Bab Mahkemesi 54 Numaralı Sicil (H. 1102 / M. 1691) cilt: 20, sayfa: 92 Hüküm no: 62 Orijinal metin no: [9b-3] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Şahbaz bt. Abdullah’ın menzil hissesi iddiasının reddi
Mahmiye-i İstanbul’da Hoca Ferhad mahallesinde sâkine Şahbaz bt. Abdullah nâm hâtun vilâyet-i Anadolu’da medîne-i Ankara’da Yegān Bey Vakfı mütevellîsi olan Musa b. Halil hâzır olduğu hâlde meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde, zikri âtî menzile vâzı‘atü’l-yed idiği sâbit olan işbu bâ‘isetü’l-kitâb Râbia bt. İsmail Hâtun mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip, mahalle-i mezbûrede vâki‘ lede’l-ahâlî ve’l-cîrân ma‘lûmü’l-hudûd menzil-i mezbûr Musa’nın mütevellîsi olduğu Yegān Bey Vakfı’ndan icâreteyn-i ma‘lûmeteyn ile taht-ı tasarrufunda olup, târih-i kitâbdan on sene mukaddem menzil-i mezbûrun nısf-ı şâyi‘ini mezkûre Râbia’nın [10a] babası olup, zevcim olan İsmail Ağa nâm kimesne bâ-izn-i mütevellî meccânen ferâğ ve tefvîz, ol dahi tefevvüz ve kabûl edip, menzil-i mezbûrun nısfı mezbûr zevcim mezkûr İsmail Ağa’nın dâhil-i havza-i tasarrufu olup, ba‘de vefâtihî intikāl-i âdî ile mezbûre Râbia’ya intikāl edip menzil-i mezbûrun nısf-ı şâyi‘i ber vech-i muharrer Râbia’nın ve nısf-ı şâyi‘-i âharı benim iken mezbûre Râbia menzil-i mezbûrun mecmû‘una vaz‘-ı yed edip, benim nısfına tasarrufuma mâni‘dir, suâl olunup hissemden kasr-ı yedine tenbîh olunması matlûbumdur dedikde, gıbbe’s-suâl mezbûre Râbia cevâbında, menzil-i mezbûrun nısf-ı şâyi‘ini müdde‘iye-i mezbûre zevci babam mezkûr İsmail Ağa’ya ferâgat edip, nısf-ı şâyi‘i dahi kendinde kalmışdı. Lâkin yine merkūme Şahbaz iki sene sonra menzil-i mezbûrda olan nısf-ı şâyi‘ini dahi (…) (…) (…) seksen guruş bedel mukābelesinde babam mezkûr İsmail Ağa’ya ferâğ ve tefvîz, ol dahi tefevvüz ve kabz ve kabûl ve bedel-i mezkûr seksen guruşu babam mezkûr yedinden alıp kabz edip, menzil-i mezbûrun mecmû‘u babam mezbûrun dâhil-i havza-i tasarrufu olup, ba‘de vefâtihî bana intikāl etmekle menzil-i mezbûrun mecmû‘una vaz‘-ı yed ederim deyu mazmûnu takrîr-i meşrûhuna mutâbık mütevellî temessükü ibrâz etmeğin, gıbbe’l-istintâk ve’l-inkâr, mezbûre Râbia’dan def‘-i meşrûhuna beyyine taleb olundukda, zât-ı mezbûreyi ma‘rifet-i şer‘iyye ile ârifân olup, Mahmudpaşa mahallesinde sâkin udûl-i müslimînden İmâm Ahmed Efendi b. Ömer ve Abdülbâki Çelebi b. Ali nâm kimesneler li ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup isre’l-istişhâd, fi’l-vâki‘ işbu müdde‘iye-i mezbûre Şahbaz menzil-i mezbûrda olan nısf-ı şâyi‘ini on sene mukaddem zevci mezkûr İsmail Ağa’ya ba‘de’l-ferâğ iki sene sonra nısf-ı şâyi‘-i âharını dahi bizim huzûrumuzda izn-i mütevellî ile seksen guruş bedel mukābelesinde zevc-i mezkûr İsmail Ağa’ya ferâğ ve tefvîz, ol dahi tefevvüz ve kabûl ve teslîm-i bedel-i mezkûr edip, menzil-i mezkûrun mecmû‘u merkūm İsmail Ağa’nın dâhil-i havza-i tasarrufu olup, ba‘de vefâtihî intikāl-i âdî ile kızı işbu mezkûre Râbia’ya intikāl etmişdi. Biz bu husûsa bu vech üzre şâhidleriz, şehâdet dahi ederiz deyu her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye eylediklerinde, şâhidân-ı mezbûrân sırren ve alenen ta‘dîl ve tezkiye olunup her birinin udûl ve makbûlü’ş-şehâde idikleri zâhir ve müte‘ayyin oldukdan sonra şehâdetleri makbûle olmağın, mûcebiyle ba‘de’l-hükm mezbûre Şahbaz bî-vech mu‘ârazadan men‘ olunup, işbu vesîka bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-sâlis ve’l-ışrîn min Cemâziyelevvel sene 1101.
Şuhûdü’l-hâl: Ali b. Bâli, Bâli Çelebi b. Ali, Ahmed Çelebi b. Hasan, el-Hâc Ali Ağa b. Abdullah, Ahmed Efendi b. Ömer, İbrahim Çelebi b. Mehmed.
|