|
Rumeli Sadâreti Mahkemesi 40 Numaralı Sicil (H. 1033-1034 / M. 1623-1624) cilt: 46, sayfa: 341 Hüküm no: 363 Orijinal metin no: [71b-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
İstanbul’da Emin Bey mahallesinde bulunan Bağdâdî Mehmed Çavuş’un menzilinin varisleri arasında taksim edilerek hisse devrinin tespiti
Bundan akdem mahmiye-i Kostantıniyye’de Emin Bey mahallesi sükkânından olup âti’z-zikr olan menzilin mâliki olan Bağdâdî Mehmed Çavuş müteveffâ oldukda verâseti sulbî oğulları Ömer Ağa ve Ali’ye ve sulbiye kızları Rukiye ve Hatice ve Fâtıma ve Âişe’ye münhasıra olup kable’l-kısme mezbûre Rukiye dahi müteveffât olup verâseti vâlidesi Nazenin bt. Abdullah’a ve li-ebeveyn karındaşı Ömer Ağa’ya münhasıra olup kable’l-kısme mezbûr Ali dahi müteveffâ olup verâseti Saliha bt. Abdullah’a ve li-ebeveyn kız karındaşı mezbûre Hatice’ye ve li-üm karındaşı Ahmed’e ve li-üm kız karındaşı Kaya’ya münhasıra olup kable’l-kısme mezbûre Hatice dahi müteveffât olup verâseti vâlidesi mezbûre Saliha’ya ve li-eb karındaşı Ahmed’e ve li-üm kız karındaşı mezkûre Kaya’ya ve li-eb karındaşı mezbûr Ömer Ağa’ya ve li-eb kız karındaşları mezbûretân Âişe ve Fâtıma’ya münhasıra olup kable’l-kısme mezbûre Fâtıma dahi müteveffât olup verâseti vâlidesi Zîbâ’ya ve li-ebeveyn kız karındaşı Âişe’ye ve li-eb karındaşı mezbûr Ömer Ağa’ya münhasıra olup kable’l-kısme mezbûr Ahmed dahi müteveffâ olup verâseti vâlidesi mezbûre Saliha’ya ve li-ebeveyn kız karındaşı mezkûre Kaya’ya ve li-eb karındaşı Peri’ye ve li-eb kız karındaşı Şemsi’ye münhasıra olup kable’l-kısme mezbûre Kaya dahi müteveffât olup verâseti vâlidesi mezbûre Saliha’ya ve li-üm karındaşı Mustafa’ya ve li-eb karındaşı Peri’ye münhasıra olup kable’l-kısme mezbûr Mustafa dahi müteveffâ olup verâseti vâlidesi mezbûre Saliha’ya ve babası Üveys nâm kimesneye münhasıra olup kable’l-kısme mezbûre Nazenin dahi müteveffât olup verâseti zevci Faik Çavuş’a ve oğlu mezbûr Ömer Ağa’ya münhasıra olup kable’l-kısme mezbûre Zîbâ dahi müteveffât olup verâseti zevci mezbûr Faik Çavuş’a ve sagīre kızı merkūme Âişe’ye münhasıra olup ve zikri câî olan menzil ile’l-ân beyne’l-verese taksîm olunmamağla bi-tarîki’l-münâsehati’ş-şer‘iyye altı bin dokuz yüz on ikiden tashîh-i mes’ele olunup sihâm-ı mezkûreden üç bin üç yüz kırk sekiz sehmi merkūm Ömer Ağa’ya ve bin yedi yüz elli beş sehmi mezbûre Âişe’ye ve sekiz yüz altmış dört sehmi mezbûre Saliha’ya ve beş yüz on iki sehmi mezbûre Peri’ye ve iki yüz elli altı sehmi mezbûre Şemsi’ye ve doksan altı sehmi mezbûr Üveys’e ve seksen bir sehmi mezbûr Faik Çavuş’a intikāl eylediği zâhir ve mukarrer oldukdan sonra merkūm Ömer Ağa mahfil-i şer‘-i hatîre gelip takrîr-i kelâm edip babam mezbûr Mehmed Çavuş’un terekesinden olup mahalle-i merkūmede vâkı‘ bir tarafı Himmet Çavuş mülküne ve bir tarafı Hocazâde mülküne ve iki tarafı tarîk-i âmma müntehî olan menzil ile’l-ân beyne’l-verese kısmet olunmamağla münâsaha-i ma‘hûde mûcebince bana ve verese-i mezbûrîne intikāl edip ve ben mezkûre Şemsi’nin iki yüz elli altı sehm hissesini ve mezbûr[e] Peri’nin beş yüz on iki sehm hissesini ve mezbûr Faik Çavuş’un seksen bir sehm hissesini esmân-ı ma‘lûme ile iştirâ edip ve kız karındaşım mezbûre Âişe dahi mezkûre Saliha’nın sekiz yüz altmış dört sehm hissesini ve mezbûr Üveys’in doksan altı sehm hissesini esmân-ı ma‘lûme ile iştirâ edip hâlâ menzil-i mezbûrun altı bin dokuz yüz on iki sehimden dört bin yüz doksan yedi sehmi irsen ve şirâʼen benim mülküm ve iki bin yedi yüz on beş sehmi kezâlik irsen ve şirâʼen kız karındaşım mezkûre Âişe Hatun’un mülkü olup lâkin ben menzil-i mezbûrun cânib-i