|
Rumeli Sadareti Mahkemesi 21 Numaralı Sicil (H. 1002-1003/M. 1594-1595) cilt: 12, sayfa: 259 Hüküm no: 271 Orijinal metin no: [67a-1] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Ölen Yani’nin vârislerine intikal etmesi gerekirken beytülmâl tarafından Mirahor Sinan Ağa’ya satılan evin ve müştemilatının asıl sahiplerine iadesi
Vilâyet-i Rumeli muzâfâtından Misivri nâm kasaba sâkinlerinden olup, husûs-ı âti’z-zikre kendi tarafından asîl ve li-ebeveyn kebîr karındaşları Kostantin ve Todori ve Erine ve Aleksandra nâm zimmîler taraflarından ve yine li-ebeveyn karındaşları Androniko ve Ezmerağda nâm sagīrlerin anaları ve vasiyy-i şer‘îleri olup, kendi tarafından asîl olan Efrusine bt. Palologa nâm zimmiyye tarafından vekîl olup vekâlet-i mahkiyyesi fahrü’l-a‘yân Mustafa Çavuş b. Abdurrahman ve Halil b. Fethullah şehâdetleriyle hasm-ı câhid mahzarında sâbite olan işbu râfi‘ü’l-kitâb Palologa v. Yorgi nâm zimmî meclis-i şer‘-i menî‘ü’l-bünyâna hâzır olup sâbıkan mîrâhûr-ı sagīr olup menzil-i âti’z-zikre hâlâ vâzı‘u’l-yed olan kıdvetü erbâbi’l-ikbâl Sinan Ağa b. Abdülmennân’ın kethüdâları ve husûs-ı mezbûra vekîlleri olup vekâleti fahrü’l-akrân Mahmud Çavuş b. Abdülmennân ve Ömer Çavuş b. Abdullah şehâdetleriyle sâbite olan mefharü’l-a‘yân Mustafa Çavuş b. Abdülmennân mahzarında takrîr-i da‘vâ edip mahmiye-i Kostantıniyye mahallâtından Balat kurbunda el-Hâc İsa mahallesinde vâki‘ ulvî ve süflî büyût-ı müte‘addide ve iki mevzi‘de bi’r-i mâ ve kenîse ve cüneyne ve bir dükkân ve muhavvatayı müştemil olup, bir tarafı merhûm Ferruh Kethüdâ evlâdı mülküne ve bir tarafı Mustafa Çelebi b. Mehmed el-cündî mülküne ve bir tarafı tarîk-i hâssa ve bir tarafı tarîk-i âma muttasıl olan menzil sâbıkan ceddimiz Marza nâm zimmînin mülk-i mahzı ve hakk-ı hâlisi olup mezbûr Marza târih-i kitâbdan altmış yıl mukaddem helâk oldukdan sonra menzil-i mesfûr sulbî oğlu ve vâris-i vâhidi olan babamız Yorgi’ye irs-i şer‘î ile intikāl edip ba‘dehû babamız mezkûr Yorgi târih-i kitâbdan on yıl iki ay mukaddem helâk olup terekesi verese-i mezkûrîn beyninde kısmet-i âdile ile kısmet olundukda menzil-i mezkûr hâlik-i merkūmun sulbî oğlu ve bizim li-ebeveyn karındaşımız Yani nâm zimmîye hissesi mukābelesinde cümle kibârımız rızâmız ile ve sıgārımıza enfa‘ ve ahrâ olmağla verilip ba‘dehû merkūm Yani menzil-i mezkûra mutasarrıf iken târih-i kitâbdan sekiz yıl yedi ay mukaddem helâk olup verâseti bize munhasıra olmağla, menzil-i mezkûr bana ve bâlâda esâmîsi mezkûr olan sâir li-ebeveyn karındaşlarına ve anasına intikāl etmiş mülk-i mevrûsumuz olup vech-i meşrûh üzre elimizde kuzât-ı sâlifeden hücec-i şer‘iyyemiz var iken, hâlâ menzil-i mezkûra müşârun-ileyh Sinan Ağa mezbûr Marza’nın terekesinden olup vârisi olmamağla bin bir senesi Ramazan’ında cânib-i beytülmâlden iştirâ etdim deyû vâzı‘u’l-yed olup bizim tasarrufumuza mâni‘ olur, suâl olunup cânib-i şer‘-i şerîfden men‘ olunmasın taleb ederin dedikde, gıbbe’s-suâl ve akībe’l-inkâr [67b] ve’l-istişhâd udûl-i Müslimînden Safâyî Çelebi demekle ma‘rûf fahrü’l-kuzât Mevlânâ Mehmed Efendi b. Davud ve Mevlânâ Davud Efendi b. Hasan el-kadı ve Halil b. Fethullah ve Receb b. İbrahim ve nâm kimesneler meclis-i şer‘a li ecli’ş-şehâde hâzırûn olup bi’l-muvâcehe edâ-i şehâdet-i şer‘iyye edip fi’l-hakīka menzil-i mezkûr sâbıkda sâlifü’z-zikr Marza’nın mülk-i mahzı ve hakk-ı hâlisi olup ba‘dehû târih-i mezkûrda helâk oldukda sulbî oğlu ve vâris-i vâhidi olup mezbûrların babaları olan Yorgi’ye intikāl edip ba‘dehû Yorgi târih-i kitâbdan on yıl iki ay mukaddem helâk oldukda terekesi veresesi beyninde kısmet-i âdile kısmet olundukda menzil-i mezkûru cümle veresenin kibârı rızâlarıyla ve sıgārına nâfi‘ olmağın sulbî oğlu mezkûr Yani’ye hissesi mukābelesinde verip ba‘dehû mezbûr Yani menzil-i mezkûra mutasarrıf iken târih-i kitâbdan sekiz yıl yedi ay mukaddem helâk oldukda mezbûrun alâ vechi’l-inhisâr verese-i ma‘rûfesi olup sadr-ı kitâbda esâmîsi mastûr olan li-ebeveyn karındaşlarına ve anasına irs-i şer‘î ile intikāl etmişdir. Menzil-i mezkûr minvâl-i meşrûh üzre mezbûrların mülk-i mevrûslarıdır, târih-i kitâbdan altmış yıl mukaddem helâk olan mezkûr Marza’nın terekesinden olmak üzre bin bir senesi Ramazan’ında beytülmâl tarafından bey‘ olunmak ile mezbûrlara zulm olmuşdur. Biz bu husûsa şâhidleriz şehâdet dahi ederiz dediklerinde, mezbûrûnun şehâdetleri ba‘de’t-ta‘dîl hayyiz-i kabûlde vâkı‘a olmağın müşârun-ileyh Sinan Ağa cânib-i şer‘-i mutahhardan kasr-ı yede tenbîh olunup vâki‘-i hâl gıbbe’s-suâl ketb olunup yed-i tâlibe vaz‘ olundu. Tahrîren fi’l-yevmi’l-hâmis ve’l-ışrîn min Muharremi’l-harâm sene selâse ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: Mevlânâ Abdüsselâm Efendi b. Abdülkādir el-kadı, Ferhad Çavuş b. Abdullah, Mehmed Çavuş b. Abdullah, Mustafa Çavuş b. Abdullah, Mehmed Bey b. Abdullah el-cündî, Musli Çelebi b. ( ) el-bevvâbü’s-sultânî, İdris Bey b. Abdullah el-a‘ser, Musa Çelebi b. Ali Hoca, Mustafa b. Ali el-imâm, Halil b. Fethullah berber, Receb Reis b. İbrahim, Mustafa b. Karlı.
|