.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Rumeli Sadareti Mahkemesi 56 Numaralı Sicil (H. 1042-1043/M. 1633)
cilt: 14, sayfa: 57
Hüküm no: 21
Orijinal metin no: [6a-3]
Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Defterdâr Mustafa Paşa hâssı bedelinin mültezim Mehmed Efendi b. Kemaleddin Efendi tarafından ödenmiş olduğu

Vilâyet-i Anadolu’da hâlâ muvakkaten Kilis kadısı olan umdetü kuzâti’l-İslâm zübdetü vülâti’l-enâm Mehmed Efendi b. el-merhûm Kemaleddin Efendi meclis-i şer‘-i hatîr-i lâzımü’t-tevkīrde, atabe-i aliyye-i sultâniyede bundan [akdem] şıkk-ı evvel defterdârı olup, hâlâ maktûlen vefât eden Mustafa Paşa’nın kethüdâsı olan fahrü’l-akrân Mehmed Ağa b. ( ) mahzarında takrîr-i kelâm ve bast-ı merâm edip, bundan akdem havâss-ı hümâyûndan olup ba‘dehû müşârunileyh Mustafa Paşa kendinin vezâreti hâssı olmak üzre hâl-i hayâtında mutasarrıf olduğu vilâyet-i Anadolu’dan Konya ahâlîsinden Suğla hâssını târih-i kitâb senesinin vâki‘ Mart ibtidâsından sene tamâmına değin kadîmden zabt olıgeldiği [üzre] müşârunileyh Mustafa Paşa’dan merkūm Mehmed Ağa vesâtâtı ile üç yük nakd-i râyic fi’l-vakt akçeye iltizâm ve ta‘ahhüd edip, ol dahi minvâl-i meşrûh üzre der-uhde eyledikden sonra meblağ-ı mezbûrun iki yüz beş bin akçesini mûmâ-ileyh olan Mustafa Paşa’ya ver deyü merkūm Mehmed Ağa’ya def‘ ve teslîm edip, ol dahi kabz ve tesellüm eyledi, suâl olunup takrîri tahrîr olunmak matlûbumdur dedikde, gıbbe’s-suâl mezbûr Mehmed Ağa cevâbında fi’l-hakīka müşârunileyh Mehmed Efendi yedinden zikr olunan hâssı der-uhde için vech-i meşrûh üzre iki yüz yetmiş bin mezbûru’n-na‘t akçe alıp kabz eyledim. Lâkin meblağ-ı mezbûru emrin ile bi’t-tamâm ve’l-kemâl mezkûr Mustafa Paşa’ya def‘ ve teslîm eyledim dedikde, mezbûr Mehmed Ağa’nın minvâl-i meşrûh üzre olan kelimâtı müşârunileyh Mehmed Efendi talebi ile ketb ve yedlerine def‘ olundu. Tahrîren fi’l-yevmi’l-ışrîn min Zilhicceti’ş-şerîfe li sene isneteyn ve [erba‘în] ve elf.


Şuhûdü’l-hâl: Fahrü’l-akrân Veli Ağa, Fahrü’l-akrân Mehmed Ağa, Zahrü’l-emsâl Yusuf Ağa reisü’l-muhzırîn, Halil Bey b. Hasan el-Cündî ve gayruhüm mine’l-huzzâr.