.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Rumeli Sadareti Mahkemesi 56 Numaralı Sicil (H. 1042-1043/M. 1633)
cilt: 14, sayfa: 261
Hüküm no: 278
Orijinal metin no: [56b-1]
Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Aişe Hatun bt. Ali’nin boşandığı eşi Ahmed Efendi b. Mustafa Ağa’dan mehir alacağı olmadığı

Sakku nâibü’l-fakīr Abdullah el-kadı bi askerî Rumeli -ufiye anhu- el-emru kemâ hurrire fîhi nemekahû el-fakīr ileyhi subhânehû Hüseyin b. Mehmed el-me’mûr bi istimâ‘ı hâzihi’l-kaziyye min kıbeli minhu’l-emr. Mahmiye-i İstanbul’da Altımermer mahallesinde sâkine fahrü’l-muhadderât Aişe Hâtun bt. Ali Paşa meclis-i şer‘-i şerîfde, hâlâ zevc-i mutallıkı olan dîvân-ı hümâyûn-ı sa‘âdet-makrûn-ı sultânî -dâme medâru’l-emn ve’l-emânî- kâtiblerinden fahrü’l-a‘yân Ahmed Efendi b. Mustafa Ağa nâm kimesne mahzarında üzerine da‘vâ edip müşârunileyh Ahmed Efendi zimmetinde mehr-i müeccelimden altmış bin akçe hakkım olup meblağ-ı mezbûrun otuz bin akçesi mukaddemâ mesfûr Ahmed Efendi’ye hibe-i şer‘iyye ile hibe ve temlîk edip ol dahi ittihâb ve kabûl edip hâlâ beni tatlîk etmeğin mâ‘adâsı olan otuz bin akçe hakkımı taleb ederim suâl olunsun deyip, gıbbe’s-suâl mezkûr Ahmed Efendi cevâbında, fi’l-vâki‘ mezkûre Aişe Hâtun altmış bin akçe mehr-i müeccel ile zevce-i menkûham olup lâkin leyle-i zifâfda meblağ-ı mezbûrun cümlesin bana hibe-i şer‘iyye ile hibe ve temlîk edip ben dahi ittihâb ve kabûl etmekle deyn-i mezbûrun cümlesinden zimmetim berî olmuşdur deyü gıbbe’l-istintâk ve’l-inkâr mezbûr Ahmed Efendi’den sıdk-ı makāline beyyine taleb olundukda mahmiye-i mezbûrede Murad Paşa mahallesi sâkinlerinden Hüseyin Çavuş b. Abdullah ve Piyâle Çavuş b. Abdullah ve Ahmed Çavuş b. Murad nâm kimesneler ve Sahhâf Süleyman mahallesinden Fâtıma bt. Sinan ve Rahime bt. Hasan nâm hâtunlar [li-]ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘e hâzır olup gıbbe’l-istişhâdi’ş-şer‘î, fi’l-vâki‘ mezbûre Aişe Hâtun leyle-i zifâfda zevci mesfûr Ahmed Efendi zimmetinde mehr-i müeccel olan meblağ-ı mezbûr altmış bin akçenin cümlesini bizim huzûrumuzda mezkûr Ahmed Efendi’ye hibe-i şer‘iyye ile hibe ve temlîk eyleyip ol dahi ittihâb ve kabûl eyledi. Biz bu husûsa bu vech üzre şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyip edâ-i şehâdet-i şer‘iyye eylediklerinde ba‘de’t-ta‘dîli’ş-şer‘î şehâdetleri makbûle olmağın mûcebince hükm olunup, mezkûre Aişe Hâtun da‘vâ-yı meşrûhasından men‘ olundu. Tahrîren fi’l-yevmi’l-hâdî aşer min Cemâziyelevvel li sene selâsin ve erba‘în ve elf.


Şuhûdü’l-hâl: İbrahim b. Mustafa el-Cündî, Ali Bey b. Abdullah el-bevvâbü’s-sultânî, Mustafa Bey b. Abdullah el-bevvâbü’s-sultânî, İsmail Çavuş cündî, Mehmed Efendi b. Hasan, Mehmed Efendi b. Mehmed kâtib-i Dîvân-ı hümâyûn, Fahrü’l-kuzât Abdullah Efendi ve gayruhüm.