|
Rumeli Sadareti Mahkemesi 56 Numaralı Sicil (H. 1042-1043/M. 1633) cilt: 14, sayfa: 131 Hüküm no: 109 Orijinal metin no: [21b-2, Arapça] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
İbrahim Bey b. Musa’nın, muhallefâtının bir kısmına el konulan Yusuf Ağa b. İshak’ın amca oğlu ve vârisi olduğu
Vilâyet-i Anadolu-yı ma‘mûrede vâki‘ Rum kal‘a kazâsı kadısı Mevlânâ Abdülhay b. Ömer’in imzâsıyla mümzâ, hâtemiyle mahtûm ve 29 Zilhicce-i şerîfe 1042 târihiyle müverrah ve mazmûnu her ikisi de kazâ-i mezbûr muzâfâtından Habeşî İsa? karyesi ahâlîsinden olan Hüdâverdi b. Bahadır b. Tanrıverdi ve İshak b. Hasan b. İshak nâm kimesnelerin şehâdetlerini müştemil bulunan kitâb-ı naklî ve hitâb-ı hükmî vârid oldu ki, şâhidân-ı mezbûrân, hâmil-i hâze’l-kitâb İbrahim Bey b. Musa b. Harun’dan sâdır olan da‘vâ-i sahîha-i şer‘iyyede şöyle şehâdet ettiler ki, müsteşhed-i mezbûr, Bağdad seferinde bundan akdem fevt olan ve bazı muhallefâtı Dâru’l-hilâfeti’l-aliyye mahmiye-i Kostantıniyye’de bulunduğu mesmû‘ olan Gülâbiye Hâtun bt. ( ) tarafından zabt edilen Yusuf Ağa b. İshak b. Harun’un amca oğlu ve usûbe-i nesebiyye cihetiyle vârisidir. Şu cihetle ki, müsteşhed-i mezbûrun babası Musa ve müteveffâ-i merkūmun babası İshak ana-baba bir kardeştirler; babalarının adı Harun dedelerinin adı Gazal’dır. Ondan başka vâris ve terekesine müstehak kimesne ma‘lûmumuz değildir. Şehâdetleri ba‘de ri‘âyeti şerâiti’l-kabûl inde’ş-şer‘ makbûl ve mu‘teber olmağın mûcibince hükmedildi. Gülâbiye Hâtun kıbelinden hasm-ı şer‘î câhid mahzarında husûmet ve redd-i cevâba vekâleti kendisini ma‘rifet-i şer‘iyye ile tanıyan Mustafa Bey b. Hasan ve Hasan b. Mustafa’nın şehâdetleri ile sâbit olan Ahmed b. Osman ihzâr olunup kendisine hüccet-i şer‘iyye okunduğunda müvekkile-i mezbûresinin muhallefât-ı mezkûreye vâzı‘-ı yed olduğunu inkâr etti. İsimleri şuhûd-ı tarîk arasında muharrer bulunan Ali Efendi b. Burhaneddin ve İbrahim Efendi b. Süleyman nâm kimesneler meclis-i şer‘a hâzırân olup gıbbe’l-istişhâd şöyle şehâdet ettiler ki, hüccet-i mezkûre Abdülhay Efendi el-merkūmdan vâriddir; zeyilde vâki‘ hat onun hattıdır; zahrındaki mühür onun mührüdür. Bizim yanımızda ve katımızda yazmış, imzâlamış ve mühürlemiştir. Nehc-i şer‘î üzre şehâdet eyledik. Şehâdetleri ba‘de ri‘âyeti şerâiti’l-kabûl inde’ş-şer‘ makbûl ve mu‘teber olmağın mûcibince müsteşhed-i mebrûrun nehc-i meşrûh üzre verâsetine hükmedildi. Cerâ zâlike ve hurrire fi’l-yevmi’s-sâbi‘ min Saferi’l-hayr sene selâse ve erba‘în ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: Fahrü’l-a‘yân Yusuf Ağa b. Kadı reisü’l-muhzırîn, zahrü’l-emsâl Veli Bey b. Abdülkādir, Mehmed Beşe b. Yusuf er-Râcil
|