.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Rumeli Sadareti Mahkemesi 56 Numaralı Sicil (H. 1042-1043/M. 1633)
cilt: 14, sayfa: 211
Hüküm no: 219
Orijinal metin no: [42a-1]
Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Mustafa Beşe b. Memi’nin verâseti ile alakalı Mustafa Bey b. Mehmed’in zimmetinin ibrâ edildiği

Vilâyet-i Rumeli’nde medîne-i Selânik kazâsında vâki‘ olup bostancıbaşıları hâslarından olan Zeylova nâm karyenin bundan akdem voyvodası iken müteveffâ olan Mustafa Beşe b. Memi nâm kimesnenin verâseti, li-ebeveyn kızkarındaşı Aişe Hâtun ile kezâlik li-ebeveyn karındaşı oğlu İbrahim b. Hasan nâm kimesneye münhasıra olduğu zâhir ve müte‘ayyin oldukdan sonra merkūm İbrahim kendi nefsinden asâleten ve ammesi mezbûre Aişe Hâtun tarafından husûs-ı âti’l-beyâna vekîli olup, vekâleti mahzar-ı hasm-ı câhidde İbrahim Efendi b. Hasan el-mülâzım ve Abdullah Beşe b. İslâm şehâdeleri ile sâbite oldukdan sonra vekâleten meclis-i şer‘-i hatîr-i lâzımü’t-tevkīrde, müteveffâ-yı merkūmun muhallefâtına vâzı‘u’l-yed olan Mustafa Bey b. Mehmed nâm kimesne mahzarında bi’l-asâle ve bi’l-vekâle ikrâr ve takrîr-i kelâm edip, ammim Mustafa Beşe bundan akdem müteveffâ oldukda zâhirde vâris-i ma‘rûfu olmayıp terekesi cânib-i mîrîye âid olmak zu‘mu ile merkūm Mustafa Bey’i mukaddemâ atebe-i aliyyede Bostan[cı]başı olan fahrü’l-emâcid ve’l-ekârim Rıdvan Ağa mezbûrun terekesini kabz için irsâl etmekle, mezbûr Mustafa dahi varıp tereke-i mevcûdesinden makbûzu olan elli iki bin yüz seksen akçe nukūdun ber mûceb-i defter-i kassâm techîz ve tekfînine ve sâir rusûm-ı mu‘tâdeye ve vesâyâ-yı mu‘ayyenesi üzre teslîm eyledikden sonra bakiyyesinden ve menkūl makūlesinden füruht eylediği bir re’s at ve iki seyishâne ve ba‘zı hurdavât bahâsı bakiyyesinden cem‘an yedinde sekiz bin dokuz yüz on sekiz akçe kalıp ve zikr olunan menkūl kıymetinden bir Dımeşkī topuz ve bir kırmızı ihrâm ve bir kırmızı kırba velencesi ve bir eğer ve iki üzengi ve bir güğüm ve tencere ve bir sahan ve bir mücelled evrâd-ı şerîfe ve bir mikdâr evrâk-ı perişân olmakla ben dahi gelip verâsetimi ve müvekkilemin verâsetini şuhûd-ı udûlle mezbûr Mustafa Bey’in muvâcehesinde isbât etmekle, zikr olunan nakid ve menkūlât benim ve müvekkilem merkūme için savb-ı şer‘den hükm olundukdan sonra mezbûrun yedinde olan nakid ve sâir menkūlden mâ‘adâ tereke olmadığına mezbûr Mustafa Bey gıbbe’l-istihlâfi’ş-şer‘î yemîn billâh etmeğin, zikirleri sebk eden sekiz bin dokuz yüz on sekiz akçe ve menkūlâtı bi’l-asâle ve bi’l-vekâle mezbûrun yedinden alıp kabz edip, tereke-i merkūmeye müte‘allik da‘vâ ve talebden bi’l-asâle ve bi’l-vekâle zimmetini ibrâ ve iskāt eyledim dedikde, mukırr-ı merkūm İbrahim’i vech-i muharrer üzre sudûr eden i‘tirâfını merkūm Mustafa Bey bi’l-muvâcehe tasdîk ve bi’l-müşâfehe tahkīk edicek, mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Tahrîren fî evâsıtı Rebî‘ilevvel li sene selâsin ve erba‘în ve elf.


Şuhûdü’l-hâl: Hüseyin b. Ahmed, Mahmud Dede b. Veli, Yusuf Bey b. Abdullah, Piyâle Çavuş b. Abdurrahman, Mansur b. Hamza.