|
Rumeli Sadareti Mahkemesi 80 Numaralı Sicil (H. 1057-1059/M. 1647-1649) cilt: 15, sayfa: 162 Hüküm no: 164 Orijinal metin no: [39a-1] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Osman Beşe b. Ömer’in terekesinden Beytülmâl’a ait hissenin teslim alındığı
Vilâyet-i Anadolu’da Hüdâvendigâr sancağında Kete kazâsına tâbi‘ Göbelye nâm karyede maktûlen vefât eden Osman Beşe b. Ömer nâm kimesnenin zevce-i metrûkesi Sultan bt. Ali nâm hâtundan gayrı vâris-i ma‘rûfu olmamağla cemî‘ muhallefâtının rub‘u zevcesi mezbûre Sultan Hâtun’a ve selâse-i erbâ‘ı beytülmâla âid olduğu şer‘an mütehakkık oldukdan sonra zümre-i râcilinin beytülmâlı Âsitâne-i sa‘âdet’de yeniçeri ağalarına âid olmağla hâlâ yeniçeri ağası olan umdetü ashâbü’l-iz ve’l-ikbâl zübtedü ashâbü’l-câh ve’l-celâl zü’l-kadri’l-âlî ve’ş-şerefi’s-sâmî Murad Ağa b. Abdülmennân tarafından müteveffâ-yı mezbûrun muhallefâtından kendiye âid olan dört sehimden üç sehimi ahz ve ba‘dehû âhara bey‘ ve semenini kendiye îsâle vekîl olup vekâleti Şahin Beşe b. Mehmed ve Mehmed Beşe b. Mustafa şehâdetleriyle sâbit olan Ahmed Ağa b. Abdüllatif meclis-i şer‘-i hatîr-i lâzımü’t-tevkīrde işbu râfi‘atü’l-kitâb mezbûre Sultan Hâtun mahzarında bi’l-vekâle tav‘an ikrâr ve i‘tirâf edip müteveffâ-yı mezbûrun ber-mûceb-i müfredât defter-i kassâmı yedimde seksen bin akçe kıymetli cemî‘ muhallefâtı mazbût olmağın muhallefât-ı mezbûreden olup karye-i mezbûrede vâki‘ bir tarafı Ali Bey mülküne ve bir tarafı Mustafa Beşe b. ( ) mülküne ve iki tarafı tarîk-i âmma müntehî iki bâb fevkānî odayı müştemil sofayı ve iki büyük ahûru ve bir buzağı damı ve bir matbah ve üç anbarı ve bir harman yerini ve havlu ve fırını müştemil olup beş bin cedîd râyic fi’l-vakt akçeye mukavvem menzil ve bunları beynimizde ilm-i şer‘î ile ma‘lûm üç çift karasığır öküzü ve bir çift su sığırı öküzü ve dört su sığırı inekleri ve iki su sığırı danası ve yedi karasığır inekleri ve beş karasığır danaları ve anbarda mevcûd ba‘de’l-keyl sekiz müd buğday ve müteveffâ-yı mezbûrun intimâ ile ma‘rûfu olup karye-i mezbûr sınırında vâki‘ lede’l-ahâlî’d-diyâr yeri ma‘lûmü’l-hudûd ve’l-mikdâr altı müd tohum isti‘âb eder tarlada nâbit müntefe‘un-bih bir buğday fasîli ve üç müd tohum isti‘âb eder tarlada nâbit müntefe‘un-bih buğday fasîli ve iki müd tohum isti‘âb eder tarlada nâbit arpa fasîli ve sekiz bin akçeye mukavvem olup karye-i mezbûrede vâki‘ bir tarafı Burhan Odabaşı b. Ali mülküne ve bir tarafı Yusuf b. Musli mülküne ve bir tarafı Yahya b. Bestan mülküne ve bir tarafı tarîk-i âmma müntehî bir kıt‘a bağ ve yine karye-i mezbûre kurbunda vâki‘ lede’l-ahâlî ve’l-cîrân ma‘lûmü’l-hudûd bağ ve bir şıra hâne müteveffâ-yı mezbûrun zâhirde zevcesi mezbûre Sultan’dan gayrı vâris-i ma‘rûfu olmamağla rub‘u mezbûre Sultan Hâtun’a ve selâse-i erbâ‘ı müvekkileme âid olup lâkin bin otuz üç senesinde altın beşyüz züyûf akçeye râyic olduğu hâlde mezbûre Sultan Hâtun’un nikâhı ma‘kūd altmış bin züyûf akçe ( ) beyyine-i âdile ile muvâcehemde huzûr-ı hâkimde isbât ettikden sonra mehr-i mezbûr züyûf ve eydî-i nâsdan bi’l-külliye munkatı‘a olmağla altından kıymet-i şer‘iyyesi olan yüz yirmi altın muhallefâtdan hükm olunmağın zikr olunan emlâkı zarûret-i deyn-i mezbûr için vekâleti hasebi ile bey‘a arz edip ba‘de’l-müzâyede ve gıbbe inkıtâ‘i’r-rağbe bâlâda takvîm olduğu üzre âhir-i mezâd mezbûre Sultan Hâtun’un üzerinde kırk üç bin akçede karâr edip ziyâde ile âhar tâlibi olmamağın emlâk-ı mezbûreyi safka-i vâhide ile mezbûr Sultan Hâtun’a kırk üç bine bâtten bey‘ edip ol dahi minvâl-i muharrer üzre iştirâ ve kabûl eyledikden sonra semen-i merkūm kırk üç bin akçenin yirmi bini mezbûre Sultan’ın kıymet-i şer‘iyye mehr-i müecceli olup mahkûmun-bih olan yüz yirmi altın hakkına takās eyledikden sonra ber mûceb-i defter-i sâbık bâkiye altmış bin akçeden mezbûre Sultan Hâtun rub‘ hissesi mukābelesinde kendiye isâbet eden on beş bin akçeyi dahi istîfâ edip semen-i merkūmdan bâkī sekiz bin akçe müvekkileme âid olmağla meblağ-ı mezbûr sekiz bin akçeyi vekâletim hasebiyle mezbûr Sultan Hâtun yedinden tamâmen alıp emlâk-ı mezbûreyi mahallinde ahz u kabz ve tasarrufa mezbûr Sultan’ı taslît eyledim dedikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer‘î mâ vaka‘a bi’t-taleb. Fi’l-yevmi’s-sâbi‘i’l-aşer fî şehri Rebî‘ulâhir li sene tis‘a ve hamsîn ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: El-Hâc Latif? b. Abdülkerim, el-Hâc Hasan b. İbrahim. Hasan Bey b. Mehmed el Yesârî, Ali Bey b. Osman, Ahmed Ağa b. Firdevs, Hüseyin b. Abdullah er-râcil, el-Hâc Ali b. Mehmed ve gayruhüm. Efendi hazretlerinin imzâsıyladır.
|