Rumeli Sadareti Mahkemesi 56 Numaralı Sicil (H. 1042-1043/M. 1633) cilt: 14, sayfa: 221 Hüküm no: 230 Orijinal metin no: [44b-1] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
İcâreteynli vakıf menzil meselesinde Aişe bt. Pervane’nin Ümmühani bt. Hacı’ya müdahale etmemesi
Mahmiye-i Kostantıniyye’de Çinilihamam kurbunda Şah Hûbân Hâtun mahallesinde bundan akdem müteveffât olan Emine bt. Hüsam nâm hâtunun sadriye kızı Aişe bt. Pervâne nâm hâtun meclis-i şer‘de, âti’z-zikr olan bir bâb vakıf menzile ücret-i mu‘accele ve icâre-i müeccele ile vâzı‘atü’l-yed olan bâ‘isetü’l-kitâb Ümmühâni bt. Hacı nâm hâtun mahzarında takrîr-i da‘vâ edip, mahalle-i merkūmede Şah Hûbân Hâtun odaları demekle ma‘rûfe olan vakıf odalarda vâki‘ ma‘lûmü’l-hudûd olup elân merkūme Ümmühâni’nin yedinde olan bir bâb menzil, bundan akdem ücret-i mu‘accele ve icâre-i müeccele ile vâlidem müteveffât-ı merkūmenin yedinde olup, ba‘de vefâtihâ tasarrufu bana intikāl eyledikde, ben sagīre iken babam merkūm Pervâne izn-i mütevellî ile âhara tasarrufun tevfîz eylemiş imiş, hâlâ merkūme Ümmühâni Hâtun menzil-i merkūma bi gayri vech vaz‘-ı yed eylemişdir, kasr-ı yedine tenbîh olunmak taleb ederim dedikde, gıbbe’s-suâl merkūme Ümmühâni Hâtun cevâbında, fi’l-vâki‘ menzil-i merkūm vech-i mersûm üzre müteveffât-ı mezbûre Emine Hâtun’dan kızı müdde‘iyye-i merkūme Aişe Hâtun’a intikāl etmişdi. Lâkin merkūme Aişe Hâtun’un babası mezbûr Pervâne mersûmenin hâl-i sıgārında zarûret-i nafakası için ma‘rifet-i mütevellî ile bedel-i mu‘ayyen mukābelesinde tasarrufunu âhara tevfîz eyledikden sonra tedâvül-i eyâdî ile benim tasarrufuma dâhil olduğundan mâ‘adâ merkūme Aişe Hâtun ba‘de’l-bülûğ da‘vâ etmeyip yirmi bir sene sükût etmekle hâlâ menzil-i merkūmu talebe kādir olmadığına yedimde fetvâ-yı şerîfe vardır deyü Şeyhülislâm-ı müfti’l-enâm …? Allâhu te‘âlâ bi tûli bekā’ihî ilâ yevmi’l-kıyâm hazretlerinin ünvânıyla mu‘anvene fetvâ-yı şerîfe ibrâz edip nazar olundukda, mefhûm-ı şerîfinde Hind-i sagīreye anası Zeyneb müteveffâtdan intikāl eden icâre-i mu‘accele ve müecceleli vakıf menzili Hind’in babası Zeyd izn-i mütevellî ile Amr’a tevfîz eyledikde tedâvül-i eyâdî ile menzil-i merkūm Hatice’nin yedine dâhil olmuş olsa ba‘de’l-bülûğ hâlâ yirmi bir sene sükût mürûrundan sonra Hind babası Zeyd-i mezbûrun tefvîzini mücîze olmayıp menzil-i mezbûru Hatice’nin yedinden almağa şer‘an kādire olur mu deyü istiftâ olundukda, cevâb-ı bâ savâbda olmaz deyü buyrulmağın, merkūme Aişe istintâk olundukda cevâbında, mukaddemâ süknâya ihtiyâcım olmamakla ba‘de’l-bülûğ yirmi bir sene sükût eyledim idi. Hâlâ sâkine olduğum menzilim muhterik olup süknâya ihtiyâcım olmağın taleb ederim deyü yirmi bir sene sükûtuna mu‘terife olmağın, merkūme Aişe Hâtun ber mûceb-i fetvâ-yı şerîfe bi gayri vech ta‘arruzdan men‘ olunup, mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Tahrîren fî evâili Rebî‘ilâhir li sene selâsin ve erba‘în ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: Mahmud Çavuş b. Ahmed, Osman Çavuş el-acemî, Mustafa Bey b. Abdullah, Mehmed Bey b. Abdullah, Halil b. Hacı.
|