüseyin b. Ebubekir mahzarlarında üzerlerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip babam mezbûr Abdi b. Abdullah’ın müteveffâ-yı mezbûr zimmetinde cihet-i karzdan seksen guruş hakkı olup kable’l-ahz fevt oldukda ben hasren vârisi olmağla meblağ-ı merkūm irsen bana intikāl etmeğin müteveffâ-yı mezbûrun hayâtında taleb eylediğimde meblağ-ı merkūm cihet-i mezbûreden zimmetinde bana edâsı lâzım deyni olduğunu fevtinden altı ay mukaddem huzûr-ı Müslimînde ikrâr ve işhâd edip kable’l-edâ fevt olmağla terekesinden taleb ederim suâl olunsun dedikde gıbbe’s-suâl ve’l-inkâr müdde‘î-i mezbûrdan müdde‘âsına beyyine taleb olundukda udûl-ı Müslimînden mahmiye-i mezbûrede Koruk Mahmud mahallesinde sâkin İbrahim Halîfe b. Edhem ve Cafer Ağa mahallesinde sâkin İvaz Bey b. Ali li-ecli’ş-şehâde meclis-i ma‘kūd-ı mezbûra hâzırân olup istişhâd olundukda fi’l-hakīka müteveffâ-yı mezbûr fevtinden altı ay mukaddem vech-i meşrûh üzere işbu müdde‘î-i mezbûra cihet-i merkūmeden zimmetinde seksen guruş edâsı lâzım deyni olduğunu huzûrumuzda ikrâr ve bizi işhâd eyledi biz bu husûsa bu vech üzere şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyü her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye ettikde ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle olmağın gıbbe’t-tahlîfi’ş-şer‘î mûcebiyle ba‘de’l-hükm vâki‘ hâli kezâlik kayd-şüd. Fî gurre-i Rebî‘ülevvel sene 1110 Şuhûdü’l-hâl: Eş-şâhidûnü’s-sâbikūn.