.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Rumeli Sadareti Mahkemesi 56 Numaralı Sicil (H. 1042-1043/M. 1633)
cilt: 14, sayfa: 146
Hüküm no: 130
Orijinal metin no: [24b-3]
Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Tuna defterdârı Mustafa Efendi b. Ali’nin eski Sekbanbaşı Kurd Ağa’ya borcunu ödediğinden menzili üzerindeki rehnin kaldırıldığı

Husûs-ı âti’l-beyânı mahallinde ketb ve tahrîr için savb-ı şer‘-i hatîrden nâib taleb olundukda, fahrü’l-müderrisîn es-Seyyid Mehmed Efendi b. es-Seyyid Mehmed irsâl olunup, zeyl-i kitâbda mastûrü’l-esâmî olan müslimîn ile mahmiye-i Kostantıniyye’de Muhtesib Karagöz mahallesi ahâlîsinden olup bundan akdem dergâh-ı âlî -mahfûfen bi’l-me‘âlî- yeniçerileri ocağından sekbanbaşı olan umdetü’l-emâcid ve’l-a‘yân Kurd Ağa’nın menziline varıp akd-i meclis eylediklerinde, mûmâ-ileyh Kurd Ağa meclis-i mezkûrda, mahmiye-i merkūmede Kalenderhâne mahallesi ahâlîsinden olup bundan akdem Tuna Defterdârı olan bâ‘isü’l-kitâb fahrü’l-emâcid ve’l-ekârim hâvi’l-mehâmid ve’l-mekârim Mustafa Efendi b. Ali mahzarında bi tav‘ihî ikrâr ve takrîr-i kelâm edip, müşârunileyh Mustafa Efendi’nin mukaddemâ bana cihet-i karzdan iki yüz bin akçe deyni olmakla, mukābelesinde medîne-i Ebâ Eyyûb-i Ensârî mahallâtından Câmi‘-i atîk mahallesinde olup muhavvata-i dâhiliyesi üç beyt-i süflîyi ve iki sofayı ve mahzeni ve matbahı ve iki beyt-i ulvîyi ve iki ulvî sofayı ve fırını ve bi’r-i mâyı ve kenîfi ve eşcâr-ı müsmire ve gayr-ı müsmir[e]yi hâviye cüneyneyi ve muhavvata-i hâriciyesi dört beyt-i süflî ve sofayı ve mutfak ve ıstablı ve gurfeyi ve bi’r-i mâyı ve kenîfi ve eşcâr-ı müsmire-i mütenevvi‘ayı hâviye hadîkayı müştemile olup, bir tarafı Aişe Hâtun bt. Osman mülkü ve bir tarafı Süleyman Efendi mülkü ve bir tarafı merhûm Atûfî Efendi mülkü ve bir tarafı sâhil-i bahra muttasıl tarîk-i âm ile mahdûd olan mülk menzilini yedimde rehn-i makbûz vaz‘ eylemiş idi. El-hâletü hâzihî zikr olunan iki yük akçeyi bi’t-tamâm ve’l-kemâl müşârunileyh Mustafa Efendi’nin yedinden alıp kabz edip fekk-i rehin eyledim idi. Zikri sebk edip iki yük ta‘bîr olunan iki yüz bin akçe hakkımdan zimmetinde bir akçe ve bir habbe bâkī kalmayıp ve zikr olunan menzilde dahi vechen mine’l-vücûh alâkam [25a] kalmamışdır dedikde, mukırr-ı mûmâ-ileyh Kurd Ağa’yı kelimât-ı meşrûhasında müşârunileyh Mustafa Efendi bi’l-muvâcehe tasdîk ve bi’l-müşâfehe tahkīk eylediğini mevlânâ-yı mezbûr mahallinde ketb ve tahrîr edip, ba‘dehû gelip vukū‘u üzre ihbâr ve takrîr edicek, mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Tahrîren fi’l-yevmi’l-ışrîn min Saferi’l-hayr li sene selâsin ve erba‘în ve elf.


Şuhûdü’l-hâl: Muslihiddin Ağa kethüdâ-yı yeniçeriyân sâbıkan, Hüseyin Subaşı b. Keyvan, İbrahim Efendi b. Ali kâtib-i fodula, Şaban Efendi b. Rıdvan, Hasan Subaşı b. Mehmed, Mehmed b. Mustafa el-Kâtib, Derviş Bey b. Abdullah kethüdâ-yı yesâriyân, Mehmed Bey b. Hurrem el-Yesârî, Musli Çelebi b. Ali el-Kâtib, Mustafa b. Ali kisedâr, Ali Beşe b. Abdullah, Receb Çelebi b. Ahmed, Receb b. Abdullah, Hasan b. Yusuf zağari-i süvârân, Hüseyin Beşe b. Sefer er-Râcil, Ahmed Beşe b. Musa, Hüseyin b. Gāzi Bâli, Mehmed b. Cafer, Hüseyin Çelebi el-bevvâb, Ali b. Mustafa.