.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Bab Mahkemesi 54 Numaralı Sicil (H. 1102 / M. 1691)
cilt: 20, sayfa: 94
Hüküm no: 64
Orijinal metin no: [10a-2]
Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Yeniçeriler 50. cemâat oda vakfı eski mütevellisinin vakfa borçlu olduğu

Dergâh-ı âlî yeniçerilerinin ellinci cemâ‘atine mahsûs oda ahâlîsinin mühimmâtına mevkūfe nukūda hâlâ mütevellî olan işbu bâ‘isü’l-kitâb Hasan Odabaşı b. Hamza tarafından husûs-ı âti’l-beyâna vekîl olup, el-Hâc Mehmed b. Hüseyin ve Yusuf b. Abdullah şehâdetleriyle şer‘an vekâleti sâbite olan Hüseyin Çelebi b. Abdullah meclis-i şer‘-i hatîrde, mahmiye-i mezbûrede Demirhan mahalle[sinde] sâkin iken bundan akdem vefât eden Sarı Mehmed b. Mustafa b. Abdullah’ın hasran vârisleri olan zevce-i metrûkesi Safiye nâm hâtun ile sulbî kebîr oğlu Ahmed Çelebi muvâcehelerinde üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip, müteveffâ-yı mezbûr Sarı Mehmed’in müvekkil-i merkūmun mütevellîsi olduğu vakf-ı mezbûrun asl-ı mâlından yine müvekkil-i mezbûrdan istidâneten altmış esedî guruş deyni olup hattâ meblağ-ı mezbûr zimmetinde lâzımü’l-edâ deyni olduğunu kirâren [10b] ve mirâren ikrâr ve i‘tirâf edip ve kable’l-edâ fevt olup, tereke-i vâfiyesine mezbûrân Safiye ve Ahmed Çelebi tasarruf etmeğin, suâl olunup terekesinden edâya mezbûrâna tenbîh olunması matlûbumdur [dedikde], gıbbe’s-suâl mezbûrân Safiye ve Ahmed Çelebi cevâbında, deyn-i mezbûru ve kendiler terekesine vaz‘-ı yed eylediklerini inkâr edicek, müdde‘î-i mezbûrun müdde‘âsına beyyine taleb olundukda, udûl-i müslimîn ve sikāt-ı muvahhidînden mahmiye-i mezbûrede Odabaşı çarşısında sâkin Hüseyin Beşe b. Mehmed ve Süleyman Beşe b. Mehmed nâm kimesneler li ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup isre’l-istişhâd, fi’l-hakīka müteveffâ-yı mezbûre Sarı Mehmed b. Mustafa b. Abdullah mukaddemâ hâl-i hayâtında müvekkil-i mezbûrun mütevellîsi olduğu oda-i mezkûre ahâlîsi mühimmâtına mevkūfe nukūdun asl-ı mâlından müvekkil-i mezbûr Hasan Odabaşı’dan müstedâne altmış esedî guruş zimmetinde lâzımü’l-edâ ve vâcibü’l-kazâ deyni olduğunu bizim huzûrumuzda kirâren ve mirâren ikrâr ve i‘tirâf ve bizi işhâd etmişdi. Biz bu husûsa bu vech üzre şâhidleriz, şehâdet dahi ederiz deyu her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye eylediklerinde, gıbbe’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle olup ve müvekkil-i mezbûr meclis-i şer‘de tahlîf-i şer‘î ile tahlîf dahi olundukdan sonra yine müdde‘î-i mezbûrdan merkūmân Safiye ve Ahmed Çelebi’nin tereke-i müteveffâ-yı mezbûre vaz‘-ı yed eylediklerine beyyine taleb olundukda, ityân-ı beyyine için istimhâl etmeğin, mehl-i şer‘î birle ba‘de’l-imhâl işbu vesîka bi taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’r-râbi‘ ve’l-ışrîn min Cemâziyelevvel li sene isneteyn ve mi’e ve elf.


Şuhûdü’l-hâl: Mehmed Efendi b. Mustafa, İbrahim Çelebi b. Ahmed, İbrahim Çelebi b. Mehmed, Mustafa b. Şaban ve gayruhüm.