.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Rumeli Sadâreti Mahkemesi 40 Numaralı Sicil (H. 1033-1034 / M. 1623-1624)
cilt: 46, sayfa: 171
Hüküm no: 157
Orijinal metin no: [29b-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Vefât eden Memi Çelebi b. Sefer’in terekesinin vârisleri arasında taksim olunduğu

Bundan akdem mahmiye-i Kostantiniyye’de Karabaş mahallesinde müteveffâ olan Memi Çelebi b. Sefer nâm kimesnenin verâseti zevcesi Ayni bt. Ali nâm hatuna ve sulbiye kızları Saliha ve Vasfiye nâm hatunlara ve li-eb ve üm karındaşları Bayram ve Hacı Mustafa’ya münhasıra olup ba‘dehû mezbûr Bayram dahi müteveffâ olup verâseti karındaşı mezkûr Hacı Mustafa’ya münhasıra olduğu nehc-i şer‘î üzere sâbit oldukdan sonra merkūmetân Saliha ve Vasfiye asâleten ve mersûm Hacı Mustafa tarafından husûs-ı âti’z-zikre vekîl olup nehc-i şer‘î üzere vekâleti alâ-vechi’l-hasm sâbite olan Mehmed Çelebi b. Ahmed vekâleti meclis-i şer‘-i hatîrde mezbûre Ayni Hatun’un li-eb karındaşı ve hasren vârisi olup âti’z-zikr olan menzile hâlâ vâzı‘u’l-yed olduğu şer‘an sâbit olan Mehmed Bey b. Ali mahzarında üzerine da‘vâ edip hâlâ mezkûrun yedinde ve tasarrufunda olup mahalle-i mezkûrede vâkı‘ altı aded süflâ ve beş ulvî evleri ve dört sofayı ve fırını ve dört su kuyusu ve muhavvatayı hâvî ve müştemil olup bir tarafı Mehmed Çelebi b. Hacı mülküne ve bir tarafı Hatice bt. Hasan mülküne ve bir tarafı Hüma bt. Abdullah mülküne ve bir tarafı tarîk-i âmma müntehî olan menzil müteveffâ-yı mesfûr Memi Çelebi’nin mülk-i mahz-ı sahîhi olup ba‘de vefâtihi yirmi dört sehimden üç sehmi zevcesine ve on altı sehmi kızlarına ve beşer sehmi karındaşları mezbûrân Bayram ve Hacı Mustafa’ya intikāl edip ba‘dehû mezkûr Bayram dahi fevt olup verâseti karındaşı mersûm Hacı Mustafa’ya münhasıra olmağla hisse-i mevrûsesi karındaşı mezbûr Hacı Mustafa’ya intikāl edip hâlâ menzil-i mezkûrun yirmi dört sehimden on altı sehmi kızlarının ve beş sehmi müvekkil-i merkūm Hacı Mustafa’nın mülkü iken mezbûr Mehmed cümlesine vaz‘-ı yed etmişdir sihâm-ı mezkûreden kasr-ı yedine tenbîh olunmak taleb ederiz dediklerinde gıbbe’s-suâl mezbûr Mehmed cevâbında menzil-i merkūm müteveffâ-yı mezkûr Memi Çelebi’nin mülkü olup hâl-i sıhhat ve hayât ve zamân-ı nifâz-ı tasarrufâtında menzil-i mersûmu zevcesi mezbûre Ayni Hatun’a bey‘-i bâtt-ı kat‘î ile yüz bin fıddî akçeye bey‘ edip altmış bin akçesini ba‘zı düyûnu içün dâyinlerine havâle edip sahîha-i tâm ile havâle edip kırk bin akçesini kabzedip hüccet olunmuşdur dedikde mezbûretân Saliha ve Vasfiye ve vekîl-i merkūm iâde-i kelâm edip fi’l-vâkı‘ müteveffâ-yı mezbûr hâl-i hayâtında vech-i mezkûr üzere bey‘ ve kabz-ı semeni i‘tirâf etmişdir lâkin mezbûre Ayni ile mahzar-ı Müslimînde muvâza‘a edip bana zâhiren bey‘ edip kabz eyledim deyü i‘tirâf edeyin lâkin hakīkatte beynimizde bey‘ u şirâ olmasın deyü kabûl edip