Kısmet-i Askeriye Mahkemesi 59 Numaralı Sicil (H. 1143 / M. 1730-1731) cilt: 64, sayfa: 207 Hüküm no: 147 Orijinal metin no: [33a-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
İva v. Tasil’in Turşucu Ahmed Odabaşı’ya olan borcunu hayattayken ödemiş olduğu
Kezâlik akd-i meclis-i şer‘-i şerîf ettikde müteveffâ-yı mezbûrun sulbiye sagīre kızı Hadîce’nin tesviye-i umûruna bâ-hüccet-i şer‘iyye vasiyy-i muhtârı olmağla terekesine bi’l-vesâye vâzı‘ü’l-yed olan Süleyman Ağa b. Ali meclis-i ma‘kūd-ı mezkûrda mahmiye-i mezbûrede Pirinçci Sinan odalarında mütemekkin bâ‘isetü’s-sifr İva v. Tasil nâm Nasrâniyye mahzarında bi’l-vesâye üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip bin yüz otuz dokuz senesi Recebi’l-ferdi gurresi târîhiyle müverrah mümzâ ve mahtûm deyn temessükü mûcebince müteveffâ-yı mezbûrun mesfûre İve Nasrâniyye zimmetinde cihet-i karz-ı şer‘îden yirmi guruş hakkı olup meblağ-ı mezbûru kable’l-ahz fevt olmağla mesfûre İve Nasrâniyye’den bi’l-vesâye taleb ederim suâl olunsun dedikde gıbbe’s-suâl mesfûre İve cevâbında meblağ-ı mezbûr yirmi guruşu müteveffâ-yı mezbûre cihet-i karz-ı şer‘îden deyni olduğunu ikrâr lâkin müteveffâ-yı mezbûr Turşucu Ahmed Odabaşı b. Abdullah b. Abdullah’a hâl-i hayâtında fevtinden iki sene mukaddem deynim olan meblağ-ı mezbûr yirmi guruşu huzûr-ı Müslimînde kendüye tamâmen def‘ u teslîm eyledim ol dahi yedimden ahz u kabz edip meblağ-ı mezbûr yirmi guruşdan deynim berî olmuşdur deyü def‘le mukābele edicek gıbbe’l-istintâk ve’l-inkâr mesfûre İve Nasrâniyyeden def‘-i meşrûhuna beyyine taleb olundukda udûl-i ahrâr-ı ricâl-i Müslimînden olup mârrü’z-zikr Pirinçci odalarında sâkin Hüseyin Beşe b. Hasan ve Hasan Çelebi b. Hüseyin li-ecli’ş-şehâde meclis-i ma‘kūd-ı mezkûra hâzırân olup isre’l-istişhâd fi’l-vâki‘ işbu mesfûre İve müteveffâ-yı mezbûr Turşucu Ahmed Odabaşı b. Abdullah b. Abdullah’a deyni olan yirmi guruşu hâl-i hayâtında fevtinden iki sene mukaddem huzûrumuzda edâ ve teslîm edip müteveffâ-yı mezbûr dahi mesfûre İve yedinden tamâmen ahz u kabz eyledi, biz bu husûsa bu vech üzere şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyü her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye ettikde ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle olmağın mûcebince ba‘de’l-hükm vâki‘ hâli mevlânâ-yı mezbûr ilâ-âhırihî.
Fi’t-târîhi’l-mezbûr li-seneti’l-merkūme.
Şuhûdü’s-sâbıkūn
|