Bab Mahkemesi 54 Numaralı Sicil (H. 1102 / M. 1691) cilt: 20, sayfa: 120 Hüküm no: 103 Orijinal metin no: [16a-5] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Ahmed b. Abdullah’ın varislerinin alacak davasının reddi
Mahmiye-i İstanbul’da Âşıkpaşa mahallesinde sâkin iken bundan akdem vefât eden Ahmed b. Abdullah b. Abdürrahim’in sulbî sagīr oğlu Mahmud’un tesviye-i umûruna kıbel-i şer‘den mansûb vasîsi olan ceddesi Ayşe bt. Mehmed nâm hâtun ba‘de’t-ta‘rîfi’ş-şer‘î meclis-i şer‘-i enverde, işbu râfi‘ü’l-kitâb sagīr-i mezbûrun sâbıkan vasiyy-i mansûbu olan Mahmud b. Süleyman mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip, mezbûr Mahmud sagīr-i mezbûrun mukaddemâ vasîsi olmağla babası müteveffâ-yı mezbûrdan müntakil mevrûsundan altmış beş guruşunu ahz u kabz eylediğinden sonra meblağ-ı mezbûrdan on’ı on bir buçuk olmak üzre sagīr-i mezbûr için istirbâh edip, rıbh-ı mezbûrdan on senede müctemi‘ olan yirmi altı guruşla asl-ı mâl olunan meblağ-ı mezbûr altmış beş guruş ki, cem‘an doksan guruş mezbûr Mahmud yedinde olmağla, hâlâ bi’l-vesâye taleb ederim suâl olunup alıverilmesi matlûbumdur dedikde, gıbbe’s-suâl mezbûr Mahmud cevâbında, ber vech-i muharrer bi’l-vesâye asl-ı mâl olan meblağ-ı mezbûr altmış beş guruşu ahz u kabz edip, lâkin istirbâh etmeyip, asl-ı mâl olmak üzre makbûzum olan meblağ-ı mezbûru üç senede kabz ve mezbûrun nafaka-i mefrûzasına ve kisve ve levâzım-ı zarûriyyesine izn-i hâkim ile kadr-i mefrûz infâk ve iksâ etmişdim deyucek evvel müdde‘î-i mezbûrdan vasiyy-i sâbıkın meblağ-ı mezbûrda da vech-i muharrer üzere istirbâh (...) [16b] rıbh kabz eylediğine beyyine taleb olundukda, isbât-ı beyyineden izhâr-ı acz edip istihlâf etmeğin ve vasiyy-i mezbûr nafaka hücceti mûcebince sinîn-i mezbûrede asl-ı mâl-ı mezbûru sagīr-i mezbûra sarf ve infâk eylediğinde emîn olmağla aynı ile tasdîk olmağın, fi’l-vâki‘ meblağ-ı mezbûru bâlâda zikr olunduğu üzre istirbâh ve rıbhından yirmi guruş kabz etmeyip ve asl-ı mâl olan meblağ-ı mezbûru bi’t-tamâm sagīr-i mezbûreye infâk ve iksâ edip, bir vechle üzerine sagīr-i mezbûr için red ve zamândan nesne lâzım gelmediğine bi’t-taleb yemîn teklîf olundukda, ol dahi alâ vefki’l-mes’ûl yemîn billâhi’l-aliyyi’l-azîm etmeğin, mûcebiyle müdde‘î-i mezbûre bilâ-beyyine bî-vech mu‘ârazadan men‘ olunup, mâ hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb ketb olundu. Fî evâsıtı şehr-i Cemâziyelevvel sene 1102.
Şuhûdü’l-hâl: İbrahim Çelebi [b.] el-Hâc Ahmed, Mustafa b. Şaban, el-Hâc Abdullah b. Ahmed, el-Hâc Ali [b.] Abdülmennân, Osman b. el-Hâc Musa, Abdurrahman b. Mustafa.
|