|
Kısmet-i Askeriye Mahkemesi 59 Numaralı Sicil (H. 1143 / M. 1730-1731) cilt: 64, sayfa: 167 Hüküm no: 112 Orijinal metin no: [24b-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Keresteciler Kethüdası Ahmed Ağa’nın hayattayken cariyesi Zeynep’i azat ettiği
Kezâlik akd-i meclis-i şer‘-i şerîf ettikde müteveffâ-yı âti’z-zikre rıkk-ı sâbıkını mu‘terife işbu orta boylu kara gözlü kara kaşlı Acemiyyetü’l-asl Müslimetü’l-millet bâ‘isetü’l-kitâb Zeyneb bt. Abdullah meclis-i ma‘kūd-ı mezkûrda mahmiye-i mezbûrede Vâlidehanı kurbünde Dâye Hatun mahâllesinde sâkin iken bundan akdem vefât eden sâbıkā Keresteciler Kethüdâsı el-Hâc Ahmed Ağa b. Hüseyin’in li-ebeveyn kız karındaşı olmağla rık olup terekeden olmak üzere kendüye bi’l-verâse vâzı‘atü’l-yed olan Hâce Rukıye Hatun tarafından müseccel vekîli Ali Efendi b. Ali ile müteveffâ-yı mezbûrun vâlidesi Emetullah Hatun bt. el-Hâc Mustafa tarafından kezâlik müseccel vekîli olup zâtı ta‘rîf-i şer‘î ile mu‘arrefe olan Fâtıma Hatun bt. Mustafa mahzarlarında üzerlerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip seyyidim merhûm-ı mezbûr sâbıkā Keresteciler Kethüdâsı el-Hâc Ahmed Ağa b. el-Hâc Hüseyin b. Hasan hâl-i kemâl-i sıhhatinde fevtinden bir sene mukaddem yedinde câriye-i memlûkesi olduğum hâlde hasbeten lillâhi te‘âlâ huzûr-ı Müslimînde mâlından tahrîr ve i‘tâk ve silk-i harâir-i asliyâta idrâc ve ilhâk etmekle ben sâir harâir-i asliyât gibi hürre olmuş iken vekîlân-ı mezbûrân rık olup terekeden olmak üzere bana bi-gayrı hakkın vaz‘-ı yed ederler suâl olunup sebîlim tahliye olmak matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl ve’l-inkâr mevsûfe-i mezbûreden sıdk-ı makālına beyyine taleb olundukda udûl-i ahrâr-ı ricâl-i Müslimînden zikr olunan Dâye Hatun mahâllesi sükkânından el-Hâc Süleyman b. Abdullah ve Molla Ali b. Hasan li-ecli’ş-şehâde meclis-i ma‘kūd-ı mezkûra hâzırân olup isre’l-istişhâd fi’l-hakīka müteveffâ-yı mezbûr Keresteciler Kethüdâsı el-Hâc Ahmed Ağa b. el-Hâc Hüseyin b. Hasan hâl-i kemâl-i sıhhatinde fevtinden bir sene mukaddem işbu mevsûfe-i mezbûre Zeyneb’i yedinde câriye-i memlûkesi olduğu hâlde hasbeten lillâhi te‘âlâ mâlından tahrîr ve i‘tâk ve silk-i harâir-i asliyâta idrâc ve ilhâk etmekle mevsûfe-i mezbûre Zeyneb sâir harâir-i asliyât gibi hürre olmuşdur biz bu husûsa bu vech üzere şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyü her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye ettikde ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle olmağın mûcebiyle ba‘de’l-hükm vâki‘ hâli ilâ-âhırihî.
Fi’t-târîhi’l-mezbûr li-seneti’l-merkūme.
Şuhûdü’s-sâbıkūn
|