.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Kısmet-i Askeriye Mahkemesi 59 Numaralı Sicil (H. 1143 / M. 1730-1731)
cilt: 64, sayfa: 246
Hüküm no: 184
Orijinal metin no: [41a-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


İlya v. Yaşua’nın vefat eden Başmakçızade Mustafa Efendi’de alacağı olduğu

Kezâlik akd-i meclis-i şer‘-i şerîf ettikde mahmiye-i mezbûrede Haraççı Muhyiddin mahâllesi ahâlîsinden olup vilâyet-i Rumeli’nde medîne-i Yenişehir kādısı iken bundan akdem medîne-i mezbûrede intikāl-i dâr-ı bekā eden merhûm Başmakçızâde es-Seyyid Mustafa Efendi necli’l-merhûm el-mebrûr Şeyhülislâm Ali Efendi’nin dâyini olup mahmiye-i mezbûre hısnı ebvâbından Cebeali hâricinde mütemekkin Yanbolu cemâ‘atinden işbu hâmilü’s-sifr İlya Yahûdî v. Yaşua meclis-i ma‘kūd-ı mezkûrda merhûm-ı mûmâ-ileyhin tesviye-i umûruna cânib-i şer‘den bâ-hüccet vasiyy-i mansûbu olmağla terekesine bi’l-vesâye vaz‘-ı yed eden mezbûr es-Seyyid Hasan Ağa mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip merhûm-ı mûmâ-ileyh Başmakçızâde es-Seyyid Mustafa Efendi necli’l-merhûm el-mebrûr es-Seyyid Ali Efendi zimmetinde yedimden müşterâ ve makbûz bir altın pandül sâ‘at semeninden doksan beş guruş hakkım olup hattâ merhûm-ı mûmâ-ileyh hayâtında meblağ-ı mezbûr cihet-i merkūmeden zimmetinde bana edâsı vâcib deyni olduğunu medîne-i mezbûra gider oldukda huzûr-ı Müslimînde ikrâr ve işhâd edip kable’l-edâ merhûm olmağla terekesinden taleb ederim vasiyy-i mezbûra suâl olunsun dedikde gıbbe’s-suâl ve’l-inkâr müdde‘î-i mesfûrdan müdde‘âsına beyyine taleb olundukda udûl-i ahrâr-ı ricâl-i Müslimînden merhûm-ı mûmâ-ileyhin hayâtında kethüdâsı Abdurrahman Efendi b. Abdurrahman ve mahmiye-i mezbûrede Emin Nureddin mahâllesi ahâlîsinden Bezzâzistânî el-Hâc Hüseyin Ağa b. Osman li-ecli’ş-şehâde meclis-i ma‘kūd-ı mezkûra hâzırân olup isre’l-istişhâd fi’l-hakīka merhûm-ı mûmâ-ileyh Başmakçızâde es-Seyyid Mustafa Efendi necli’l-merhûm el-mebrûr es-Seyyid Ali Efendi hayâtında işbu müdde‘î-i mesfûr İlya Yahûdî’ye yedinden müşterâ ve makbûz bir altın pandül sâ‘at semeninden doksan beş guruş zimmetinde edâsı vâcib deyni olduğunu medîne-i mezbûreye gider oldukda huzûrumuzda ikrâr ve bizi işhâd eyledi biz bu husûsa bu vech üzere şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyü her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye ettikde ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle olmağın gıbbe’t-tahlîfi’l-mu‘teber mûcebiyle ba‘de’l-hükm vâki‘ ilâ-âhırihî.

Fi’t-târîhi’l-mezbûr li-seneti’l-merkūme.

Şuhûdü’s-sâbıkūn