ba‘dehû kâziben bey‘ ve kabz-ı semeni i‘tirâf etmişdir akd-i mersûm muvâza‘a ve telcie tarîkiyle olmuşdur dediklerinde merkūm Mehmed Bey tekrâr cevâb verip bundan mukaddem mezbûrûn Bayram ve Hacı Mustafa ve Vasfiye ve Saliha mûrisem mezkûr Ayni Hatun hayâtında menzil-i mezbûru vech-i merkūm üzere da‘vâ edip mezbûre Ayni dahi on bir bin akçe mehr-i müeccelini ve sâir terekeden sümün hissesini ve yirmi dört bin akçe kıymetli bir cevherî kuşak ve Behruz nâm bir câriye ve adedi ve vasfı ilm-i şer‘î ile ma‘lûm ba‘zı emti‘ayı mülkümdür deyü mezbûrlardan da‘vâ edip beynlerinde münâza‘ât-ı kesîre vukū‘undan sonra muslihûn tavassut edip mezkûrlar menzil-i mersûm da‘vâsından ferâğ edip mezbûrenin zimmetini menzil-i mezbûra müte‘allık da‘vâ ve talebden ibrâ-i âm ile ibrâ edip ol dahi eşyâ-i mezbûreyi da‘vâ ve talebden ferâğ edip mezbûrların zimmetlerini ibrâ edip beynlerinde vech-i muharrer üzere sulh-i şer‘î cârî olmuşdur deyü kelimât-ı meşrûhasına mutâbıka ve müdde‘âsını nâtıka hüccet-i şer‘iyye ibrâz eyledikde gıbbe’l-inkâr ve akībe’l-istişhâd ve udûl-i Müslimînden mahalle-i merkūmede vâkı‘ mescid-i şerîfin bi’l-fi‘il imâmı olan Mirza b. Veli ve ahâlî-i mahalle-i mezbûreden Ramazan Beşe b. Abdullah er-râcil ve Mustafa b. Cafer ve İbrahim b. Nasuh li-ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırûn olup fi’l-vâkı‘ bundan akdem mezbûrûn Bayram ve Hacı Mustafa ve Vasfiye ve Saliha mezkûre Ayni Hatun’un hayâtında menzil-i mezbûru vech-i mezkûr üzere da‘vâ edip mezbûre Ayni dahi ber-nehc-i mastûr on bir bin akçe mehr-i müeccelini ve sâir terekeden sümün hissesini ve yirmi dört bin akçe kıymetli bir cevherî kuşak ve Behruz nâm câriye ve adedi ve vasfı ilm-i şer‘î ile ma‘lûm ba‘zı emti‘a mülkümdür deyü mezbûrlardan da‘vâ ve taleb edip beynlerinde münâza‘ât-ı kesîre vukū‘undan sonra muslihûn tavassut edip mezkûrlar menzil-i mersûm da‘vâsından ferâğ edip mezbûrenin zimmetini menzil-i mezbûra müte‘allık da‘vâ ve talebden ibrâ-i âm ile ibrâ edip ol dahi eşyâ-i mezbûreyi da‘vâ ve talebden ferâğ edip mezbûrların zimmetlerini ibrâ edip beynlerinde vech-i muharrer üzere sulh-i şer‘î cârî olmuşdur. Bu husûsa şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyü mazmûn-ı hüccet-i mezbûreye mutâbık şehâdet-i şer‘iyye eylediklerinde gıbbe’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle olup mezkûrdan talebden men‘ olundu.

Hurrire fi’l-yevmi’s-sânî ve’l-ışrîn min-Recebi’l-ferd li-sene selâse ve selâsîn ve elf.

Şuhûdü’l-hâl: Umdetü’s-sâlihîn eş-Şeyh Siyami Efendi b. Aydın, umdetü’l-kuzât mevlânâ Abdülganî Efendi, Mehmed Çelebi b. Mehmed el-kâtib, Ahmed b. Müeyyed? el-müezzin, Salih Mustafa b. Osman, Mustafa b. Mehmed el-müezzin, Mehmed b. Abdullah, Receb b. Abdullah, Nasrullah Çavuş el-mübâşir, Mehmed Çelebi b. Şucâ‘, Sefer b. Hıdır, Mustafa b. Şüca‘ en-Nakşî, Hasan Beşe er-râcil, Mustafa b. Mehmed ve gayruhüm.