Kısmet-i Askeriye Mahkemesi 59 Numaralı Sicil (H. 1143 / M. 1730-1731) cilt: 64, sayfa: 481 Hüküm no: 407 Orijinal metin no: [91a-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. Fatıma Hatun’un vasiyetini yerine getirmek üzere Mustafa Ağa’yı vasi tayin ettiği Husûs-ı âti’l-beyanın mahâllinde istimâ‘ ve tahrîri için savb-ı şer‘-i şerîf-i enverden mezûnen Mevlânâ es-Seyyid Mahmud Efendi irsâl olunup ol dahi mahmiye-i İstanbul’da Mesihpaşa-i atik mahâllesi ahâlîsinden fahrü’l-emâcid ve’l-ekârim Dergâh-ı âlî kapıcıbaşılarından izzetlü Mustafa Ağa’nın sa‘âdethânelerine varıp zeyl-i kitâbda muharrerü’l-esâmi Müslimîn huzûrlarında akd-i meclis-i şer‘-i şerîf ettikde mûmâ-ileyhin zevce-i menkûhası olup bundan akdem vefât eden Fâtıma Hatun bt. Mustafa’nın zevc-i metrûkü ve ber-vech-i âtî vasiyy-i muhtârı olduğunu iddi‘â eden işbu bâ‘isü’l-kitâb mûmâ-ileyh Mustafa Ağa meclis-i ma‘kūd-ı mezkûrda müteveffât-ı mezbûrenin sadrî sagīr oğlu Abdülbaki’nin tesviye-i umûruna bâ-hüccet-i şer‘iyye vasiyy-i muhtârı olmağla terekesine bi’l-vesâye vâzı‘ü’l-yed olan fahrü’l-akrân hâlâ Kasabbaşı Osman Ağa b. Abdullah b. Abdullah tarafından husûs-ı âti’l-beyanda sâbitü’l-vekâlesi vekîli el-Hâc Ali Ağa b. Abdullah mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip zevcem müteveffât-ı mezbûre Fâtıma Hatun bt. Mustafa b. Abdullah hâl-i kemâl-i sıhhatinde fevtinden on altı ay mukaddem bi-emrillâhi te‘âlâ vefât eylediğimde cemî‘ terekem ahz u kabz olundukdan sonra sülüs-i mâlımdan bin guruş ifrâz ve meblağ-ı mezbûrun beş yüz guruşu menâsik-i hacc-ı şerîfe âlim bir mütedeyyin kimesneye verilip ol dahi benim için hacc-ı şerîf eyleye ve beş yüz guruş ile ıskāt-ı salât ve ta‘mîr-i kabrim oluna, [91b] kadr-ı ma‘rûf meblağ ile mushaf-ı şerîf alınıp müstahakkına verile ve birkaç kimesneye kadr-ı ma‘rûf meblağ verilip onlar dahi keremlerinden birer hatm-i şerîf tilâvet edip sevâbını rûhuma ihdâ eyleyeler, fazla kalırsa vasiyy-i muhtârım re’yiyle vücûh-ı birr ü hayra harc u sarf oluna deyü vasiyet edip tenfîzine huzûr-ı Müslimînde beni vasiyy-i muhtâr nasb u ta‘yîn, ben dahi muvâcehesinde ba‘de’l-kabûl musırraten-aleyhâ fevt oldukda terekesinin sülüsü meblağ-ı mûsâ-bih-i mezkûre bin guruşa müsâ‘id olmağla ber-vech-i muharrer tenfîz-i vesâyâ murâd eylediğimde merkūm el-Hâc Ali mâni‘ olur, suâl olunsun dedikde gıbbe’s-suâl ve’l-inkâr müdde‘î-i mûmâ-ileyhden müdde‘âsına beyyine taleb olundukda udûl-i ahrâr-ı ricâl-i Müslimînden mahmiye-i mezbûrede Çavuş Mescidi mahâllesinde sâkin Mehmed Efendi b. el-Hâc Receb ve Hasan Çelebi b. Abdullah li-ecli’ş-şehâde meclis-i ma‘kūd-ı mezkûra hâzırân olup isre’l-istişhâd fi’l-hakīka şahsı rü’yetimiz ile ma‘lûmumuz olan müteveffât-ı mezbûre Fâtıma Hatun bt. Mustafa b. Abdullah hâl-i kemâl-i sıhhatinde fevtinden on altı ay mukaddem bi-emrillâhi te‘âlâ vefât eylediğimde cemî‘ terekem ahz u kabz olundukdan sonra sülüs-i mâlımdan bin guruş ifrâz ve meblağ-ı mezbûrun beş yüz guruşu menâsik-i hacc-ı şerîfe âlim bir mütedeyyin kimesneye verilip ol dahi benim için hacc-ı şerîf eyleye ve beş yüz guruşu ile ıskāt-ı salât ve ta‘mîr-i kabrim olunup kadr-ı ma‘rûf meblağ ile mushaf-ı şerîf alınıp müstahakkına verile ve birkaç kimesneye kadr-ı ma‘rûf meblağ verilip onlar dahi keremlerinden birer hatm-i şerîf tilâvet edip sevâbını rûhuma ihdâ eyleyeler ve fazla kalırsa vasiyy-i muhtârım re’yiyle vücûh-ı bir ve hayra harc u sarf oluna deyü vasiyet edip tenfîzine huzûrumuzda zevci müdde‘î-i mûmâ-ileyh Mustafa Ağa’ya vasiyy-i muhtâr nasb u ta‘yîn, ol dahi muvâcehesinde ba‘de’l-kabûl musırraten-aleyhâ fevt oldukda terekesinin sülüsü meblağ-ı mûsâ-bih-i mezkûr bin guruşa müsâ‘iddir, biz bu husûsa bu vech üzere şâhidleriz, şehâdet dahi ederiz deyü her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye ettikde ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle olmağın mûcebiyle ba‘de’l-hükm vâki‘ hâli mevlânâ-yı mezbûr mahâllinde tahrîr ve ma‘an mürsel Ahmed Çelebi b. İsmail ve Mehmed Çelebi b. Ahmed ile meclis-i şer‘a gelip alâ-vuku‘ihî inhâ ve takrîr etmeğin mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Fî-gurreti Receb sene 1143. Şuhûdü’l-hâl: Hüseyin Efendi b. Salih, İbrahim Efendi b. Abdullah, Ahmed b. Mehmed, Mustafa Çelebi b. Mehmed, Ahmed Çelebi b. İsmail, Ahmed Efendi b. Abdullah