.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Rumeli Sadâreti Mahkemesi 40 Numaralı Sicil (H. 1033-1034 / M. 1623-1624)
cilt: 46, sayfa: 356
Hüküm no: 370
Orijinal metin no: [75b-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Yeniçeri odalarında hırsızlık yapan Mahmud b. Durmuş ve Süleyman b. Abdullah’ın yakalanarak sorgulandıkları

El-emrü kemâ hurrire fîhî, harrerehü’l-fakīr Mehmed b. Abdülganî el-Kādî bi-askeri Rumeli -ufiye anhümâ-

Sebeb-i tahrîr-i kitâb budur ki,

Dergâh-ı ma‘delet-penâh yeniçerilerinden yeni odalarda yetmiş birinci Samsuncular’ın aşçısı olan Mehmed Beşe b. Mustafa Dîvân-ı Âlî -dâme mahfûfen bi’l-me‘âlî-’de Mahmud b. Durmuş ve Süleyman b. Abdullah nâm kimesneleri mahfil-i kazâya ihzâr ve mahzarlarında takrîr-i kelâm edip bundan mukaddem zikr olunan yeni odalarda gece ile bir kaç odalara sârik girip? esvâb ve emvâlimizi sirkat edip biz dahi odalarımızı hıfz ve hırâsetde ihtimâm üzere iken mezbûr nısfu’l-leylde benim odama girip bin akçe kıymetli bir mutellâ tülbendimi sirka eyledikten sonra işbu târihi-i kitâb şehrinin altıncı vâkı‘ olan sebt gecesi yine merkūm Mahmud başına bir keçe külâh giyip ve ayaklarına keçeler sarıp zikr olunan odalardan esvâb sirkat etmek istedikte duyulup on altıncı ile seksen dokuzuncu odalarının arasında olan ayazma içinde girip saklandığını gördüğümüzde yeniçeri yoldaşlardan cemm-i gafîr yetişip ahz eylediler ve mezbûr Süleyman’ı dahi ertesi pazar gecesi öreyinde nısfu’l-leylde Sefer Paşa ahûru içinde ahz eylediler, ikisi dahi sârik ve harâm-zâde ve sâ‘î bi’l-fesâd fi’l-arz olup dâimâ serikayı san‘at edinmişlerdir, suâl olunup haklarından gelinmek taleb ederin dedikde evvelen mezkûr Mahmud istintâk olundukta fi’l-vâkı‘ beni vech-i mezbûr üzere ayazmada bulup ahz eylediler lâkin vech-i mersûm üzere sirkat etmedim deyip ve mesfûr Süleyman dahi istintâk olundukta ol dahi sekerân olup zikr olunan âhûra girmişdim ahz eylediler deyip ba‘dehû Mustafa b. Abdullah ve Hüseyin b. Abdullah nâm kimesneler hâzırân olup fi’l-vâkı‘ leyle-i mezbûrede nısfu’l-leylde mezkûr Mahmud esvâb sirka etmek için zikr olunan odalara girip duyulup? feryâd etdiklerinde biz dahi cemm-i kesîr ile varıp tecessüs eylediğimizde merkūm Mahmud’u zikr olunan ayazmada başında keçe külâh ve ayaklarında dahi keçeler ile bulup ahz eylediler deyip ve Ahmed b. Abdullah ve Ali b. Abdullah ve İskender b. Abdullah ve Yusuf b. Abdullah ve Mehmed Çelebi b. Ahmed ve el-Hâc Hüseyin b. Abdullah ve Ahmed Beşe b. Abdullah ve Mehmed b. Abdullah ve cemm-i gafîr ve cem‘-i kesîr hâzırûn olup mezbûrân Mahmud ve Süleyman sârik ve harâm-zâde ve sâ‘î bi’l-fesâd fi’l-arz olup dâimâ müslimînin emvâlini ahz ve sirka etmek mu‘tâd olup ikisi dahi sârik ve harâm-zâde ve lâzımü’l-izâledir, haklarından gelinmek sevâb-ı azîmdir deyü muvâcehelerinde alâ tarîki’ş-şehâde haber verip ve zikr olunan odalar kurbünde Sarıgörez Mescidi müʼezzini olan Ömer Halife b. Siyami ve Mustafa b. Abdullah hâzırân olup mezkûrân Mahmud ve Süleyman sârik ve harâm-zâde olup her gece nısfu’l-leylde ve yatsıdan sonra mescid-i mezbûra karîb yerde sârikler ile ictimâ‘ ve ittifâk edip müslimînin emvâlini sirka edip beynlerinde taksîm eylediklerine vâkıf olduk, merkūmân Mahmud ve Süleyman yaramazdır ve sâ‘î bi’l-fesâd fi’l-arzdır, haklarından gelinmek sevâb-ı azîmdir deyü muvâcehelerinde alâ tarîki’ş-şehâde haber verdiklerinde sûret-i hâl gıbbe’t-taleb ve’s-suâl ketb ve tahrîr olundu.

Hurrire fî-evâili şehri’l-Muharremi’l-harâm li-sene erba‘a ve selâsîn ve elf.

Şuhûdu’l-hâl: Hasan Subaşı b. Abdullah, Mehmed Ağa b. Abdullah Vâlî-i şehr hâlâ, el-Hâc Mehmed b. ( ), el-Hâc Mahmud b. el-Hâc Süleyman, İskender b. Abdullah, Yahya Bey, Hasan b. Şa‘ban, Mustafa Beşe b. ( ) er-râcil, Mehmed b. Mustafa ve gayruhüm.