.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Rumeli Sadareti Mahkemesi 56 Numaralı Sicil (H. 1042-1043/M. 1633)
cilt: 14, sayfa: 90
Hüküm no: 58
Orijinal metin no: [13a-2]
Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Defterdâr Mustafa Paşa’nın Konya’daki hâssı iltizâmından kefâleti sebebiyle Mehmed Efendi b. Kemaleddin’in borcu kaldığı

Atebe-i aliyye-i sultâniyede hâlâ şıkk-ı evvel defterdârı olup, tahsîl-i emvâl-i mîrîyyeye taraf-ı saltanat-ı aliyyeden vekîl-i mutlak olan zü’l-kadri’r-refî‘ ve’l-câhi’l-menî‘ İbrahim Efendi b. ( ) meclis-i şer‘-i şerîf ve dîvân-ı âlî -dâme mahfûfen bi’l-me‘âlî- de hâlâ vilâyet-i Anadolu’da muvakkaten Kilis kadısı olan umdetü kuzâti’l-İslâm zübdetü vülâti’l-enâm Mehmed Efendi b. Kemaleddin muvâcehesinde üzerine takrîr-i da‘vâ edip, bundan akdem mezbûr Mehmed Efendi gāib ani’l-meclis olan Mevlüd Bey nâm kimesne tarafından vekâleten vilâyet-i Anadolu’da Konya eyâletinde vâki‘ havâss-ı hümayûndan olup bundan akdem katl olunan Mustafa Paşa kendiye vezâret hâssı eylediği hâs maktûl-i mezbûr Mustafa Paşa’dan bin kırk iki senesi Mart’ı ibtidâsından bin kırk üç senesi Mart’ı ibtidâsına gelince üç yük nakd-i râyic fi’l-vakt akçeye iltizâm ve ta‘ahhüd edip, mezbûr Mustafa Paşa dahi vech-i meşrûh üzre der-uhde eyledikden sonra meblağ-ı mezbûr üç yük mezbûru’n-na‘t akçeye merkūm Mehmed Efendi kefâlet-i sahîha-i şer‘iyye ile kefîl olmuş idi. Hâlâ meblağ-ı mezbûru Hazine-i âmire için mezkûr Mehmed Efendi’den kefâlet-i mahkiyyesi hasebiyle taleb ederim dedikde, gıbbe’s-suâl mezbûr Mehmed Efendi cevâbında, fi’l-hakīka hâl zikr olunan minvâl üzre olup mezkûr Mevlüd Bey tarafından vekâleten zikr olunan hâssı maktûl-i mezkûrdan mezbûr Mevlüd Bey için bin kırk iki senesi Mart’ı ibtidâsından bin kırk üç senesi Mart’ı ibtidâsına gelince üç yük mezbûru’n-na‘t akçeye ta‘ahhüd ve iltizâm edip, ol dahi minvâl-i muharrer üzre der-uhde eylemiş idi. Lâkin meblağ-ı mezbûrun bir yük akçesini yine müvekkil-i mezbûr Mevlüd Bey’in târih-i mezbûrdan evvel zikr olunan hâs için verip cânib-i mîrîde kalan bir yük mezbûru’n-na‘t akçe ile ve doksan beş bin akçesini yine mezbûr Mevlüd Bey’in mukaddemâ Uşak mukāta‘ası peşîni için cânib-i mîrîye def‘ ve teslîm eyleyip cânib-i mîrîde kalan doksan beş bin akçe ile mezbûr Mevlüd Bey tarafından vekâleten takās edip elli bin akçesini dahi kefâlet-i mahkiyyem hasebiyle kendim îfâ ve teslîm edip, hâlâ meblağ-ı mezbûr üç yük akçenin üzerimizde ancak elli beş bin akçesi kalmışdır dedikde, gıbbe’l-istintâk müşârunileyh İbrahim Efendi husûs-ı mezbûru münkir olmağın, müdde‘î-i mezbûr Mehmed Efendi’den sıdk-ı kelâmına beyyine taleb olundukda, udûl-i ricâlden olup Niğde Kadısı olan İbrahim Efendi b. Ahmed ve sâbıkan Karal Kadısı olan es-Seyyid Ahmed Efendi b. Muhyi Efendi li ecli’ş-şehâde mahfil-i kazâda hâzırân olup gıbbe’l-istişhâd, fi’l-vâki‘ mezbûr Mehmed Efendi zikr olunan hâssı mezkûr Mevlüd Bey tarafından vekâleten üç yük mezbûru’n-na‘t akçeye maktûl-i mezbûr Mustafa Paşa’dan ta‘ahhüd ve iltizâm edip ol dahi der-uhde eyledikde, meblağ-ı mezkûrun bir yük akçesini târih-i merkūmdan evvel zikr olunan hâssı için mezkûr Mevlüd Bey cânib-i mîrîye verip, bâkī kalan bir yük akçe ile ve doksan beş bin akçesini mezkûr Mevlüd Bey mukaddemâ Uşak mukāta‘ası peşîni için verip cânib-i mîrîden mukarrer olan doksan beş bin akçe ile vekâleten takās edip ve elli bin akçesini dahi kefâlet-i mahkiyyesi hasebiyle mezbûr Mehmed Efendi maktûl-i mezbûr Mustafa Paşa’ya hâl-i hayâtında îfâ ve teslîm eyledi. Biz bu husûsa şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyü edâ-i şehâdet-i şer‘iyye ettiklerinde, gıbbe’s-suâl ve’z-tezkiye şehâdetleri hayyiz-i kabûlde vâkı‘a oldukdan sonra mezbûr Mehmed Efendi i‘tirâfı mûcebince kefâleti hasebiyle meblağ-ı bâkī mezkûr elli beş bin akçenin edâsıyla ilzâm olunup, mâ hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb ketb olundu. Tahrîren fi’l-yevmi’r-râbi‘ mine’l-Muharremi’l-harâm li sene selâsin ve erba‘în ve elf.


Şuhûdü’l-hâl: İshak Efendi b. Şeyh Makbul, Zeynullah Efendi b. İvaz, Osman b. Ömer, Halil b. Hasan, Yusuf b. ( ) reisü’l-muhzırîn, İskender Bey b. Şaban.