.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Kısmet-i Askeriye Mahkemesi 19 Numaralı Sicil (H. 1109-1110 / M. 1698-1699)
cilt: 58, sayfa: 400
Hüküm no: 286
Orijinal metin no: [73b-2]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Şehbaz Hatun’un babasının kendisine yüz kuruş vasiyet ettiğini ispat ettiği

Kezâlik akd-i meclis-i şer‘-i şerîf ettikde müteveffâ-yı mezbûrun vech-i âtî üzere mûsâ-lehâsı olduğunu iddi‘â eden ümm-i veledi olup zâtı mahalle-i mezbûre ahâlîsinden Halil Efendi b. Ahmed ve Mustafa Bey b. Ömer ta‘rîfleriyle mu‘arrefe olan hâfızatü’l-kitâb Şahbaz Hatun bt. Abdullah meclis-i ma‘kūd-ı mezbûrda müteveffâ-yı mezbûrun zevce-i menkûha-i metrûkesi ve sagīre kızları Hanife ve Fâtıma ve Âişe’nin tesviye-i emrlerine kıbel-i şer‘den vasiye-i mansûbeleri olmağla terekesine vaz‘-ı yed edip zâtı mu‘arrifân-ı mezbûrân ta‘rîfleriyle mu‘arrefe olan Hadîce Hatun bt. Abdullah mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip seyyidim müteveffâ-yı mezbûr Hasan Bey b. Abdullah b. Abdullah fevtinden dört sene mukaddem bi-emrillâhi te‘âlâ fevt olduğumda sülüs-i malımdan ümmü’l-veledim Şehbaz bt. Abdullah’a yüz guruş verile deyü huzûr-ı Müslimînde benim içün vasiyet ve ikrâr ve musırran-aleyhâ fevt oldukda sülüs-i malım meblağ-ı mûsâ-bih-i mezbûra müsâ‘id olmağla taleb eylediğimde mezbûre Hadîce bana teslîmden imtinâ‘ eder suâl olunsun dedikde gıbbe’s-suâl mezbûre Hadîce cevâbında terekesine vech-i muharrer üzere vaz‘-ı yedini ikrâr ve müdde‘iye-i mezbûrenin vech-i meşrûh üzere müdde‘âsını inkâr edicek müdde‘iye-i mezbûreden sıdk-ı makāline beyyine taleb olundukda udûl-ı ahrâr-ı ricâl-i Müslimînden mahalle-i mezbûre ahâlîsinden mu‘arrifân-ı mezbûrân Halil Efendi b. Ahmed ve Mustafa Bey b. Ömer li-ecli’ş-şehâde meclis-i ma‘kūd-ı mezbûra hâzırân olup istişhâd olunduklarında fi’l-hakīka müteveffâ-yı mezbûr Hasan Bey b. Abdullah b. Abdullah fevtinden dört sene mukaddem bi-emrillâhi te‘âlâ fevt olduğumda malımın sülüsünden işbu müdde‘iye-i mezbûre Şehbaz bt. Abdullah’a yüz guruş verile deyü huzûrumuzda vasiyet ve ikrâr ve musırran-aleyhâ fevt oldukda sülüs-i malı meblağ-ı mûsâ-bih-i mezbûra müsâ‘iddir biz bu husûsa bu vech üzere şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyü her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye ettikde vâki‘ hâli ilâ-âhirihî.

Şuhûdü’l-hâl: Es-sâbikūn.