Rumeli Sadâreti Mahkemesi 40 Numaralı Sicil (H. 1033-1034 / M. 1623-1624) cilt: 46, sayfa: 162 Hüküm no: 147 Orijinal metin no: [27a-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Ali Ağa b. Muharrem’in Sayda’ya giderken el-Hâc Hasan b. Abdullah’a emanet bıraktığı para ve kıymetli eşyâlarının iâdesi
Sipâh-ı zafer-penâh zümresinden Ali Ağa b. Muharrem Dîvân-ı hümâyûn-ı sa‘âdet-makrûnda mahfil-i şer‘-i hatîrde mahmiye-i Galata sükkânından bâ‘isü’l-kitâb el-Hâc Hasan b. Abdullah mahzarında üzerine takrîr-i da‘vâ edip bundan akdem ben silk-i mülkümde münselik olan emvâlden bir donluk kırmızı kadîfe ve bir zerdavâ kürk kaplı yeşil Bağdâdî nîmten ve bir donluk kibrîtî atlas ve bir mor dikilmiş atlas kaftan ve bir serâser halvet ve bir dülbend ve bir dikme müsta‘mel abâyî ve bir gümüş düğmeli yeşil çuka yağmurluk ve bir siyâh Mısır abası ve bir kaplan postu ve bir sahtiyan kese içinde bir kâğıd ile dört yüz altun ve bir bez içinde yüz sikke altun ve yine bir bez kese ile yedi yüz altmış riyâl ve esedî guruş ve yedi bin üç yüz hurda akçeyi bir sepet sandığımın içine koyup sandığı kilitleyip kendi mührüm ile mühürleyip ba‘dehû zikr olunan sandığı içinde olan eşyâ ile ve bir çift altun güft üzengi ile el-Hâc Derviş nâm kimesneye yed-i îdâ‘ ve teslîm edip Sayda’ya gitmiş idim. Ba‘dehû mezbûr el-Hâc Derviş dahi âhar yana gider oldukda zikr olunan sepet sandığını içinde olan eşyâ ile ve üzengi ile bana teslîm etmesi içün mezbûr el-Hâc Hasan Bey’e verip mezbûr dahi zikr olunan üzengi ve sepet sandığını bana teslîm etmek sadedinde iken mührü bozulmuş bulunup Müslümanlar huzûrunda feth eylediğimizde zikr olunan sahtiyân kese ile sâlifü’z-zikr beş yüz filori ve dört yüz altmış guruş ve yedi bin üç yüz hurda akçe ve bir donluk kibrîtî atlas bulunmayıp mâ‘adâsını mezkûrun yedinden alıp kabz eyledim bâkīsin taleb ederim dedikde gıbbe’l-istintâk mezbûr el-Hâc Hasan cevâbında gâh ben zikr olunan sandığı mezkûr el-Hâc Derviş’in yedinden aldığımda mührü bozulmuş idi yine aynı ile mezbûr Ali Ağa’ya teslîm eyledim deyip gâh ol sandığın yanında âhar kimesnenin emânet konulmuş sandığı var idi sehven sandık-ı ma‘hûdu ol sandık zannedip sâhibine göndermiş idim mührü bozulmuş geldi deyicek mezbûr el-Hâc Hasan’ın kelimâtından hayâtta zannolunup mezbûr Ali Ağa’nın yedinden bu sûrette habs ve tazyîk olunur deyü Şeyhü’l-İslâm ve müfti’l-enâm hazretlerinden fetvâ-yı sahîha-i şerîfe olmağın habs ve tazyîk olunup lâkin mezbûr el-Hâc Hasan’ın eşyâ-i mezbûreyi bi tamâmihâ mezkûr el-Hâc Derviş’den kabz ve tesellüm eylediğine i‘tirâfı olmayıp ve mezbûr Ali Ağa mezkûr el-Hâc Hasan’a teslîm olunup ol dahi cümlesini kabz ve tesellüm eylediğini şer‘an beyâna kādir olmamağın mezbûr el-Hâc Hasan’a yemîn müteveccih oldukda ol dahi alâ-vefki’l-mesʼûl yemîn billâhi’l-aliyyi’l-a‘lâ etmeğin bu vech ile hükmolundu.
Hurrire fî-evâhiri Şa‘bâni’l-mu‘azzam.
Şuhûdü’l-hâl: Fahrü’l-müderrisîn mevlânâ Ahmed Efendi el-Burusî, zahrü’l-akrân Ahmed Ağa reîsü’l-muhzırîn, Osman Çelebi b. Abdullah, el-Hâc Mustafa b. Abdullah, Mehmed Bey b. Abdullah, el-Hâc Hüseyin b. Abdullah ve gayruhüm.
|