.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Kısmet-i Askeriye Mahkemesi 59 Numaralı Sicil (H. 1143 / M. 1730-1731)
cilt: 64, sayfa: 204
Hüküm no: 144
Orijinal metin no: [32b-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Vefat eden İbrahim Çelebi’nin varisinin Fatıma Hatun olduğu

Mahmiye-i İstanbul’da Derviş Ali mahâllesi ahâlîsinden olup medîne-i Tebriz’de bundan akdem vefât eden İbrahim Çelebi b. Ali’nin zât-ı rahm cihetinden ber-vech-i âtî hasran vârisi olduğunu iddi‘â edip zâtı ta‘rîf-i şer‘î ile mu‘arrefe olan işbu bâ‘isetü’l-kitâb Fâtıma Hatun bt. diğer Ali meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde müteveffâ-yı mezbûrun yine zât-ı rahm cihetinden vârisesi olmak üzere terekesine bi’l-verâse vâzı‘atü’l-yed olan Ümmü Gülsüm Hatun bt. Abdi b. el-mezbûr diğer Ali’nin zevci ve tarafından husûs-ı âti’l-beyanda vekîl olduğu zâtını bi’l-ma‘rifeti’ş-şer‘iyye ârifân Osman Beşe b. Mehmed ve Hasan Beşe b. Abdullah şehâdetleriyle mahzar-ı hasm-ı câhidde sâbit ve sübût-ı vekâletine hükm-i şer‘î lâhık olan eş-Şeyh Mehmed Efendi b. Ahmed mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip müteveffâ-yı mezbûr İbrahim Çelebi’nin babası Ali ile benim babam diğer Ali li-ebeveyn karındaşlar olup babaları ismi Osman ve dedeleri ismi Abdullah ve vâlideleri ismi Saliha bt. Abdullah ve maskat-ı re’sleri vilâyet-i Anadolu’da Bolu sancağında Ulus? kazâsı olup müteveffâ-yı mezbûrun verâseti zât-ı rahm cihetinden ancak bana münhasıra [olup] benden gayrı vârise ve terekesine müstahakk-ı âhar yoğ iken müvekkile-i mezbûre Ümmü Gülsüm benim karındaşım Abdi’nin kızı olmağla ben ondan bir derece mukaddem iken müvekkile-i mezbûre Ümmü Gülsüm tereke-i müteveffâ-yı mezbûra bi-gayrı hakkın vaz‘-ı yed eder suâl olunup terekeden kasr-ı yed ve bana teslîme tenbîh olunmak matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl ve’l-inkâr müdde‘iye-i mezbûreden müdde‘âsına beyyine taleb olundukda udûl-i ahrâr-ı ricâl-i Müslimînden mahmiye-i mezbûrede Karabaş mahâllesinde sâkin es-Seyyid Ömer Çelebi b. Şa‘bân ve Mustafa Beşe b. Hasan li-ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup isre’l-istişhâd fi’l-vâki‘ müteveffâ-yı mezbûr İbrahim Çelebi’nin babası Ali ile işbu müdde‘iye-i mezbûre Fâtıma Hatun’un babası diğer Ali li-ebeveyn karındaşlar olup babaları ismi Osman ve dedeleri ismi Abdullah ve vâlideleri ismi Saliha bt. Abdullah ve maskat-ı re’sleri vilâyet-i Anadolu’da Bolu sancağında ...? kazâsı olup müteveffâ-yı mezbûrun verâseti zât-ı rahm cihetinden ancak müdde‘iye-i mezbûreye münhasıra [olup] bundan gayrı vârise ve terekesine müstahakk-ı âhar olmayıp müvekkile-i mezbûre Ümmü Gülsüm müdde‘iye-i mezbûrenin karındaşı Abdi’nin kızı olmağla müdde‘iye-i mezbûre Fâtıma müvekkile-i merkūme Ümmü Gülsüm’den bir derece mukaddemdir, biz bu husûsa bu vech üzere şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyü her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye ettikde ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle olmağın mûcebiyle ba‘de’l-hükm mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.

Fi’l-yevmi’t-tâsi‘ min-Cumâdelâhire sene 1143.

Şuhûdü’l-hâl: Es-seyyid Mehmed b. Ömer, İbrahim Efendi b. Ahmed, Ahmed Efendi b. Osman, Salih Çelebi b. Halil, Ahmed Çelebi b. Hasan