.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Kısmet-i Askeriye Mahkemesi 59 Numaralı Sicil (H. 1143 / M. 1730-1731)
cilt: 64, sayfa: 472
Hüküm no: 399
Orijinal metin no: [89a-2]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Ahmed Efendi ve kızı Ayşe’nin vefat eden Ali Efendi’nin terekesinden haklarını aldıkları

Husûs-ı âti’l-beyanın mahâllinde ketb ü tahrîri iltimâs olunmağın savb-ı şer‘-i şerîf-i enverden Mevlânâ es-Seyyid Ahmed Efendi b. es-Seyyid Mehmed Efendi irsâl olunup ol dahi mahmiye-i İstanbul’da Beyceğiz mahâllesinde sâkin Ahmed Efendi b. Yusuf’un menziline varıp zeyl-i kitâbda muharrerü’l-esâmi Müslimîn huzûrlarında akd-i meclis-i şer‘-i şerîf ettikde mahmiye-i mezbûrede Kâtib Hüsre[v] mahâllesinde sâkin iken bundan akdem vefât eden Ali Efendi b. Ahmed’in verâseti zevce-i menkûha-i metrûkesi Hadîce Hatun bt. Abdullah ile sulbî kebîr oğlu Halil Efendi ve sulbiye kebîre kızı Emine Hatun’a münhasıra olup kable’l-kısmet mezbûre Emine Hatun dahi fevt olup verâseti zevc-i metrûkü mezbûr Ahmed Efendi ile sadriye sagīre kızı Âişe’ye ve vâlidesi mezbûre Hadîce Hatun’a ve li-ebeveyn er karındaşı mezbûr Halil Efendi’ye münhasıra ve tashîh-i meselesi bi-hükmi’l-münâsahati’ş-şer‘iyye iki yüz seksen sekiz sehmden i‘tibâr olunup sihâm-ı mezbûrenin yirmi bir sehmi mezbûr Ahmed Efendi’ye ve kırk iki sehmi sagīre-i mezbûre Âişe’ye ve elli sehmi mezbûre Hadîce Hatun’a ve yüz yetmiş beş sehmi mezbûr Halil Efendi’ye isâbeti tahakkukundan sonra sagīre-i mezbûre Âişe’nin babası ve velîsi ve tesviye-i umûruna kıbel-i şer‘den mansûb vasîsi olan mezbûr Ahmed Efendi meclis-i ma‘kūd-ı mezkûrda müteveffâ-yı evvel-i mezbûrun sulbî kebîr oğlu olmağla terekesine bi’l-verâse vâzı‘ü’l-yed olan bâ‘isü’l-kitâb mezbûr Halil Efendi mahzarında bi’l-asâle ve bi’l-vesâye ikrâr ve takrîr-i kelâm edip müteveffâ-yı evvel-i mezbûr Ali Efendi’nin terekesi tahrîr ve ba‘de-ihrâci’l-masârıf ve’d-düyûn ber-mûceb-i defter-i kassâm-ı askerî tashîh-i mezbûr üzere benim hisseme isâbet eden üç bin dört yüz kırk beş akçe ve kızım sagīre-i mezbûre Âişe’nin hissesine isâbet eden yirmi altı bin sekiz yüz doksan akçe ki cem‘an kırk bin üç yüz otuz beş akçeyi tereke-i müteveffâ-yı evvel-i mezbûrdan olmak üzere mezbûr Halil Efendi bana bi’t-tamâm def‘ u teslîm edip ben dahi terekeden olmak üzere mezbûr Halil Efendi yedinden tamâmen ahz u kabz eyledim, min-ba‘d meblağ-ı mecmû‘-ı mezbûr kırk bin üç yüz otuz beş akçeden mezbûr Halil Efendi yedinde ve zimmetinde bir akçe ve bir habbe bâkī kalmayıp fîmâ-ba‘d müteveffâ-yı evvel-i mezbûr Ali Efendi’nin eşyâ ve nakid ve menzilinden kalîl ü kesîr ve celîl ü hakīr terekesine müte‘allıka âmme-i de‘âvî ve mutâlebât ve eymân ve muhâsamâtdan mezbûr Halil Efendi ile mezbûre Hadîce Hatun’un zimmetlerini bi’l-asâle ibrâ-i âmm-ı kātı‘ü’n-nizâ‘la ibrâ ve ıskāt eyledim dedikde gıbbe’t-tasdîkı’ş-şer‘î vâki‘ hâli mevlânâ-yı mezbûr mahâllinde [tahrîr] ve ma‘an mürsel Ali Çelebi b. Mehmed ve Salih Çelebi b. Halil ile meclis-i şer‘a gelip alâ-vuku‘ihî inhâ ve takrîr etmeğin mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.

Fî 18 min-Recebi’l-ferd sene 1143.

Şuhûdü’l-hâl: el-Hâc Mehmed Ağa b. Mustafa, İsmail Çelebi b. Abdullah, Ahmed Çelebi b. Mehmed, el-Hâc Abdi b. Mehmed, Molla Mustafa b. Mehmed, Ali Çelebi b. Mehmed, es-Seyyid Mehmed Çelebi b. es-Seyyid Ahmed