|
Rumeli Sadareti Mahkemesi 21 Numaralı Sicil (H. 1002-1003/M. 1594-1595) cilt: 12, sayfa: 257 Hüküm no: 270 Orijinal metin no: [66b-3] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Perviz b. Abdullah’ın vakfiyesi
[Tasdîk 1] İşbu vakıf ikrârını, tesbîli ve tescîli muhtevî olan vesîka, katımda tahakkuk edip yedimde takarrur etmişdir. Mesâil-i evkāf husûsunda vâki‘, müctehidîn-i eşrâfdan eimme-i eslâf beynindeki ihtilâfı da bilerek, vakfın husûsen ve umûmen sıhhat ve lüzûmuna hükmettim. Ben fakīr, sâbık Çorlu kazâsı müvellâsı ve işbu kaziyyeyi tefahhusa men lehü’l-emr-i âlî tarafından me’mûr edilen Şem‘ullah b. Şaban’ım. [Tasdîk 2] İşbu vakfiye şer‘an sahîhdir. Ben fakīr, Rumeli kazaskeri Sunullah b. Cafer’im. -Ufiye anhümâ- Hamd-i firâvân ve şükr-i bî-pâyân ol hâlik-ı kevn ü mekân ve râzık-ı ins ü cân olsun ki, cihânı insân ile tezyîn ve halîfe-i rûy-ı zemîn eyledi ve salât u selâm ol seyyidü’l-enâm ve resûlü’l-kirâm ve âline olsun ki, şems-i nübüvvetin pertevleri ve câmi‘u’l-kemâlât olan ashâb-ı hidâyetin peyrevleridir, ammâ ba‘d sebeb-i tahrîr-i kitâb-ı şer‘î ve mûceb-i tastîr-i hitâb-ı mer‘î budur ki, Dârü’s-saltanati’s-seniyye Kostantıniyyetü’l-mahmiye mahallâtından Dikilitaş kurbunda Kürkçübaşı mahallesi sâkinlerinden sâhibü’l-hayrât ve’l-hasenât ve râgıbü’l-meberrât ve’s-sadakāt Perviz b. Abdullah nâm kimesne li ecli’t-tescîl mütevellî nasb ettiği Süleyman b. Halil mahzarında meclis-i şer‘-i şerîf-i nebevî ve dîvân-ı kazâ-i latîf-i Mustafa[vîde] ikrâr-ı sahîh-i şer‘î ve i‘tirâf-ı sarîh-i mer‘î edip, mahmiye-i mezbûrede mahalle-i merkūmede vâki‘ bir tarafı Hasan b. Abdi mülküne ve bir tarafı Hoş-âmed eytâmı mülküne ve bir tarafı Perviz b. Abdullah Vakfı’na ve bir tarafı tarîk-i hâs ile mahdûd sâkin olduğum [67a] iki ocaklı tahtânî mülk menzilimi içinde bir kapısı ve bir mikdâr bahçesiyle ve tevâbi‘ ve levâhıkıyla tarâyik ve merâfıkıyla vakf eyledim ve şart eyledim ki, mâdâme ki ben kayd-ı hayâtdayım sâkin olam, benden sonra hâtunum olan Kamer bt. Abdullah sâkine ola andan sonra min ba‘d evlâdım olursa anlar sâkine olalar, batnen ba‘de batnin ve karnen isre karnin evlâdım munkarıza oldukdan sonra mahalle-i mezbûrede her kim ki imâm ve mü’ezzin olursa anlara vakf eyledim, anlar menzil-i mezbûru bir sâlih ve mütedeyyin kimesneye cemâ‘at ma‘rifetiyle kirâya vereler kirâdan hâsıl olan meblağdan yevmî birer akçe imâm ve birer akçe mü’ezzin mutasarrıf olup her sene Kur’ân-ı azîm ve Furkān-ı kerîm’den birer hatm-i şerîf tilâvet edip sevâbını benim rûhuma hibe edeler, kirâdan ziyâde kalırsa lâzım oldukça menzilin meremmetine harc u sarf edeler ve meremmetden ziyâde kalırsa mescid-i şerîfde bir çırak yakalar ve mahalle-i merkūm ahâlîsi hasbî nâzır olup görüp gözedeler ve tebdîl ve tağyîr elimde ola deyücek, mukırr-ı mezbûrun vech-i meşrûh üzre olan ikrâr ve i‘tirâfını mütevellî-i merkūm vicâhen tasdîk ve şifâhen tahkīk ve menzil-i mezkûru tesellüm etdikden sonra vâkıf-ı mezbûr takrîr-i kelâm edip, akārın vakfiyetini teslîm-i mütevellî oldukdan sonra İmâm-ı a‘zam ve hümâm-ı efham hazretlerinin kavli üzre lâzım değildir, menzil-i merkūmun vakfiyetinden rücû‘ ederim deyücek mütevellî-i mezbûr dahi akārın vakfiyetinin lüzûmu imâmeyn-i hümâmeyn Ebî Yusuf ve İmâm Muhammed Şeybânî hazretlerinin katlarında rücû‘a kādir değilsin deyücek, hâkim-i muvakki‘-ı a‘lâ hâze’l-kitâb lâzımdır diyenlerin kavli üzre vakfiyetinin cevâzına ve lüzûmuna hükm etdikden sonra bu vesîka-i enîka alâ mâ hüve’l-hakīka ketb ü tahrîr olunup, yed-i tâlibe vaz‘ ve def‘ olundu ki vakt-i hâcette ihticâc ede. Cerâ zâlik ve hurrire fî evâili Muharremi’l-harâm li sene selâse ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: Mevlânâ Mahmud [b.] Zekeriyyâ el-müftî, Mevlânâ Mehmed b. Süleyman el-müderris, Mehmed b. Abdullah el-mütevellî, Mehmed b. Veli el-imâm, Musa Bey b. Abdullah el-cündî, Derviş b. İvaz, Haydar b. Abdullah el-kehhâl, Ahmed b. Mahmud, İbrahim b. Halil, Hasan Çavuş [b.] Behrâm, Mustafa b. Veli, Hacı Yunus [b.] Bahşi, Mehmed b. Ramazan, Ahmed b. Ali el-mü’ezzin, Ferruh b. Abdullah, Hüseyin [b.] Cafer, Nasuh [b.] Cafer, Halil [b.] Süleyman, Kerim b. Mustafa, Haydar b. Mustafa, Mehmed b. Abdullah, Hasan [b.] Hüseyin, d[iğer] Hasan b. Hüseyin ve gayruhüm.
|