şarkīsinde vâkı‘ fevkānî beş bâb odayı ve sofayı ve hadîkayı müştemil olan yerinde sâkin olup ve cânib-i garbîsinde vâkı‘ dâhiliyyesi tahtânî ve fevkānî iki evleri ve ortasında sofayı ve iki yan sofasını ve bir hücreyi ve kapı üstünde dehlîzi ve matbah ve odunluğu ve hammâm ve câmekânı ve hâriciyyesi fevkānî odaları ve altında ahûru ve kenîfi müştemil olan yerinde kız karındaşım mezbûre Âişe sâkine olup ile’l-ân her birimizin hissesi ifrâz ve ta‘yîn olunmamış idi, cânib-i şer‘den üzerine varılıp her birimizin yedinde ve tasarrufunda olan yerlerimiz hisselerimiz mikdârı mıdır, görülmek taleb ederim dedikde hâssa mi‘mârlardan Ali Bey b. Abdullah ve Hüsrev Bey b. Abdullah ve Hasan Bey b. Hüseyin ve Cafer Bey b. Abdullah ve cemm-i gafîre ile menzil-i mezbûrun üzerine varılıp mezbûre Âişe’nin zevci ve husûs-i atiye vekîli olup mahzar-ı hasm-ı şer‘de Mevlânâ Mehmed Efendi b. Sinan ve İsa Çelebi b. Abdullah şehâdetleriyle şer‘ân vekâleti sâbite olan ve zahrü’l-akrân Hüseyin Ağa b. Mehmed el-Müteferrika muvâcehesinde menzil-i mezbûrun cümlesi mesâha olundukta arz-ı mebniyyesi bin iki yüz on beş zirâ‘ ve arz-ı hâliyesi bin yedi yüz yetmiş sekiz zirâ‘ olup mezbûre Âişe’nin altı bin dokuz yüz on iki sehimden irsen ve şirâʼen mülkü olan iki bin yedi yüz on beş sehm hissesi mukābelesinde arz-ı mebniyyeden dört yüz yetmiş altı zirâ‘ ve arz-ı hâliyeden dört yüz altmış bir zirâ‘ hakkı olup ve mezbûr Ömer Ağa’nın dahi kezâlik sihâm-ı mezbûreden irsen ve şirâʼen mülkü olan dört bin yüz doksan yedi sehm hissesi mukābelesinde arz-ı mebniyyeden yedi yüz otuz dokuz zirâ‘ ve arz-ı hâliyeden cem‘an yedi yüz on yedi zirâ‘ hakkı olup mezbûre Âişe’nin yedinde ve tasarrufunda olan büyût-ı mezkûrenin arz-ı mebniyyesi yedi yüz on beş zirâ‘ ve arz-ı hâliyesi iki yüz kırk altı zirâ‘ olup ve mezbûr Ömer Ağa’nın yedinde ve tasarrufunda olan büyût-ı mezkûrenin arz-ı mebniyyesi beş yüz zirâ‘ ve arz-ı hâliyesi dokuz yüz otuz iki zirâ‘ olup mezbûre Âişe’nin yedinde olan arz-ı mebniyye hissesinden ziyâde ve arz-ı hâliye hissesinden nâkıs olup ve mezbûr Ömer Ağa’nın yedinde olan arz-ı hâliyeden hissesinden ziyâdesinin her iki zirâ‘ı arz-ı mebniyyenin bir zirâ‘ı i‘tibâr olunmak üzre arz-ı mebniyyeden nâkıs olan hissesine zam olundukta mezbûr Ömer Ağa’nın mezkûre Âişe’nin yedinde olan ebniye-i mezkûreden yüz otuz iki zirâ‘ hakkı olduğu zâhir ve müte‘ayyin oldukdan sonra mezbûr Ömer Ağa mahfil-i şer‘-i hatîrde bâlâda mezkûr olan müşârun-ileyh Hüseyin Ağa muvâcehesinde bi’t-tav‘i’s-sâf ikrâr u i‘tirâf edip vech-i meşrûh üzere kız karındaşım mezkûre Âişe’nin yedinde olan yedi yüz on beş zirâ‘ arz-ı mebniyyeden mülküm olan yüz otuz iki zirâ‘ hisse-i şâyi‘amı şerîkim olan merkūme Âişe izniyle müşârun-ileyh Hüseyin Ağa’ya bey‘-i bâtt-ı kat‘î ile yüz altı bin fıddî akçeye bey‘ edip kabz-ı semen ve teslîm-i mebî‘ eyledim, min-ba‘d kız karındaşım mezkûre Âişe’nin yedinde olan menzil-i mezkûrda kat‘â alâka ve medhalim yoktur dedikde gıbbe’t-tasdîk ve’t-taleb mâ vaka‘a ketb ü imlâ olundu.
Tahrîren fî-evâili şehri Zilhicceti’l-harâm li-sene selâse ve selâsîn ve elf.
Şuhûdu’l-hâl: Fahrü’l-müderrisîni’l-kirâm Mevlânâ Cafer Efendi b. el-Hâc Behram, Zahrü’l-e‘âlî Ahmed Ağa b. Ali, Zahrü’l-cüyûş Ferruh Çavuş b. Abdullah, Zahrü’l-cüyûş Mustafa Çavuş b. Hüseyin, Zahrü’l-cüyûş Mustafa b. Abdullah, Mustafa Ağa b. Abdülmennân, Süleyman Ağa b. Abdülmennân, Receb Ağa b. Mehmed min-Arabacıyân-ı Hâssa, Abdülbasir Çelebi b. Bekir et-Tâcir, Ali Bey b. Nurullah, Mehmed b. Abdülmennân, Mevlânâ İbrahim Efendi b. Mustafa, Mehmed Bey b. Mustafa ve Muharrirü’l-hurûf Çetarizâde? Ahmed b. Şükrü ve gayruhüm.
|