.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Bab Mahkemesi 54 Numaralı Sicil (H. 1102 / M. 1691)
cilt: 20, sayfa: 70
Hüküm no: 28
Orijinal metin no: [5a-1]
Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Osman Ağa b. Abdullah’ın Ahmed Paşa b. Mehmed’in varislerine borçlu olduğu

Bundan akdem İstoni Belgrad vâlisi iken vefât eden Ahmed Paşa b. Mehmed Cafer’in verâseti zevce-i metrûkesi Ayşe bt. Musli nâm hâtun ile sulbî sagīr oğulları Mustafa ve İbrahim’e münhasıra olduğu mütehakkik oldukdan sonra mezbûre Ayşe Hâtun kendi tarafından asâleten ve sagīrân-ı mezbûrânın tarafları ve kıbel-i şer‘den mansûbe vasîleri olmağla vesâyeten meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde, sâbıkan zağarcıbaşı olduğundan sonra vefât eden Laz Osman Ağa b. Abdullah’ın sagīr oğlu İsmail’in vasîsi ve terekesine vâzı‘u’l-yed olan Hasan Beşe b. Bâli mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip, mûrisimiz babamız mûmâ-ileyhin mezbûr Osman zimmetinde cihet-i karzdan ve pastırma ve beynlerinde ma‘lûm zahîre semenlerinden beş yüz altmış beş guruş hakkı olup, hakkı mezbûr Osman Ağa ber vech-i muharrer deyni olduğunu ikrâr ve hat ve hatmini hâvî işbu temessükü verdiğinden sonra meblağ-ı mezbûru yine temessük nâtık olduğu üzre hayâtında kabz edip, bâkī dört yüz altmış beş guruşunu kable’l-ahz iken dahi vefât etmeğin, hâlâ bi’l-vesâye terekesine vâzı‘u’l-yed olan mezbûr Hasan Beşe’ye suâl olunup terekesinden bana edâya tenbîh olunmak matlûbumdur dedikde, gıbbe’s-suâl merkūm Hasan Beşe cevâbında, tereke-i müteveffâ-yı mezbûra bi’l-vesâye vaz‘-ı yedini ikrâr, lâkin husûs-ı mezkûru münkir olmağın, müdde‘iye-i mezbûreden müdde‘âsına mübeyyin beyyine taleb olundukda, udûl-i müslimînden olup mârru’z-zikr İstolni Belgradı ahâlîsinden Abdülhâdi Bey b. Abdülmümin ve Mustafa Bey b. el-Hâc Ali ve Ali Ağa b. Musli nâm kimesneler li ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup istişhâd olunduklarında, fi’l-hakīka zağarcıbaşı iken vefât eden mesfûr Laz Osman Ağa b. Abdullah bundan akdem hayâtında cihet-i karzdan ve mârru’z-zikr zahîre bahâlarından Ahmed Paşa-yı mûmâ-ileyhe beş yüz altmış beş guruşu zimmetimde vâcibü’l-edâ deyndir deyu bizim huzûrumuzda ikrâr ve hat ve hatmini hâvî işbu temessükü dahi verip, bizi işhâd eyledi. Biz bu husûsa bu vech üzre şâhidleriz, şehâdet dahi ederiz deyu her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye eylediklerinde, ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle olup, müdde‘iye-i mezbûre tahlîf-i şer‘ ile tahlîf olundukdan sonra mûcebince meblağ-ı bâkī mezbûr dört yüz altmış beş guruşu müdde‘iye-i mezbûreye mezbûr Osman Ağa’nın terekesinden edâ etmek üzre vasiyy-i mezbûr Hasan Beşe’ye tenbîh olunmağın, mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-sânî ve’l-ışrîn min Cemâziyelevvel li sene isneteyn ve mi’e ve elf.


Şuhûdü’l-hâl: İbrahim Çelebi b. Ahmed, Mustafa Ağa b. Ali, İbrahim Ağa b. ( ), Ali Ağa b. ( ) ve gayruhüm.