Rumeli Sadareti Mahkemesi 56 Numaralı Sicil (H. 1042-1043/M. 1633) cilt: 14, sayfa: 188 Hüküm no: 189 Orijinal metin no: [35b-3] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Râbia Hatun’un bağını İsa b. Mustafa’ya sattığı
Mahmiye-i Kostantıniyye’de Saraçhâne kurbunda Mi‘mâr Ayas mahallesinde bundan akdem müteveffâ olan Osman b. Hasan nâm kimesnenin verâseti, sulbî oğlu Mehmed Beşe nâm râcile ve sulbiye kızı Râbia nâm hâtuna münhasıra olmakla, muhallefâtının ’’li’z-zekeri misli hazzi’l-ünseyeyn’’ fehvâsınca üç sehimde iki sehimi oğluna ve bir sehimi kızına isâbet eylediği zâhir ve müte‘ayyin oldukdan sonra [36a] müteveffâ-yı merkūmun kızı merkūme Râbia Hâtun’un ammi ve husûs-ı âti’l-beyânı ikrâra vekîli olup, vekâleti mahzar-ı hasm-ı câhidde Süleyman b. Abdullah ve Yusuf b. Hasan nâm kimesneler şehâdetleri ile sâbite olan Ömer b. Hasan nâm meclis-i şer‘de, işbu hâfızu’l-kitâb İsâ b. Mustafa nâm kimesne mahzarında bi’l-vekâle ikrâr ve takrîr-i kelâm edip, medîne-i Üsküdar muzâfâtından Çengel nâm karyede vâki‘ olup, bir tarafı fundalık ta‘bîr olunan arz-ı hâliye ve bir tarafı ba‘zan Andriye nâm zimmî mülkü ve ba‘zan Nikola Demi nâm zimmî bağı ve bir tarafı Panayot v. Andriye nâm zimmî bağı ve bir tarafı tarîk-i âm ile mahdûd olan bağı ve yine zikr olunan bağ kurbunda vâki‘ olup bir tarafı Dimitri v. Kosta nâm zimmî bağı ve bir tarafı Aleksandra nâm zimmî bağı ve bir tarafı Kuyumcu Yani nâm zimmî bağı ve bir tarafı ( ) nâm hâtun bağı ile mahdûd olan bağın nısfları merkūm İsa’nın ve nısfları müteveffâ-yı merkūmun mülkü olmakla, zikr olunan iki kıt‘a bağın nısf-ı şâyi‘alarının vech-i meşrûh üzre üçer sehimde ikişer sehimi oğlu merkūm Mehmed Beşe’ye ve birer sehimi kızı merkūme Râbia Hâtun’a intikāl etmiş idi. El-hâletü hâzihî müvekkilem merkūme Râbia Hâtun zikirleri sebk eden iki kıt‘a bağın nısıflarından bi tarîki’l-irs-i şer‘î üçer sehimden kendiye isâbet eden birer sehim hisse-i şâyi‘asını merkūm İsa’ya safka-i vâhide ile altı bin nakd-i râyic fi’l-vakt akçeye bey‘ ve teslîm eyledikde, merkūm İsâ dahi vech-i meşrûh üzre iştirâ ve kabûl eyledikden sonra zikr olunan altı bin akçeyi bi’t-tamâm ve’l-kemâl yedinden alıp kabz eyledi. Ba‘de’l-yevm zikr olunan iki kıt‘a bağın nısıflarından vech-i muharrer üzre üçer sehimden müvekkile-i merkūmeye isâbet eden birer sehim hisse merkūm İsâ’nın mülk-i müşterâsıdır, keyfe mâ yeşâ mutasarrıf olsun dedikde, mukırr-ı merkūm Ömer’in bi’l-vekâle sudûr eden i‘tirâfını merkūm dahi bi’l-muvâcehe tasdîk ve nehc-i mastûr üzre iştirâ ve kabûl eylediğini tahkīk edicek, mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Tahrîren fi[’l-yevmi’s-] sânî min şehri Rebî‘ilâhir min şuhûri sene selâsin ve erba‘în ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: Es-sâbikūn el-mezbûrûn.
|