.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Kısmet-i Askeriye Mahkemesi 19 Numaralı Sicil (H. 1109-1110 / M. 1698-1699)
cilt: 58, sayfa: 459
Hüküm no: 334
Orijinal metin no: [84a-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Mustafa Çelebi’nin vefat eden Saraç Mehmed Çelebi’de alacağı olduğunu ispat ettiği

Kezâlik münhasıra oldukdan sonra mahmiye-i mezbûrede Yakub Ağa mahallesinde sâkin bâ‘isü’l-kitâb Mustafa Çelebi b. Mehmed meclis-i şer‘de tereke-i müteveffâ-yı mezbûra [bi’l-verâse vaz‘-ı yed eden mezbûr Ali Beşe mahzarında üzerlerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip müteveffâ-yı] mezbûr Saraç Mehmed Çelebi b. Receb b. Abdullah zimmetinde yedimden müşterâ ve makbûz sarrâc metâ‘ı bahâsından ba‘de külli’l-hesâb iki yüz elli guruş hakkım olup hattâ müteveffâ-yı mezbûr hâl-i kemâl-i sıhhatinde cihet-i mezbûreden zimmetinde bana ol kadar guruş edâsı vâcib deyni olduğunu huzûr-ı Müslimînde ikrâr ve işhâd dahi edip meblağ-ı mezbûru kable’l-edâ fevt olmağla terekesinden taleb ederim suâl olunsun dedikde gıbbe’s-suâl ve’l-inkâr müdde‘î-i mezbûrdan müdde‘âsına beyyine taleb olundukda udûl-ı ahrâr-ı ricâl-i Müslimînden mahmiye-i mezbûrede Pirinççi Sinan mahallesinde sâkin Saraç Mehmed Çelebi b. Ramazan ve Dülgerzâde mahallesinde sâkin diğer Ahmed Çelebi b. Mehmed li-ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup isre’l-istişhâd fi’l-hakīka müteveffâ-yı mezbûr Mehmed Çelebi b. Receb b. Abdullah hâl-i kemâl-i sıhhatinde işbu müdde‘î-i mezbûr Mustafa Çelebi’ye yedinden müşterâ ve makbûz sarrâc metâ‘ı bahâsından ba‘de küllî hesâb zimmetimde edâsı lâzım iki yüz elli guruş deynim vardır deyü huzûrumuzda ikrâr ve bizi işhâd eyledi biz bu husûsa bu vech üzere şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyü her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye edip ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle oldukdan sonra mûcebiye gıbbe’t-tahlîfi’ş-şer‘î ba‘de’l-hükm mâ-vaka‘a bi’t-taleb kayd-şüd.

Hurrire fî 5 min-şehri Rebî‘i’l-âhir li-seneti aşer ve mi’e ve elf.

Şuhûdü’l-hâl: Mehmed Çelebi b. Mustafa, eş-şâhidûnü’s-sâbikūn