Rumeli Sadareti Mahkemesi 56 Numaralı Sicil (H. 1042-1043/M. 1633) cilt: 14, sayfa: 196 Hüküm no: 199 Orijinal metin no: [38a-2] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
İbrahim Bey’in Gülâbî Hatun ve Ahmed’deki miras hakkını aldığı
Mahmiye-i Kostantıniyye’de Kızılminâre mahallesinde sâkin olup sipâh tâifesinin kethüdâsı olmakla Bağdad seferinde müteveffâ olan Yusuf Ağa b. Abdullah nâm kimesnenin [verâseti], zevce-i metrûkesi Selime bt. Kurd nâm hâtuna ve li-ebeveyn ammi oğlu İbrahim Bey b. Abdullah nâm cündîye münhasıra olmakla muhallefâtının rub‘u zevcesine ve selâse-i erbâ‘ı ammi oğluna isâbet eylediği müte‘ayyin olup ve yine müteveffâ-yı mezbûr Yusuf Ağa’nın karındaşı oğlunun kızı olup mahalle-i merkūmede müteveffât olan Fâtıma bt. Yunus’un verâseti vâlidesi Gülâbî bt. Abdullah nâm hâtuna ve li-üm karındaşı Mehmed b. Ahmed’e münhasıra olmakla, müteveffât-ı merkūme Fâtıma Hâtun’un terekesinin bi tarîki’l-münâsahati’ş-şer‘iyye dokuz sehimde sekiz sehimi merkūme Gülâbî Hâtun’a ve bir sehimi mezbûr Ahmed’e isâbet eylediği zâhir ve mütebeyyin oldukdan sonra merkūm İbrahim Bey meclis-i şer‘de, müteveffât-ı merkūme Fâtıma Hâtun’un vech-i meşrûh üzre terekesine vâzı‘u’l-yed olan bâ‘isü’l-kitâb merkūmân Gülâbî Hâtun ve Ahmed mahzarlarında bi tav‘ihî ikrâr ve takrîr-i kelâm edip, müteveffâ-yı sâbıku’z-zikr Yusuf Ağa’nın terekesinin vech-i meşrûh üzre rub‘u zevcesine ve selâse-i erbâ‘ı bana isâbet edip ben âhar diyârda bulunmakla müteveffât-ı merkūme Fâtıma hâl-i hayâtında ben mezbûr Yusuf Ağa’nın karındaşı oğlunun kızıyım deyü terekesinden bana isâbet eden selâse-i erbâ‘ hisse-i usûbeti kabz edip, ba‘dehû müteveffâ olup terekesi münâsaha-i ma‘hûde mûcebince merkūmân Gülâbî Hâtun ve Ahmed’e intikāl etmekle, hisse-i merkūmemi mezbûrândan taleb eylediğimde mezbûrân Gülâbî ve Ahmed dahi hisse-i merkūme mukābelesinde bana iki bin yüz riyâlî guruş nakid ve elli guruş kıymetli bir re’s kır at teslîm edip ve müteveffâ-yı merkūme Yusuf Ağa’nın terekesinden zimem-i nâsda olan elli sekiz bin akçeyi dahi yerli yerinden bana gösterip sâliyâne eylediklerinde, ben dahi kabûl edip mûrisim müteveffâ-yı merkūm Yusuf Ağa’nın muhallefâtından bana isâbet eden selâse-i erbâ‘ hisseden müteveffât-ı merkūme Fâtıma’nın zimmetinde bir akçe ve bir habbe hakkım kalmayıp, husûs-ı mezbûra müte‘allik da‘vâ ve talebden merkūmân Gülâbî ve Ahmed’in zimmetlerini dahi ibrâ ve iskāt eyledim dedikde, mukırr-ı merkūm İbrahim Bey’i kelimât-ı meşrûhasında merkūmân Gülâbî ve Ahmed bi’l-muvâcehe tasdîk ve bi’l-müşâfehe tahkīk eyledikde, mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Tahrîren fî evâili Rebî‘ilevvel li sene selâsin ve erba‘în ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: Ahmed b. Mehmed, Ahmed b. Osman, Mustafa b. Hasan, Veli Beşe b. Abdullah er-Râcil, İlyas Bey el-Cündî, Mehmed Beşe b. Abdullah er-Râcil.
|