|
Kısmet-i Askeriye Mahkemesi 19 Numaralı Sicil (H. 1109-1110 / M. 1698-1699) cilt: 58, sayfa: 495 Hüküm no: 366 Orijinal metin no: [91a-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Abdi Çelebi’nin vefat eden babası Saraç Mustafa Çelebi’de alacağı olduğunu ispat ettiği
Husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde istimâ‘ ve tahrîri iltimâs olunmağın savb-ı şer‘den me’zûnen irsâl olunan es-Seyyid İsmail Efendi b. es-Seyyid Ahmed mahmiye-i İstanbul’da Piyale Paşa mahallesinde sâkin iken bundan akdem vefât eden Saraç Mustafa Çelebi b. Osman’ın menziline varıp zeyl-i kitâbda muharrerü’l-esâmî Müslimîn huzûrlarında akd-i meclis-i şer‘-i şerîf ettikde müteveffâ-yı mezbûrun kebîr oğlu işbu bâ‘isü’l-kitâb Abdi Çelebi meclis-i ma‘kūd-ı mezbûrda müteveffâ-yı mezbûrun zevce-i menkûhası olmağla terekesine bi’l-verâse vaz‘-ı yed eden zâtı mahalle-i mezbûre ahâlîsinden Ahmed Efendi b. Mustafa ve Ali Çelebi b. Ahmed ta‘rîfleriyle mu‘arrefe olan Belkıs Hatun bt. Abdullah mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip babam müteveffâ-yı mezbûr Mustafa Çelebi b. Osman b. Ali zimmetinde vasıf ve cins kıymeti beynimizde ilm-i şer‘î ile ma‘lûm yedimden müşterâ ve makbûz sarrâc metâ‘ı semenlerinden ba‘de külli’l-hesâb altı yüz yetmiş beş guruş hakkım olup hattâ müteveffâ-yı mezbûr hâl-i hayâtında ve kemâl-i sıhhatinde fevtinden kırk beş gün mukaddem meblağ-ı mezbûr zimmetinde bana vâcibü’l-edâ deyni olduğunu huzûr-ı Müslimînde ikrâr ve işhâd ettikden sonra meblağ-ı mezbûrun elli üç guruşunu hayâtında yedinden ahz u kabz ve bâkī altı yüz yirmi iki guruşunu bana kable’l-edâ fevt olmağla terekesinden taleb ederim suâl olunsun dedikde gıbbe’s-suâl mezbûre Belkıs Hatun cevâbında terekesine vaz‘-ı yedini ikrâr ve müdde‘î-i mezbûrun müdde‘âsını inkâr edicek müdde‘î-i mezbûrdan sıdk-ı makāline beyyine taleb olundukda udûl-ı Müslimînden mahmiye-i [mezbûrede] Yavaşça Şahin mahallesinden Mehmed b. Hasan ve Molla Şeref mahallesinde sâkin Hasan Odabaşı b. Ahmed ve Sultan Mehmed kurbünde sâkin Ali b. Ahmed li-ecli’ş-şehâde meclis-i ma‘kūd-ı mezbûra hâzırân olup istişhâd olunduklarında fi’l-vâki‘ müteveffâ-yı mezbûr Saraç Mustafa Çelebi b. Osman b. Ali yedinden(?) vasıf ve kıymeti beynlerinde ilm-i şer‘î ile ma‘lûm yedinden iştirâ ve kabz eylediği sarrâc metâ‘ı semenlerinden ba‘de külli’l-hesâb oğlu işbu müdde‘î-i mezbûr Abdi Çelebi’ye zimmetinde vâcibü’l-edâ altı yüz yetmiş beş guruş deynim vardır deyü fevtinden kırk beş gün mukaddem hâl-i kemâl-i sıhhatinde huzûrumuzda ikrâr ve bizi işhâd eyledi biz bu husûsa bu vech üzere şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyü her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye edip ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle olmağın mûcebiyle gıbbe’t-tahlîf ba‘de’l-hükm vâki‘ hâli mevlânâ-yı mezbûr mahallinde tahrîr ba‘dehû ma‘an mürsel Hasan b. Abdullah ve Mehmed b. Ahmed ile meclis-i şer‘a gelip inhâ ve takrîr etmeğin mâ-vaka‘a bi’t-taleb kayd-şüd.
Fî 9 min-Rebî‘i’l-âhir li-seneti aşer ve mi’ete ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: Fahrü’l-müderrisîn es-Seyyid Abdullah Efendi b. Ahmed, Abdullah Efendi b. Mehmed, Mehmed Çavuş b. Abdurrahman, Salih Çelebi b. Abdullah, Mehmed b. Receb ve gayruhum.
|