.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Kısmet-i Askeriye Mahkemesi 59 Numaralı Sicil (H. 1143 / M. 1730-1731)
cilt: 64, sayfa: 113
Hüküm no: 77
Orijinal metin no: [14b-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Süleyman b. Abdullah’ın cariyesi olan Hatice’nin Süleyman’ın vefatından sonra hür olduğu

Husûs-ı âti’l-beyanın mahâllinde istimâ‘ ve tahrîri için savb-ı şer‘-i enverden mezûnen Mevlânâ Mustafa Efendi b. el-merhûm Yahya Efendi irsâl olunup ol dahi mahmiye-i İstanbul’da Salih Paşa mahâllesinde muallimhâneye varıp zeyl-i kitâbda muharrerü’l-esâmi Müslimîn huzûrlarında akd-i meclis-i şer‘-i şerîf ettikde mahâlle-i mezbûre[de] sâkin iken bundan akdem vefât eden Ketânî el-Hâc Süleyman b. Abdullah’ın ber-vech-i âtî câriye-i memlûkesi ve ümmü’l-veledi olduğunu iddi‘â eden işbu uzun boylu, elâ gözlü, açık kaşlı, Rusiyyetü’l-asl Müslimetü’l-millet, hâfızatü’l-kitâb Hadîce bt. Abdullah meclis-i ma‘kūd-ı mezkûrda müteveffâ-yı mezbûrun sulbî sagīr oğlu Abdullah’ın tesviye-i umûruna bâ-hüccet-i şer‘iyye vasiyy-i şer‘îsi el-Hâc Hasan b. Abdullah mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip seyyidim müteveffâ-yı mezbûr el-Hâc Süleyman b. Abdullah b. Abdullah bana vaty etmekle firâşından hâsıl ve benden mütevellid ve da‘vetiyle nesebi sâbit olan işbu mezbûr Abdullah tevellüd edip ben müteveffâ-yı mezbûrun ümmü’l-veledi ve fevtinden sonra sâir harâir-i asliyât gibi hürre olmuş iken vasiyy-i mezbûr rık olup terekeden olmak üzere bana bi-gayrı hakkın vaz‘-ı yed eder suâl olunsun dedikde gıbbe’s-suâl ve’l-inkâr müdde‘iye-i mezbûreden müdde‘âsına beyyine taleb olundukda udûl-i ahrâr-ı ricâl-i Müslimînden zikr olunan Salih Paşa mahâllesi sükkânından Süleyman Efendi b. Mustafa ve İmam el-Hâc Mehmed Efendi b. Mustafa ve Mehmed Efendi b. Muharrem ve Molla Halil b. Süleyman ve Çelebioğlu mahâllesi sükkânından el-Hâc Mehmed b. Mehmed ve el-Hâc Ebubekir b. Abdullah ve el-Hâc Hasan b. Mehmed nâm kimesneler li-ecli’ş-şehâde meclis-i ma‘kūd-ı mezkûra hâzirûn olup isre’l-istişhâd fi’l-hakīka müteveffâ-yı mezbûr el-Hâc Süleyman b. Abdullah b. Abdullah işbu müdde‘iye-i mevsûfe-i mezbûre Hadîce için vaty etmekle firâşından hâsıl ve müdde‘iye-i mezbûreden mütevellid sagīr-i mezbûr Abdullah tevellüd etmekle müdde‘î-i mezbûre Hadîce müteveffâ-yı mezbûrun ümmü’l-veledi ve fevtinden sonra sâir harâir-i asliyât gibi hürre olmuşdur, biz bu husûsa bu vech üzere şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyü her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye ettikde ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle olmağın mûcebiyle ba‘de’l-hükm vâki‘ hâli mevlânâ-yı mezbûr mahâllinde tahrîr ba‘dehû ma‘an irsâl olunan Ali Çelebi b. Abdurrahman ve Halil b. Mehmed ile meclis-i şer‘a gelip alâ-vuku‘ihî inhâ ve takrîr etmeğin mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.

Fî 23 min-Cumâdelûlâ sene 1143.

Şuhûdü’l-hâl: Mehmed Efendi b. Abdüllatif, el-Hâc Halil b. İsmail, es-Seyyid el-Hâc Süleyman b. Ali, Karamürselli el-Hâc Mustafa b. (°), Hâfız Mehmed Efendi b. Hasan, el-Hâc Hasan b. Abdullah, Ahmed Beşe b. Mehmed, Mustafa Çelebi b. Hasan, Ahmed Çelebi b. Hasan, Ali Beşe b. Abdullah