Mahfel-i Şer‘iyyât Mahkemesi 3 Numaralı Sicil (H. 1273-1274 / M. 1857) cilt: 97, sayfa: 119 Hüküm no: 95 Orijinal metin no: [19b-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Esirci Osman Ağa’nın, Abdullah b. Mehmed’in cariyesi Zenciye Sadakat aleyhindeki alacak davasından vazgeçmesi
Dividdâr Mehmed Ağa’ya teslîm
Esirci tâifesinden Osman Ağa b. Ali mahfil-i şer‘iyyâtda tâife-i merkūmeden Kuds-i şerîfli el-Hâc Abdullah Ağa b. el-Hâc Mehmed’in hâlâ yedinde rıkka münkāde câriye-i memlûkesi ma‘lûmetü’l-vasf Zenciye Sadakat bt. Abdullah muvâcehesinde mevlâsı mezbûr el-Hâc Abdullah Ağa hâzır olduğu hâlde mevsûfe-i mezbûre Sadakat bundan akdem benim yedimde rakīka câriyem iken İstanbul’da Şehzâde Câmi‘-i şerîfi civârında Hoşkadem mahâllesinde vâki‘ menzilimde oda derûnunda bir aded çanta içinde mevzû‘ malım olan mecmû‘u bin beş yüz guruşa mu‘âdil yetmiş beş aded yirmilik kavâim-i nakdiyemi fuzûlî ve bi-gayrı hakkın ahz ü kabz eylediğinden sonra makbûzu olan meblağ-ı mezkûr bin beş yüz guruşun altı yüz guruşunu bundan akdem bana redd ü teslîm edip bâkīsi olan dokuz yüz guruşu bana vermeyip ve bi-gayrı hakkın istihlâk etmekle meblağ-ı <> bâkī-i mezkûr dokuz yüz guruşu mevsûfe-i mezbûre Zenciye Sadakat’den hâlâ taleb ederim deyü tasaddî eylediğim da‘vâmdan rızâmla meccânen fâriğ olmamla bi’l-cümle husûs-ı mezkûra müte‘allıka da‘vâmdan mevsûfe-i mezbûre Sadakat ile hâzır-ı mezbûr el-Hâc Abdullah Ağa’nın zimmetlerini ibrâ-i sahîh-i şer‘î ile ibrâ ve iskāt eylediğimde mevsûfe-i mezbûre Sadakat dahi ben senin mukaddemâ câriye-i memlûken iken sen benim malımdan ve yedimden nakden dokuz yüz guruşumu fuzûlî ve bi-gayrı hakkın ahz ü kabz ve umûruna sarfla istihlâk etmiş idin deyü benim inkârıma mukārin kıbel-i şer‘den mezûneten benden takrîr-i meşrûhu üzere tasaddî eylediği da‘vâsı meşrû‘a ve iltifâta şâyân olmadığı kıbel-i şer‘den kendüye tefhîm ve mûcebince da‘vâ-i mezkûresiyle bana bî-vech-i şer‘î mu‘ârazadan men‘ olundukdan sonra mevlâsı mezbûr el-Hâc Abdullah Ağa ile ma‘an kâffe-i hukūk-ı şer‘iyyeye müte‘allıka âmme-i da‘vâdan kezâlik benim zimmetimi ibrâ-i âmm-ı sahîh-i şer‘î ile ibrâ ve iskāt ve her birimiz ber-vech-i muharrer âharın ibrâsını kabûl eyledik deyü mukırr-ı müdde‘î-i mezbûr Osman Ağa’nın sâdır olan bi’l-cümle takrîr-i meşrûhunu mezbûr el-Hâc Abdullah Ağa ile mevsûfe-i mezbûreden her biri tahkīk ve tasdîk eyledikleri tescîl ve huzûr-ı [âlîlerine i‘lâm olundu].
Fî 10 M sene [12]74.
|