Kısmet-i Askeriye Mahkemesi 19 Numaralı Sicil (H. 1109-1110 / M. 1698-1699) cilt: 58, sayfa: 388 Hüküm no: 271 Orijinal metin no: [71a-3] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. Râbia Hatun’un vefat eden eşi Keresteci Ali’de mehir bedeli ve vefat eden kardeşinin miras hissesinden alacağı olduğunu ispat ettiği Mahmiye-i İstanbul’da Unkapanı kurbünde Arabacılar mahallesinde sâkin iken bundan akdem vefât eden Keresteci el-Hâc Ali b. İbrahim’in verâseti zevce-i metrûkesi Râbia Hatun bt. İbrahim’le sulbî sagīr oğulları Süleyman ve Salih’e münhasıra oldukdan sonra zâtı ta‘rîf-i şer‘î ile mu‘arrefe olan mezbûre Râbia Hatun meclis-i şer‘-i hatîrde li-ecli’d-da‘vâ vasî nasb ü ta‘yîn olunan Ahmed Çelebi b. Süleyman mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip zevcim müteveffâ-yı mezbûr el-Hâc Ali b. İbrahim zimmetinde altı bin sağ akçe mehr-i müeccel hakkım olup ve mukaddemâ fevt olan li-ebeveyn karındaşım Sahhâf Süleyman Efendi terekesinden hisseme isâbet eden yedi bin sekiz yüz sağ akçe hakkımı dahi mezbûr el-Hâc Ali hayâtında tarafımdan vekâleten ahz u kabz ve kendi mesârifine [sarfla] istihlâk etmekle zimmetinde bana vâcibü’l-edâ deyni olup hattâ mezbûr el-Hâc Ali hayâtında kemâl-i akl ü sıhhatinde meblağayn-ı mezbûreyn ciheteyn-i merkūmeteynden zimmetinde bana edâsı vâcib deyni olduğunu şuhûd mahzarında ikrâr ve işhâd ettiğinden sonra kable’l-edâ vefât etmeğin terekesinden taleb ederim suâl olunsun dedikde gıbbe’s-suâl ve’l-inkâr müdde‘iye-i mezbûreden sıdk-ı makāline mutâbık beyyine taleb olundukda mahalle-i mezbûre sükkânından Mehmed Çelebi b. Osman ve Ali Çelebi b. el-Hâc Osman li-ecli’ş[71b]şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup istişhâd olunduklarında fi’l-vâki‘ müteveffâ-yı mezbûr Keresteci el-Hâc Ali b. İbrahim hâl-i kemâl-i sıhhatinde zevcem mezbûre Râbia Hatun’un zimmetimde altı bin sağ akçe mehr-i müeccel hakkı olup ve mukaddemâ fevt olan karındaşı mezbûr Sahhâf Süleyman Efendi terekesinden hissesine isâbet eden yedi bin sekiz yüz sağ akçe hakkını tarafından vekâleten ben ahz u kabz ve kendi mesârifime [sarfla] istihlâk etmekle zimmetimde mezbûreye deynim olmuşdur deyü meblağayn-ı mezbûreyn ciheteyn-i merkūmeynden müdde‘iye-i mezbûreye edâsı lâzım deyni olduğunu huzûrumuzda ikrâr ve bizi işhâd eyledi biz bu husûsa bu vech üzere şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyü her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye eyledikde ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle olmağın gıbbe’t-tahlîfi’ş-şer‘î mûcebince ba‘de’l-hükm mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-sâbi‘ aşer min-şehri Rebî‘ülevvel sene 1110 Şuhûdü’l-hâl: Abdurrahman Efendi b. el-merhûm Ahmed Efendi, Şeyhzâde Ahmed Efendi b. Mehmed, Hüseyin Ağa b. İbrahim, Ahmed Çelebi b. Abdi ve gayruhum.