.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Kısmet-i Askeriye Mahkemesi 19 Numaralı Sicil (H. 1109-1110 / M. 1698-1699)
cilt: 58, sayfa: 1011
Hüküm no: 825
Orijinal metin no: [188a-2]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Ramazan Beşe’nin vefat eden Feyzullah Efendi’nin kendisine bir miktar para vasiyet ettiğini ispat ettiği

Kezâlik etba‘larından işbu bâ‘isü’l-kitâb Ramazan Beşe b. Hasan meclis-i ma‘kūd-ı mezbûrda vech-i câî üzere merhûm-ı müşârün-ileyhin terekesine vâzı‘[atü]’l-yed olan zevce-i müşârün-ileyhâ cânibinden terekeye müte‘allıka âmme-i umûrlarında hüccet-i şer‘iyye ile vekîl-i sâbitü’l-vekâlesi Bezistân-ı atîk tüccârından Mustafa Çelebi b. İbrahim ve mürâhık-ı mûmâ-ileyhin hüccet-i şer‘iyye ile vasiyy-i muhtârı olan merhûm-ı müşârün-ileyhin kethüdâları el-Hâc Mehmed Efendi b. Sefer mahzarlarında üzerlerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip efendim merhûm-ı müşârün-ileyh Ebû Said Efendizâde Feyzullah Efendi hayâtında [dâr-ı bekāya] intikālinden altı ay mukaddem bi-emrillâhi te‘âlâ kazâ-i nahb ettiğimde sülüs-i malımdan elli guruş bana verile deyü huzûr-ı muvahhidînde vasiyet buyurup musırran-aleyhâ rıhlet ettiklerinde terekesinin sülüsü mûsâ-bih olan meblağ-ı mezbûra vâfî ve kâfî olmağla terekesinden taleb ederim suâl olunup alıverilmesi matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl ve akībe’l-inkâr müdde‘î-i mezbûrdan sıdk-ı makāline beyyine taleb olundukda fuhûl-i udûl-ı ricâl-i ahrâr-ı Müslimînden sâbıkā Kudüs-i şerîf kādısı umdetü’l-mevâli’l-izâm fazîletlü Mahmud Efendi b. ( ) ve müşârün-ileyh Birâderzâde Mustafa Efendi b. el-müvellâ el-merhûm Ahmed Efendi li-ecli’ş-şehâde mahfil-i ma‘kūd-ı mezbûra hâzırân olup isre’l-istişhâd fi’l-hakīka merhûm-ı müşârün-ileyh Ebû Said Efendizâde Feyzullah Efendi hazretleri hayâtlarında intikālinden altı ay mukaddem bi-emrillâhi te‘âlâ kazâ-i nahb ettiğimde sülüs-i malımdan işbu müdde‘î-i mezbûr Ramazan Beşe’ye elli guruş verilsin deyü huzûrumuzda vasiyet buyurup musırran-aleyhâ rıhlet ettiklerinde terekesinin sülüsü meblağ-ı mezbûra vâfî ve kâfîdir biz bu husûsa bu vech üzere şâhidleriz şehâdet [dahi] ederiz deyü her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye ettikde ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle olmağın mûcebiyle ba‘de’l-hükm mâ-vaka‘a kayd-şüd.

Fî 7 min-Recebi’l-ferd sene 1110

Şuhûdü’l-hâl: Eş-şâhidûnü’s-sâbikūn.