.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Rumeli Sadareti Mahkemesi 56 Numaralı Sicil (H. 1042-1043/M. 1633)
cilt: 14, sayfa: 73
Hüküm no: 39
Orijinal metin no: [9a-5]
Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Abdülkerim Efendi b. İbrahim’den miras odanın Hatice ve Emine bt. Yusuf’a satıldığı

Mahmiye-i İstanbul’da Mehmed Paşa zâviyesinin şeyhi iken bundan esbak vefât eden merhûm Abdülkerim Efendi b. İbrahim’in verâseti, zevce-i metrûkesi Hümâ bt. Ahmed’e ve Aişe bt. Mustafa’ya ve sulbî kebîr oğulları Pîr Mehmed Çelebi ve Abdülkerim Çelebi’ye ve sulbiye kebîre kızları Râbia ve Emetullah nâm hâtunlara ve sulbiye sagīre kızı Sâbiha’ya münhasıra olup, mezbûr Pîr Mehmed Çelebi sagīre-i mersûmenin tesviye-i umûru için cânib-i şer‘den mansûb vasîsi olduğu hâkim-i muvakki‘-i kitâb huzûrunda sâbit ve mütehakkık oldukdan sonra mezbûr Pîr Mehmed Çelebi kendi tarafından asâleten ve sagīre-i mersûme tarafından vesâyeten ve vâlidesi merkūme Aişe Hâtun ile hemşîresi Emetullah Hâtun taraflarından zikr-i âtî olan ebniyeyi bey‘a vekîl olup, mezbûretânı ma‘rifet-i şer‘iyye ile ârifân olan Ömer Efendi b. Mustafa ve Eyüb Çelebi b. Durak şehâdetleri ile hasm-ı câhid mahzarında vekâleti sâbite oldukdan sonra vekâleten Abdülkerim Çelebi dahi kezâlik kendi tarafından asâleten ve vâlidesi mezbûre Hümâ ile hemşîresi mesfûre Râbia Hâtun tarafından kezâlik zikr-i âtî olan ebniyeyi bey‘a vekîl olup, şâhidân-ı mezbûrân şehâdetleri ile hasm-ı câhid mahzarında şer‘an vekâleti sâbite oldukdan sonra vekâleten mahfil-i kazâda, işbu hâmiletei’l-kitâb Hatice ve Emine bintey Yusuf mahzarlarında ve her biri asâleten ve vekâleten ve vesâyeten ikrâr ve takrîr-i kelâm edip, mûrisimiz müteveffâ-yı [9b] mersûm hâl-i hayâtında ve kemâl-i sıhhatinde mahmiye-i mezbûrede Helvacıbaşı mahallesinde vâki‘ senede merkūm Behrâm Paşa Vakfı’na yedi yüz yirmi akçe mukāta‘a ile tasarrufunda olan arsa-i hâliye üzerine binâsı mülkü olmak üzre izn-i mütevellî ile beş bâb müte’ehhilîn odaları binâ edip, ba‘de vefâtihî bi hasebi’l-irsi’ş-şer‘î bize intikāl eylemişdi. Lâkin babamız müteveffâ-yı mersûmun düyûn-ı müsbetesi olup, zarûret-i deyni için sâlifü’z-zikr beş bâb odalardan bir tarafı Rıdvan Çavuş b. Yahya Bey ve bir tarafı Ali Efendi b. ( ) mülkü ve bir tarafı tarîk-i hâs ve bir tarafı tarîk-i âm ile mahdûd ve bir bâb fevkānî ve bir bâb tahtânî odaları ve sofayı ve kenîfi ve muhavvata-i yesîreyi müştemil arsasının senede vakf-ı mezbûra yüz altmış beş akçe mukāta‘ası olup, binâsı mülkümüz olan bir bâb odayı mezbûretân Hatice ve Emine’ye tarafeynden îcâb ve kabûlümüz cârî bey‘-i bât-ı sahîh-i şer‘î ile yirmi dokuz bin beş yüz nakd-i râyic fi’l-vakt akçeye bey‘ edip, anlar dahi iştirâ ve kabûl ve tesellüm eylediklerinden sonra semeni olan meblağ-ı mezbûr yirmi dokuz bin beş yüz akçeyi mezbûretân yedlerinden bi’t-tamâm ve’l-kemâl ahz u kabz eyledik. Ba‘de’l-yevm mârrü’z-zikr odanın binâsı mersûmetânın müşterâlarıdır. Keyfe mâ teşâ ve tahtâr mutasarrıfe olsunlar dediklerinde, mukırrân-ı mesfûrânın minvâl-i muharrer üzre asâleten ve vekâleten ve vesâyeten cârî olan ikrârların merkūmân vicâhen tasdîk ve şifâhen tahkīk eylediklerinde, mâ hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb ketb olundu. Tahrîren fi’l-yevmi’r-râbi‘ ve’l-ışrîn min Zilhicceti’ş-şerîfe li sene isneteyn ve erba‘în ve elf.


Şuhûdü’l-hâl: Umdetü’s-sulehâ eş-Şeyh Ömer Efendi b. Mustafa, Fahrü’t-tahrîr ve’l-kalem Ahmed Efendi b. Mehmed Kâtib-i Dîvân-ı âlî, Fahrü’l-eimme Hasan Efendi b. Abdullah el-İmâm, Mustafa Efendi b. Mehmed, Mehmed Efendi b. Memi el-Müderris, Ahmed Efendi b. Vildan el-Müderris, Mestan b. Mustafa, Eyüb b. Durak, Ali b. Hüseyin, Ebûbekir b. Kaya, Hüseyin b. Yahya, es-Seyyid Mustafa [b.] es-Seyyid Ahmed, Ali b. Ahmed.