.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Kısmet-i Askeriye Mahkemesi 19 Numaralı Sicil (H. 1109-1110 / M. 1698-1699)
cilt: 58, sayfa: 389
Hüküm no: 272
Orijinal metin no: [71b-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Eflak asıllı cariye Fethi’nin hür olduğunu ispat ettiği

Husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde istimâ‘ ve tahrîri içün bi’l-iltimâs savb-ı şer‘-i enverden me’zûnen irsâl olunan Mevlânâ Ali Efendi b. Abdüllatif mahmiye-i İstanbul’da Kocamustafapaşa Câmi‘-i şerîfi hareminde sâkine iken bundan akdem vefât eden Fâtıma Hatun bt. Mustafa Ağa’nın menziline varıp zeyl-i kitâbda muharrerü’l-esâmî Müslimîn huzûrlarında akd-i meclis-i şer‘-i şerîf ettikde müteveffât-ı mezbûreye rıkk-ı sâbıkını mu‘terife işbu orta boylu kara kaşlı kara gözlü Eflakiyyetü’l-asl Müslimetü’l-mille hâfızatü’l-kitâb Fethi bt. Abdullah meclis-i ma‘kūd-ı mezbûrda müteveffât-ı mezbûrenin zevc-i metrûku ve sagīr oğulları Ahmed ve Mustafa’nın tesviye-i emrlerine vasiyy-i muhtârları olmağla terekesine vaz‘-ı yed eden Hasan Ağa b. Mustafa mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip seyyidem müteveffât-ı mezbûre Fâtıma Hatun bt. Mustafa Ağa’nın memlûke câriyesi olduğum hâlde hâl-i kemâl-i sıhhatinde beni huzûr-ı Müslimînde hasbeten lillâhi’l-aliyyi’l-Hallâk malından tahrîr ve i‘tâk ve silk-i harâir-i asliyâta idrâc ve ilhâk etmekle ben sâir harâir-i asliyât gibi hürre olmuş iken vasiyy-i mezbûr bi-gayr-ı hakkın bana rık olup terekeden olmak zu‘muyla vaz‘-ı yed eder suâl olunsun dedikde gıbbe’s-suâl ve’l-inkâr müdde‘î-i mezbûreden sıdk-ı makāline beyyine taleb olundukda udûl-ı ahrâr-ı ricâl-i Müslimînden zikr olunan Kocamustafapaşa Câmi‘-i şerîf hareminde sâkin Halil Çelebi b. Ahmed ve nisâ-i sâlihâtdan Hadîce Hatun bt. Mustafa ve Nesimi Hatun bt. el-Hâc Mehmed li-ecli’ş-şehâde meclis-i ma‘kūd-ı mezkûra hâzırûn olup istişhâd olunduklarında fi’l-hakīka müteveffât-ı mezbûre Fâtıma Hatun bt. Mustafa Ağa’nın mülkünde olduğu hâl-i kemâl-i sıhhatinde işbu müdde‘iye-i mezbûre Fethi bt. Abdullah’ı hasbeten lillâhi’l-aliyyi’l-Hallâk huzûrumuzda malından tahrîr ve i‘tâk ve silk-i harâir-i asliyâta idrâc ve ilhâk etmekle mevsûfe-i mezbûre Fethi sâir harâir-i asliyât gibi hürre olmuşdur biz bu husûsa bu vech üzere şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyü her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye ettikde ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle olmağın <> mûcebiyle ba‘de’l-hükm vâki‘ hâli mevlânâ-yı mezbûr mahallinde tahrîr ve ba‘dehû ma‘an mürsel Kara Mehmed ve Hasan ile meclis-i şer‘a gelip alâ-vukū‘ihi inhâ etmeğin mâ-vaka‘a kayd-şüd.

Fî 12 Rebî‘ülevvel sene 1110

Şuhûdü’l-hâl: İsmail Çelebi b. Ali, Mehmed Çelebi b. İlyas, İbrahim Ağa b. Abdullah, Mustafa Çelebi b. Ahmed, Ali Çelebi b. Mehmed, Ali Çelebi b. Abdullah, Mustafa Çelebi b. Abdülbaki.