.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Rumeli Sadareti Mahkemesi 80 Numaralı Sicil (H. 1057-1059/M. 1647-1649)
cilt: 15, sayfa: 155
Hüküm no: 158
Orijinal metin no: [37a-1]
Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Mehmed Efendi b. Mustafa’nın vârislerinden Ahmed Çelebi’nin diğer vâris Ali Çelebi aleyhindeki menzil davasının reddedildiği

Mahmiye-i İstanbul’da Kürkçübaşı mahallesi sükkânından olup bundan akdem Payas kadısı iken vefât eden Mehmed Efendi b. Mustafa’nın verâseti sulbiye sagīre kızı Saliha’ya ve vâlidesi Hatice Hâtun bt. Halil’e ve li ebeveyn karındaşları Ali Çelebi ve Ahmed Çelebi’ye ve li ebeveyn kız karındaşları Ayşe ve Fâtıma nâm hâtunlara münhasıra olup tereke-i müteveffâ-yı mezbûr on sekiz sehim i‘tibâr olunup sihâm-ı mezbûreden dokuz sehimi merkūme Saliha’ya ve üç sehimi mezbûre Hatice Hâtun’a ve ikişer sehimi mezbûrân Ali Çelebi ve Ahmed Çelebi’ye ve birer sehimi merkūmetân Ayşe Hâtun ve Fâtıma Hâtun’a isâbet eylediği şer‘an mütehakkık oldukdan sonra mezbûr Ahmed Çelebi meclis-i şer‘-i şerîfde menzil-i âti’l-beyâna vâzı‘u’l-yed olduğu şer‘an sâbit olan işbu râfi‘ül-kitâb mezbûr Ali Çelebi mahzarında üzerine takrîr-i da‘vâ edip mahalle-i mezbûrede vâki‘ bir tarafı Yahya Çelebi b. Muharrem mülküne ve bir tarafı Rıdvan b. Abdullah mülküne ve iki tarafı tarîk-i âmma müntehî hâriciye ve dâhiliye ve fevkānî ve tahtânî büyût-ı müte‘addideyi müştemil cemî‘ menzilin nısf-ı şâyi‘i mezbûr Ali Çelebi’nin mülkü ve nısf-ı şâyi‘-i âharı müteveffâ-yı merkūm Mehmed Efendi’nin mülkü ve yedinde hakkı olup ba‘de vefâtihî cemî‘ nısf-ı menzil-i mezbûr irs-i şer‘î ile cümlemize intikāl eylemişken merkūm Ali Çelebi mülk-i mevrûsumuz olan cemî‘ nısf menzil-i mezbûrun sihâm-ı mezbûreden iki sehim hisse-i şer‘iyye-i irsiyyeme nâ hak vaz‘-ı yed eder. Suâl olunup tereke-i müteveffâ-yı mezbûrdan olan cemî‘ nısf menzil-i mezbûrun on sekiz sehimden iki sehim hisse-i şer‘iyyem üzerinden merkūm Ali Çelebi’nin yed-i âdiyesi izâle ve zikr olunan iki sehim hisse-i şâyi‘anın bana teslîm olunmasın taleb ederim dedikde, gıbbe’s-suâl mezbûr Ali Çelebi cevâbında yedimde olan cemî‘ menzil-i mahdûd-ı mezbûrun nısfı benim ve nısf-ı âharı karındaşım merkūm Mehmed Efendi’nin mülkü ve hakkı olup mezbûr Mehmed Efendi vefât eyledikde terekesinden olan cemî‘ nısf menzil-i mezbûr minvâl-i meşrûh üzre cümlemize intikāl eylemişdi. Lâkin müteveffâ-yı mezbûrun deyni olup menzil-i mezbûrun nısfından gayrı muhallefâtı olmayıp zarûret-i deyn-i müsbitesiyçün bey‘ olunmak lâzım gelmekle bin on dokuz Rebî‘ulevveli’nin yirminci günü târihinde sagīre-i mezbûrât Hatice ve Ayşe Hâtun ve Fâtıma Hâtun müteveffâ-yı mezbûrun terekesinden olan cemî‘ nısf menzil-i mezbûru zarûret-i deyn-i mezbûr için bey‘a arz edip ba‘de’l-müzâyede ve inde inkıtâ‘i’r-rağbe yirmi iki bin cedîd râyic-i fî zâlike’l-vakt akçede âhir-i murâd üzerimde karâr edip ziyâde ile tâlib-i âhar zuhûr etmemekle zikr olunan cemî‘ nısf menzili mezbûrdan Ahmed Çelebi b. Sinan ve Hatice Hâtun ve Ayşe Hâtun ve Fâtıma Hâtun ve işbu müdde‘î karındaşım Ahmed Çelebi târih-i mezbûrda asâleten ve vesâyeten bana semen-i merkūm yirmi iki bin cedîd akçeye bâtten bey‘ ve teslîm ve kabz-ı semen-i mezbûr eyleyip ben dahi iştirâ ve tesellüm eyledim. Hattâ ol târihde mahkeme-i Mahmud Paşa’da hüccet dahi olunmuşdur. Menzil-i mezbûrun tereke-i müteveffâ-yı merkūmdan olan nısfı mülk-i müşterâmdır. Bu vechile târih-i mezbûreden yevm-i husûmete gelinceye değin menzil-i mezbûru işbu müdde‘î Ahmed Çelebi muvâcehesinde kırk sene bilâ mâni‘ ve lâ-müzâhim mâlikâne tasarruf eylediğimde [37b] işbu müdde‘î Ahmed Çelebi da‘vâ etmeyip bilâ mâni‘ sükût eylemişdir. Bu vech üzre eylediği da‘vâsında mubtaldır dedikde gıbbe’s-suâl merkūm Ahmed Çelebi kendi muvâcehesinde menzil-i mezbûru merkūm Ali Çelebi mâlikâne tasarruf edip kendinin sükût ve amed-i da‘vâsını tav‘an ikrâr edicek, sedde’l-bâbü’t-tezvîr ikrârı mûcebince müdde‘î-i mezbûr Ahmed Çelebi üzerine da‘vâ-yı meşrûhasından men‘ine ve zikr olunan sehim merkūm Ali Çelebi’nin mülkü idiğine şerâyit-i hükm-i mer‘iyye olduğu hâlde hükm olunup mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Hurrire fi’l-yevmi’t-tâsi‘ min şehri Rebî‘ulâhir li sene tis‘a ve hamsîn ve elf.


Şuhûdü’l-hâl: Süleyman Ağa b. Pîrî, İsmail Odabaşı, Mehmed Odabaşı b. Mustafa, İbrahim Bey b. Ahmed.